Kartal Bebek

06 Temmuz 2017 Perşembe

Kartal Bebek,
Biliyorum, sana bu yazdıklarımı okuyamayacaksın. Annen ya da yakınların okusa da anlayamayacaksın. Zira daha on aylıksın ve bütün bunları anlaman olanaksız.
Ama belki büyüklerin bu yazıyı yaşanan olağanüstü olayı hatırlatan bir anı diye kesip bir yana koyarlar.
Daha on aylıksın ama bu kısacık yaşamında, toplumsal bir ilginin, sevincin, iftiharın konusu oldun. Küçücük, kalbinin mikrop kapma sonucu duçar olduğu bozukluk yüzünden karşılaştığın talihsizlik, bir anda önce toplumsal dayanışmanın, ardından da sevincin odağı olmana dönüştü.
Gazeteler 2017 Temmuz’unda olayı şöyle haberleştirdiler:
Bir mikrop yüzünden kalbin büyüyerek iyi çalışamayıp, yaşamını tehdit eder hale gelinci kalp nakli zorunlu hale gelmiş. Ülkemizde bebelere kalp nakli yapılmadığından, nazik operasyonun Almanya’da gerçekleştirilmesi zorunlu olmuş.
Ama ailenin mali olanakları 1 milyon Avro’luk bu müdahalenin giderlerini karşılamaya yetmiyormuş. Bunun üzerine annen Ahu Yıldırım sosyal medya aracılığıyla bir kampanya başlatmış. Ünlü sanatçıların da kampanyaya sağladıkları destekle 19 saatte 4 milyondan fazla para toplanmış ve yaşamını kurtarma olanağı doğmuş.

***

Sanırım bu olayın haberleştiği 5 Temmuz 2017 günü Türkiye’nin dört bir yanında insanlar bayram etmişler, “çok şükür” demişlerdir, “çok şükür toplumumuzda güzel şeyler de oluyor...”
Korkarım o sevinç içinde, aynı gün gazetelerin, başka sayfalarındaki bir haber gözden kaçmıştır. O gün Cumhuriyet’in 12. sayfasında, açlık grevinin 118. gününde olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın sağlık durumlarının daha da kötüleşerek, kritik aşamaya vardığı, yoğun böbrek ağrıları çekmeye başladıkları bildirilmekteydi.
Evet, seni yaşatmak için el ele verip 19 saatte 4 milyondan fazla para toplanması haberi ile herhangi bir yargı kararı, herhangi bir suç söz konusu olmaksızın haksız yere uzaklaştırıldıkları işlerine kavuşmak amacıyla açlık grevine başlayan, üstüne üstlük bir de tutuklanan iki genç eğitimcinin kritik aşamaya girdikleri haberi aynı gün yayımlanmıştı.
Bir yanda, on aylık bir bebecik için göz yaşartıcı bir dayanışma ile el ele veren bir toplum, öte yanda, iki genç insanın dördüncü ayına giren, artık ölümün eşiğine doğru seyir eden açlık grevini gaddarca ezen ve onları adım adım ölüme yönelten bir iktidar ve bunu aldırmazca izleyen bir toplum ve bunların yanı sıra, hapishanelerde zulüm altında inleyen binlerin de isteklerine tercüman olarak, adalet peşinde yürüyen, yürürken de ardına binleri, on binleri takan, bunu yüz binlere, milyonlara tırmandırmaya çalışan bir adam...
İşte evladım, senin için yaşam umutlarının yeniden doğduğu Temmuz 2017’de ülkenin görünümü böyleydi.
Senin için yaşam umudunun yeniden doğmasına çok sevinirken senin adına endişelendim de.

***

Ameliyatının iyi geçeceğine inancım tamdı. Endişem ondan değil de, iyileştikten sonra seni nasıl bir yaşamın beklediğinden kaynaklanıyordu.
Bir kişiyi Alman biliminin ve tıbbının hüneriyle kurtarmak her şeyi çözmeye yetmiyordu. Onun insanca bir yaşam sürebilmesi için içinde yaşayacağı toplumun da düzelmesi gerekiyordu.
Bunu da sağlayacak olanlar Almanlar değildi, bizdik. Ve Temmuz 2017’de toplumsal birikiminin bu amaca ulaşmaya yetip yetmeyeceği henüz belli değildi.
Umarım, Kartal Bebek, toplumun örnek dayanışmasıyla kurtarılan yaşamını, herkesin yaşamına ve özgürlüğüne saygı düzenini kuracak bir toplumsal birikim ortamında sürdürürsün.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İyi insan 19 Mart 2024
Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları