Arif Kızılyalın

Kim Şems Kim Mevlana?

07 Haziran 2017 Çarşamba

Öncelikle şunu belirtelim ki Milliyet gazetesinin duayen spor yazarı Bilal Meşe, yazı yoluyla karşısındakinin ailesine dil uzatacak karakterde bir gazeteci değildir. Yazdığı yazılarda, ne Arda Turan’ın emekçi babasını hedef almıştır, ne değerli annesini, ne kardeşini. Bilal Meşe, sadece gazetecilik görevini yerine getirip, geçen yıl bu zamanlar milli takımda yaşanan prim kavgasını Milliyet gazetesinin sütunlarına taşımış, bir anlamda kamu görevi yapmıştır.
Zaten, o haberler yalan, hayal mahsulü, uydurma olsa, aynı zamanda TFF Başkanı da olan Milliyet gazetesi sahibi Yıldırım Demirören, daha şampiyona bitmeden Meşe ile yollarını ayırırdı.
Kaldı ki Bilal Meşe, TFF yönetimi, Fatih Terim ve Arda’nın başını çektiği futbolcular arasında yaşanan prim soğukluğunu ülke insanına aktarmıştır. Burada bir parantez açarsak; o günlerde Arda kendisi için bir talepte bulunmamış, Burak başta olmak üzere bazı arkadaşlarının hak edişleri adına (Terim’i aşıp) TFF yönetimiyle görüşmüş ve sonrasında kıyamet kopmuştur. Sözün özü Bilal Meşe’nin haberi doğrudur!
Gelelim, önceki akşama; Üsküp Havaalanı’ndaki THY uçağının koridorunda yaşanan rezalete. Olayın canlı tanıklarına göre Arda, yılların milli takım yazarı Bilal Meşe’ye (ki babası yaşındadır) “Söyle bakalım Bilal..” diyerek sataşıyor. Ardından, hipofiz, adrenalini tetikleyince iş küfre, boğaz sıkmaya, hatta yumruk sallamaya kadar varıyor, yetmezmiş gibi, “Öyle haber yapamazsın! Patronun Demirören. Sen federasyon başkanının gazetesindesin ya! Federasyon başkanı değil mi senin başkanın. Seni uçağa alanın ta..” türünde sinkaflı sözler savuruyor Arda.

***

Görüntü, her ne kadar Milli Takım kaptanının 12 ay önceki bir haberden yola çıkarak, gazeteciyle kavgası gibi dursa da olaya Şeker Ahmet Paşa’nın Ağaçlık tablosundaki bakış açısından yaklaşmakta fayda var. Yani John Berger’in dediği gibi, ormanın dışından değil, dalların arasından bakarsanız Arda Turan rezaletine, yanıtları asla verilemeyecek çılgın sorular gelir aklınıza.
Mesela, Arda Turan’ın, Bilal Meşe’ye “Senin patronun” dediği kişi Milli Takımlar yapılanmasının da tepesinde olan Yıldırım Demirören değil midir? Milli Takım, TFF’nin bir birimi olmaktan çıkmış mıdır? Ya da Arda (ki çok zekidir) Demirören’in koltuğunun sallandığını bildiği için Federasyon Başkanına, “gider” yapmaktan çekinmemiş olabilir mi?

***

Fatih Terim, yanı başında yaşanan olaylardan sonra, “Arda’yı kadro dışı bırakmıştım, ama rica büyük ‘makamdan’ gelince geri adım attım, olacağı buydu” demiş midir kendi kendine!

***

Görevine son verilen Milli Takım menajeri Şükrü Hanedar’ın aslında nasıl bir kilit görev gördüğünü anımsayan olmuş mudur? Milli Takım uçağında bulunması gereken Ali Dürüst, Nihat Özdemir, Hüsnü Güreli, Servet Yardımcı’dan biri niçin Üsküp’e gitmemiştir? Gazeteci dövmeyi âdet edinenler niçin el üstündedir? TFF bu işlere niçin göz yumar? Kavgayı meşrep edinen isimleri kim korumaktadır, bu tavizlerin kanser gibi yayılacağı hesaplanamamış mıdır?
TFF’nin başındaki ‘T’nin yani Türkiye’nin, Türk ifadesinin 5500 yıllık bir kültür, bir ahlak, olduğunun farkında değil midir bir Allah’ın kulu?

***

Elbette burada sorulacak asıl soru, bu işten kimin kârlı çıktığıdır? Her ne kadar - kadro dışı kalan - Arda, yıpranmış gibi gözükse de emin olun ki asıl fatura Terim- Demirören’e kesilecektir ilerleyen süreçte. Öyleyse bu kavganın kazananı kimdir? Orhan Pamuk’un “Kara Kitap” adlı romanından bir alıntıyla yanıt vermek istiyorum bu soruya: “Şems Tebrizi’nin öldürülüşü, kime yaramıştır? Elbette, o gelişmeden sonra tasavvufta en yüksek mertebeye erişen Mevlana’ya...” demiş Nobelli yazarımız. Üstelik tam da TFF Başkanının değişeceği dedikoduları yapılırken bu işin kazananını bulmak da size kalıyor. En iyisi Google’a, “TFF + seçim + Kulüpler Birliği Vakfı + Başkan adayları” yazın, rezaletteki Şems’i-Mevlana’yı postmodern yazım tekniğiyle tahmin edin!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yeni TFF Başkanı! 20 Nisan 2024
Ekmek yoksa ıstakoz ye! 17 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları