Haksızlığa acil müdahale...

04 Haziran 2017 Pazar

Yarbay Songül Yakut’un ölümü, tüm bir ülkeyi yasa boğduysa, her zamankinden, her “şehit” haberinden daha da çok sarstıysa milletimizi... Bu kez ateş sadece düştüğü yeri değil, çok daha fazlasını yaktıysa, yakıyorsa eğer, bunda kısa bir süre önce uğradığı o korkunç haksızlığın payı olduğuna inanıyorum...
Balyoz kumpasının hedef aldığı nice dürüst insandan sadece biriydi o. Bugün arkasından ah vah edenler, timsah gözyaşı dökenler, ona ve nicelerine yapılan saldırıyı, işkenceyi, rezilliği, haksızlığı, pisliği, ahlaksızlığı görmemiş, duymamış, görse, duysa bile gözlerini kapamış, kulaklarını tıkamıştı! Kimileri (içlerinde gazeteci ve yazarlar da vardı) o ve yol arkadaşlarını “vatan haini” ya da “elitist Kemalist” diye suçlarken, kimi aydın geçinenler de “Yaşasın askeri vesayetten kurtuluyoruz” ya da “ülke bağırsaklarını temizliyor” diye alkış tutmuştu...
(Yazının burasına anlı şanlı hükümet korosu katılabilir: “Ah bunlardan hiç haberimiz olmadı” diye... “Bildiğiniz gibi ülkemizde adalet bağımsızdır; biz o davaların savcısı falan değildik” diye... “Ah nasıl da aldatıldık... Asıl mazlum biziz” diye nakarata başlayabilir...)
Sonradan kahrolmamak için... Bilmiyorduk, duymadık, görmedik dememeleri için... Ah yine aldatıldık gafletine kimsenin uğramaması için anımsatmakta yarar var...
- Anadolu Ajansı’nın verilerine göre darbe girişiminden bu yana,10 aylık dönemde 154 bin 694 kişi hakkında işlem yapıldı. Gözaltına alınanlardan, tam elli bin küsur kişi tutuklandı: Sayıyla 50 bin 136...
-Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın (TİHV) verilerine göre 1 Haziran 2017 tarihine dek 10 kent ve 43 ilçede, en az 218 kez yasak ilan edildi. En az 1 milyon 809 bin kişi temel yaşam ve sağlık hakları ihlal edilerek bu yasaklardan etkilendi.
-İçişleri Bakanlığı’nın açıkladığı verilere göre her gün ortalama altı kişi sosyal medya paylaşımları gerekçesiyle gözaltına alınıyor... “Terör” operasyonlarına ilişkin İçişleri Bakanlığı her hafta internet sitesinden bilgilendirme yapıyor: “Siber suçlarla mücadele” başlığı altında, son 5 haftada 2 bin 655 hesap incelendi. Bu hesapları kullananlardan 1052’sinin kimliği belirlendi, kimliği belirlenenlerden 232’si gözaltına alındı.
- Kapatılan yayınların sayısı 178’e, hapisteki gazetecilerin sayısı 161’e ulaştı.
Düşünce Özgürlüğü Bülteni’nden aldığım bu sayıları, dünya biliyor, uluslararası kuruluşlar farkında. her fırsatta tartışılıyor. Bizler sanki böyle bir şey yokmuş gibi yapmaya nasıl devam ediyoruz ben de bunu anlamıyorum... Bu insanlar ölmeden önce harekete geçmek, onları oradan kurtarmak gerek...
Hollanda hapishanelerine talip olalım!
Haberi okuduğum anda içimden “Hollanda’ya bir iki” diye muavinlik yapmak geldi... Haber şuydu: Hollanda’da hapishaneler tek tek kapanıyormuş. 2013’ten beri 19 hapishane, şimdi de 5 hapishane daha kapatılacakmış. Çünkü mahkûm yok, kalmamış. Tweet atanı yakalamak yok, hükümeti eleştireni içeri tıkmak yok, devlet büyüklerine hakaretten de tutuklanan yok. Yayınevi ya da gazetere operasyon da yok... Yok yok yok...
Şu anda bizde hapishanelerimiz yeniden tıka basa dolu... Adım atılacak yer yok! Birileri bırakılıyor ki, yenilere yer açılsın...
Bakmayın Eyy Hollanda diye babalandığımıza, o referandumdan önceydi... Belki Hollanda’yla bir anlaşma sağlanabilir, en azından yazarları, gazetecileri Hollanda hapishanelerine nakledebiliriz...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları