AKP mi Değişsin Anayasa mı?

30 Ağustos 2008 Cumartesi

Anayasa Mahkemesi AKP davasını karara bağladı, Meclis tatile girdi. Milletvekilleri seçim ve tatil bölgelerine dağıldı. Her şey eylülde görüşürüz zarfının içine kondu...

Ve eylül geliyor...

Siyaset nasıl şekillenecek?

AKP mahkeme kararını nasıl okuyacak?

Muhalefet partilerinin tutumu ne olacak?

Tüm bu soruların usul usul sorulmaya başlandığını görüyoruz. Başta iktidar partisi olmak üzere siyasetin tarafları sadece mahkeme kararı yetmez, gerekçeli karar nasıl çıkacak, ona da bakmak gerekir görüşünde birleşiyor.

Anayasa Mahkemesi, AKPnin laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğu görüşünü 1e karşı 10 oyla benimsedi. Bu suça verilecek ceza konusunda ikiye bölündü. 6 üye kapatma, 4 üye hazine payını kesme cezası istedi. Sanığın lehine olan durum öne çıktı. O nedenle gerekçeli karar ayrıca önem taşıyor.

Mahkeme kulislerinden fazla bilgi yansımıyor ama ağırlıklı görüş gerekçenin türban konusunun bir daha gündeme gelmemesini sağlayacak netlikte olacağı yönünde.

Bu nedenle AKP, anayasa değişikliği de dahil olmak üzere her adımı gerekçe sonrasında atmayı tasarlıyor.

***

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, işte bu noktada iki aya yaklaşan suskunluğunu bozdu, yeni bir öneriler zinciri geliştirdi. Önce AKPnin durumunu özetledi:

Anayasa Mahkemesinin verdiği karar ihtar değil, ağır bir cezadır. Karar, AKPnin meşruiyetini şaibeli hale getirmiştir. Ortaya çıkan durum başlı başına bir istikrarsızlıktır. Yeni gerginlikler üretmeye uygun bir alacakaranlık dönemine girilmiştir.

Bunlar, ağır saptamalar! Hatta saplamalar desek yeridir...

Bu sözlerin devamının şöyle gelişmesi beklenebilirdi:

AKP bu gerçekleri dikkate alarak hareket etmeli ve kendisini anayasaya uygun hale getirmeli...

Ama öyle olmadı... Bahçeli saptamalarını önerilerle kadifeye sardı:

Yüce mahkemenin yetkilerini düzenleyen 148. ve 153. maddeler de dahil olmak üzere olabilecek en geniş tabanlı mutabakatla anayasayı değiştirelim... Siyasi partilerin kapatılmasını daha da zorlaştıralım.

Bahçeli bu önerilerini, dokunulmazlıkların kalkmasından vekillerin iş takibi yapmasının önlenmesine kadar bir dizi ahlaki maddelerle de süsledi. Ancak AKPliler doğal olarak sadece kendilerini ilgilendiren boyutları masaya yatırdılar...

***

AKPye kapatma davası açılmasına giden yol, MHPnin anayasa değişikliğine omuz vereceğini ilan etmesiyle başlamıştı. O nedenle AKPliler MHPden gelecek önerilere dikkatli yaklaşıyorlar. Değil yoğurdu, dondurmayı üfleyerek yiyorlar desek yeridir.

Tartışmayı başlıktaki soru zeminine çekersek; hangi olasılık öne çıkar?

Siyasetin rayına oturması için değişmesi gereken, AKP mi anayasa mı?

Eğer, koca iktidar partisi bu aşamadan sonra değişecek değil ya, anayasa AKPye uysun denecekse; o zaman Türkiyede demokrasinin rayına oturmasına daha nesiller var demektir. Bu mantık, yüksek oyla iktidara gelen her partiye anayasayı kendisine uydurma hakkı verir. Bu durumda her 10-15 yılda bir iktidara uygun anayasa değişikliğini tartışırız.

Dön dolaş anayasayı iktidara uydur...

Uydur babam uydur...

Bu kadar uydurma...

Anayasayı uydurma hale getirir!

ankcum@cumhuriyet.com.tr



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İYİ Parti çıkmazı! 18 Nisan 2024
Zafer sorumluluğu... 17 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları