Zeytin ağacı...

12 Haziran 2017 Pazartesi

Ben ‘Zeytin Ağacı’yım.
Doğanın bütün canlılara armağanıyım.
Meyvemi insanlar kadar kuşlar da yer, öteki canlılar da.
Barışı simgelerim ben.
Güvercinin ağzındaki zeytin dalı barışın simgesidir.
Yaşamsever ağacım. Toprağın üzerinde dururum.
Siz, ah insanlar, evet siz, toprağın altına meraklısınız.
Madenler sizin tutkunuzdur.
Altın çıkarmak istersiniz. Toprağı yağmalarsınız.
Altın hiçbir işinize yaramaz. Süs için kullanırsınız, para yerine saklarsınız.
Benim toprağımı zehirliyorsunuz.
Benim köklerimi zehirliyorsunuz.
Aslında, ah insanlar, evet siz, kendinizi zehirliyorsunuz.
Yaşamınızı zehirliyorsunuz.
Siz, ölümsever oldunuz. Öldürmeyi seviyorsunuz.
Öldürdüğünüz her şeyle birlikte kendinizi de öldürüyorsunuz.
Yaşamseverlik.
Ölümseverlik.
Bu ikisinden ölümü neden seçiyorsunuz?
Bilmiyorum.

***

Bildiğim bir şey var.
Aslında hiçbir şeyin hakkına saygı duymuyorsunuz.
Sizi burdan görüyorum.
Güçlünüz güçsüze zalim.
Erkeğiniz kadınına zalim.
Büyüğünüz küçüğünüze zalim.
Zulüm sizin günlük işiniz olmuş.
İnsansınız ama insanlığı unutmuşsunuz.
Üstüne bastığınız toprak anayı yağmalıyorsunuz.
Doğanın evlatları ağaçları kesiyorsunuz.
Yeşile düşman olmuşsunuz.
Ben zeytin ağacıyım.
Bin yıldır burdayım.
Kimleri gördüm, nelerin tanığı oldum.
Barışlar gördüm, savaşlar gördüm.
Bu denli yaşam düşmanını hiç görmemiştin.
İşte, şimdi sizi görüyorum.
Ölümseverler.
Ağaç kesiciler.
Toprak kazıcılar.
Aslında mezarlarınızı kazıyorsunuz.
Aç kalacak, birbirinizi yiyeceksiniz.
Sizi uyarmanın hiç faydası yok, biliyorum.
Siz ancak kendi felaketinizden öğrenirsiniz.
Bu toprakların yağmacıları.
Ama bilmediğiniz şeyler var, öğreneceksiniz.
Görmediğiniz şeyler var, göreceksiniz.

***

Doğa, ona yaptığınızı unutmaz.
Akarsularının önünü tıkarsınız, sel olur evlerinizi yıkar.
Temeline bakmaz evler yaparsınız, deprem olur sizi mahveder.
Toprağını zehirlersiniz, ürün vermez, aç kalırsınız.
Havasını kirletirsiniz, sizi hastalıklara boğar.
Doğa ile oynamayın derler, dinlemezsiniz.
Bedelini ağır ödersiniz, ödeyeceksiniz.
Yaptığınız bunca haksızlık.
Hapishanelere kapattığınız onca suçsuz insan.
Sizden haklarını istemeyecek mi?
İşten attığınız binlerce insan.
Sizden haklarını almayacak mı?
Şimdi kendinizi güçlü sanıyorsunuz.
Güçlü değilsiniz.
Haklı olmayanın gücü geçicidir.
Doğru olmayanın kazancı sahtedir.
Sizin sandığınız güç sizin değildir.
O güç size verilmiş bir emanettir.
Haksızlık, o emanete hıyanet etmektir.
Bunun hesabını verirsiniz.
Bu hesabı sizden doğa sorar.
Bu hesabı sizden ağaçlar sorar.
Bu hesabı sizden topraklar sorar.
Bu hesabı sizden insanlar sorar.
Bu hesabı sizden ben sorarım.
Ben, bin yıllık zeytin ağacı.
Bu hesabı sizden ben sorarım.
Beni kesersiniz, olabilir.
Benim hesabımı binlerce zeytin ağacı sorar.
Yunanistan’da, İtalya’da, İspanya’da yaşayan binlerce zeytin ağacı kardeşim.
Sizden benim hesabımı sorarlar.
Hiç gözüm arkada kalmaz benim.
Sizin vicdanınıza seslenmem, bilirim ki yoktur.
Sizin insafınıza seslenmem, bilirim ki yoktur.
Ama bilirim ki ülkenizin vicdanı vardır.
Ülkenizin vicdanlı insanları vardır.
Ülkenizin adaletli insanları vardır.
Onlar, sizin emanet gücünüzü elinizden alacaklardır.
Ve sizden hesap soracaklardır.
Benim hesabımı da.
Toprağın hesabını da.
Ağaçların, yeşil doğanın hesabını da soracaklardır.
O zaman sizinle ödeşmiş olacağız.
Şimdi, getirin baltanızı, görelim.
Hesabınıza bunu da ekleyelim.
Biz unutmayız, sen de unutma...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Istakozun intikamı! 22 Nisan 2024
Özeleştiri?... 8 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları