İçeride! Dışarıda!

11 Temmuz 2017 Salı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türk siyasal yaşamında önemli bir tarihsel sayfa açtı…
CHP milletvekili Enis Berberoğlu’nun tutuklanmasına tepki olarak, 15 Haziran’da Ankara’da Güven Park’ta başladığı 432 kilometrelik bireysel “adalet” yürüyüşü, 25 gün boyunca “çığ” gibi büyüdü. Bilirsiniz bir yamacın tepesinden bir kartopu yuvarlandığında, büyüyerek aşağıda “çığa” dönüşür.
Kılıçdaroğlu, Berberoğlu’nun tutuklu olduğu son durak Maltepe’de pazar günü “çığ” gibi coşkulu yüz binlerce vatandaşa konuştu. Dün de Berberoğlu’nu cezaevinde ziyaret ettikten sonra şunları söyledi:
“Bugünkü koşullarda üzülerek ifade edeyim üzerinde adalet yazan saraylarda adalet verilmiyor. Hiçbir günahı olmayan insanların, haksız yere suçlanan insanların hapse atılması, toplum vicdanında derin yaralar açar.”
Yürüyüş sırasında AKP Reis-i Umumisi yürüyüşçüleri şöyle tehdit etti:
“Adalet yollarda değildir. Adliye binalarındadır. Rahmetli Demirel’in dediği gibi ‘Yollar yürüyerek aşınmaz.’ Bunu aşındıramazlar. Varsa bir haksızlık müracaat edeceğin yer bellidir. Siyasette sözü olanın bunu ifade edeceği yer de yol kenarları değil, Meclis kürsüsüdür. Eğer yürümekle aşınacağını sanıyorlarsa bu mümkün değildir. Yargı, A’dan Z’ye herkes için çalışır. Yarın sizi de bir yerlere davet ederlerse şaşmayın!”

***

Bu tarihsel sayfayı gölgelemek için daha şimdiden 15 Temmuz olaylarını anmak ve kutlamak için görkemli gösterilerin hazırlıklarına başlandığını, AKP Reis-i Umumisi Hamburg’dan dönerken uçakta gazetecilere söyledi.
Anlaşılan Reis-i Umumisi olduğu hükümet ve tüm AKP’li belediyeler, bu gösteriler için, bütün maddi - manevi olanaklarını kullanarak taraftarlarını 15 Temmuz’da sokaklara dökecekler.

***

AKP Hükümeti, Almanya Parlamentosu Savunma Komisyonu heyetinin İncirlik Hava Üssü’ndeki Alman askerlerinin ziyaretine izin vermedi. Ankara - Berlin arasındaki gerginliğe bir de bu olay eklendi. Alman uçaklarının, İncirlik’ten Ürdün’ün Al Azrak Hava Üssü’ne taşınmasına başlandı. O uçaklar kimin güvenliği için İncirlik’te idi?
AKP Reis-i Umumisi, Almanya’daki Türklere bir açık hava toplantısı düzenlemeye heves etti. Almanya Başbakanı Angela Merkel, bizzat “Bu toplantıya izin verilmeyeceğini!” açıkladı. Reis, “Yalvaracak değiliz. Kimseye eyvallahımız yok!” diyerek geri vitese taktı ve ekledi: “Almanya intihar ediyor!” Acaba kim intihar ediyor?
Almanya’nın kamu televizyonu ARD’nin yaptığı bir araştırmaya göre, Almanların üçte ikisi Türkiye ile AB üyelik müzakerelerinin kesilmesini, çifte vatandaşlığınsa kaldırılmasını istiyor. Yalnız Almanya mı? Hollanda, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’nın ülkeye girmesine bile izin vermeyip kapıyı suratına kapatmadı mı? 15 Temmuz kutlamaları için Hollanda’ya gidecek olan Vezir-i Azam Muavini Tuğrul Türkeş’e izin verilmeyeceğini Hollanda Dışişleri Bakanlığı açıkladı.

***

Lüksemburg ve İtalya dışişleri bakanları Jean Asselborn ve Angelino Alfano, Türkiye’de 16 Nisan halkoylamasından sonra anayasa değişiklikleri hakkında “Yeni anayasa ve bu otokratlıkla Türkiye’nin AB’ye üyeliği mümkün değil!” demişlerdi. Avusturya Dışişleri Bakanı Sebastian Kurz da dün, Türk Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin “Ülkeye girişine izin verilmediğini doğrulayabilirim!” dedi.
Avrupa Parlamentosu (AP), Türkiye Raportörü Kati Piri’nin hazırladığı “Türkiye ile AB üyelik müzakerelerinin askıya alınması çağrısı” raporunu, Temmuz başında 658 parlamenterin 477 oyu ile kabul etti. Nedeni de anayasa değişikliğinin “kuvvetler ayrılığı ilkesi” ve “AB’nin Kopenhag kıstaslarına” uymaması idi.
2004’te “Avrupa Fatihi” söylemleri ile Esenboğa’dan Çankaya’ya kadar gösteriler ve havai fişeklerle karşılanan Reis-i Umumi, AP’nin son kararı hakkında “AB’nin milletimizin onurunu hiçe sayma noktasına gelen ikiyüzlü tavrına daha fazla tahammül etmek zorunda da değiliz” dedi. Vezirleri de “Bu kararı tanımıyoruz!” diye eklediler.

***

Temel, komşusu Cemal’e 100 bin lira borç verir. Ancak, birkaç günlüğüne borç alan Cemal, ne borcunu öder ne de Temel’in yanına uğrar. Bunalım içindeki Temel, “Vuracağım oni!” demektedir.
Öteki komşuların önerileri üzerine dava açar. Kimliklerin saptanmasından sonra yargıç Cemal’e sorar: “Sen, Temel’i tanıyor musun?” Cemal’in, göz ucuyla kendisine baktıktan sonra “Tanımayrum oni, yargıç bey!” demesine sinirlenen Temel, “Ben da oni tanımayrum yargıç bey!” der.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları