Hikmet Çetinkaya

Zeytinin ölüm fermanı...

01 Haziran 2017 Perşembe

Geçen hafta Ege’de zeytin üreticileriyle konuşurken mayıs yağmurları zeytin üreticisinin yüzünü güldürmüştü...
Konuştuğum üreticiler “Bu yıl zeytinde iyi hasat alacağız” diyorlardı.
Bu hafta ise yaşamını zeytine bağlayan üreticiler karamsardı...
“Ne olur zeytine kıymayın, ölüm fermanı hazırlamayın... ”
TBMM Bilim Teknoloji ve Sanayi Komisyonu salı ve çarşamba günleri toplandı, zeytinciler Ankara’nın yolunu tuttu, bakanla görüştü...
Dediler ki:
“Üretim reform paketi başlıklı torba yasa çıkarsa zeytinciliğin sonu olur...”
Zeytin Yasası 2 bin yılından bu yana değiştirilmek isteniyor. Daha önce Meclis altı kez bu yasa tasarısını geri çevirdi oybirliğiyle.
UZZK (Uluslararası Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi) kurucusu Murat Narin, son gelişmeleri anlatırken süreci şöyle değerlendirdi:
“Bugüne dek çeşitli kılıklarla karşımıza getirilen, değişiklik adı altında zeytin yasasını toptan yok edecek olan girişim bu kez ‘üretim reform paketi’ içerisinde piyasaya sürülüyor. Üstelik komik bir şekilde. Yasa tasarısının bugün kadar olanlardan hiçbir farkı yok. Harfiyen aynı metin.
Çünkü aynı madenci, termik santralcı lobilerin isteği yerine getirilmek isteniyor. Tüm çabalara, güzellemelere karşın üstündeki cila durmuyor, bilge ağaç zeytin ağacına çarpıp dökülüyor.”

***

En son Yırca Köyü’nde katledilen zeytinlikler için ülke kamuoyu ayağa kalktı. Sayısız mahkeme, yüksek mahkeme kararı çıkarıldı zeytin korunsun diye.
Zeytinin korunması ve geliştirilmesi için uluslararası anlaşmalar yapılıp Uluslararası Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi’ne yeniden üye olundu. Zeytin Yasası’nı değiştirirseniz anlaşmayı ihlal etmekten üyelikten atılacaksınız. Üyelikten atılmak zeytinin anavatanı olan Anadolu’ya yakışır mı?
Aynı ortak iradenin altına AKP’den CHP’ye, MHP’den HDP’ye, TKP’den ÖDP’ye Meclis içinde ve dışındaki partiler, demokratik kitle örgütleri imza atmışlardı.
Bir önemli konu daha var...
Zeytincilik tarihi incelendiği zaman Edremit Körfezi’ndeki ağaçların çok büyük yaşta olduğu görülür.
Genel olarak bölgede ağaçlar 200-300 yaşında...
Bunun yanı sıra bin yaşına yakın çok sayıda zeytin ağacı var. Bu ağaçlar, üretimden ziyade gen merkezi sayılabilecek durumda. Ağaçlar çok büyük olduğu için dönümüne 10-12 ağaç olarak dikilmiş.
Çıkarılmak istenen yasada “dekarda 15’in altında ağaç olması durumunda zeytinlik vasfından çıkarılacaktır” deniliyor.
Türkiye’de zeytinliklerin yüzde 80’i dönümde 8-10 ağaçtan oluşuyor.
Başta değindiğim gibi amaç açık: Zeytinciliği yok etmek, zeytine ölüm fermanı hazırlamak...
Şunu da ekleyeyim: Türkiye’de 170 milyon zeytin ağacı bulunuyor ve en büyük bölümü Ege’de...

***

Dekarda 15 ağaç bulunmazsa bunların “zeytinlik sayılmaması” zeytinciliğin öldürülmesi anlamına geliyor.
Bu çok tehlikeli bir durum...
O zaman özellikle Ege ve Marmara bölgesinde bulunan zeytinlikler imara açık olacak, maden alanları, sanayi bölgeleri olacak bu tarım alanları.
Bakanlık bir de komisyon oluşturmuş. Ancak bu komisyon üyelerinin tümü bakanlık tarafından belirlenmiş kişiler. Sadece bir kişi Ziraat Odası’ndan belirlenmiş. Kanun böyle çıkarsa zeytinlik alanlara büyük zarar verecek.
Çünkü bakanlığın yeni yapmış olduğu zeytinlik alanları, çubuktan aşılı ve dönümüne 30-40 ağaç sıklığında dikilmiş ağaçtan oluşacak.
Bu zeytinliklerin yaşam süreleri 30 yılla 50 yıl arasında...
50 yıl sonra buralar tümüyle bitecek...
Oysa bölgede zeytin ağaçları 200 ve 300 yaşında...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018
Hoşça kal hüzün... 6 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları