Gülengül Altınsay

Tevazu

15 Haziran 2017 Perşembe

Beşiktaş şampiyon.
Beşiktaş 1957’den itibaren kazandığı 15. şampiyonluğuyla 3. yıldızı da taktı. Üstelik oynadığı pozitif futbolla taraflı tarafsız herkesin takdirini alarak bu mutlu sona ulaştı. Bunların hepsi tamam, hepsi doğru, hepsi alkışlanası...
Ve fakat bu başarıları nasıl karşıladığın da önemli. Hatta daha da önemli. Özellikle de Beşiktaş gibi mütevazılığı en önemli haslet olarak gören bir camia için.
Bakın bir minik Beşiktaşlıdan minik bir örnek vereyim. Twitter’da rastlamışsınızdır, bir anne ile oğlu arasındaki şampiyonluk sonrası şöyle bir diyalog geçiyor: “Oğluma ‘Beşiktaş atkını tak öyle git okula’ dedim sabah. ‘Yenilsek takıp giderdim şimdi yendik diye taktım sanmasınlar’ dedi. Gözlerim doldu”.
Doğrusu benim de doldu.
Bu mütevazı, halden anlayan bakış açısı aslında Beşiktaşlılar için hiç de yabancı değil. Beşiktaşlılık gereklerinden biri aslında. Ne var ki son şampiyonluk sonrasında kulüp yöneticisinden taraftarına bu mütevazılık sınırlarını çoktan aşmış pek çok beyanat, pek çok tavır gördük ne yazık ki.
Şampiyon oluyorsunuz bundan daha büyük başarı olur mu?
Başka kulüplere sataşmak, kendi kendine methiyeler düzmek o şampiyonluğu büyütmez küçültür aslında.
Sevinmek, şampiyonluğu doyasıya yaşamak, eğlenmek ve hatta esprili sataşmalar yapmak tabii ki en doğal hak.
Beşiktaş taraftarlarının iki sezondur boğazda teknelerle düzenlediği kutlama konvoyu mesela çok etkileyici, çok görkemliydi.
Taraftarların şampiyonluğun ilan edildiği Gaziantep Stadı’nı doldurmaları çok etkileyiciydi. Aslında tüm bir sezon takımın tökezlediği anlarda bile o müthiş taraftar desteği yine çok etkileyiciydi. Bunlar zaten herkesin bildiği şeyler.
Benim üzerinde durmak istediğim şampiyonluklar sonrası gereksiz övünmeler. “En iyi kutlamayı biz yaptık”, “En görkemli bizimki” diye övünmeler. Şampiyonluğu doya doya yaşamak yerine rakiplerle laf dalaşına girmeler.
Bunu bazı taraftarlar yapınca gerekçelerini anlayabiliyoruz ama bunu kulüp yöneticileri yaptığında anlamak zorlaşıyor. Hele bazı yöneticilerin ve bazı futbolcuların kupa töreninde fotoğrafa girme çabaları…
Bunlar belki medyatik, belki bazı taraftarların hoşuna da gidiyor olabilir fakat Beşiktaş’ın kültürüne de anlayışlarına da uygun değil. Zaten şampiyonluklar gelip geçici.
Şampiyon olduğunun ertesi günü yeni sezon açılıyor hemen. Ve yarış yeniden başlıyor.
Üstelik kulüpleri büyük yapan kaç tane şampiyonluk kazanmış oldukları, kasalarında ne kadar para olduğu ve hatta kaç tane taraftara sahip oldukları değil, kültürüdür, tarihidir, yaşanmışlıklarıdır.
Yani büyüklük sayılabilen değil sayılamayan şeylerde.
Ve bütün bu sıfatlar, siz değil, başkaları, özellikle de rakipleriniz söylediğinde anlamlı.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Ha hakem ha referee 25 Nisan 2024
Kim çürümüş? 18 Nisan 2024
Süper kriz 11 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları