Pasta yok, balon var...

20 Temmuz 2017 Perşembe

Biz eski gazetecilerde “fikri takip” diye bir tutku var. (Daha doğrusu Abdi İpekçi ekolü gazetecilerde diyelim...) Yazdığımız bir haberin öncesini zaten vermişizdir de; sonrasını da okurlarla paylaşmayı severiz...
Geçen pazar “Miraz Bebek’e Mektup” yazımda birinci yaş gününü Gebze Cezaevi’nde kutlayacak olan Miraz bebekten söz etmiştim. O, annesiyle hapisteydi, baba dışarıda. Babanın yaş günü pasta isteği geri çevrilmişti. Bütün bunları Seyhan Avşar’ın Cumhuriyet’teki haberinden öğrenmiş ve yazımı o haber üzerine kurgulamıştım.
Ertesi gün Adalet Bakanlığı Basın Müşaviri Bilal Çetin imzalı bir e-posta mektup aldım. Miraz bebeğe pasta verildiği; kutlama yapıldığını bildiren, suçlayıcı bir mektup... Derhal kendisine yanıt verip bu güzel habere ne çok sevindiğimi bildirdim. Öyle ya amaç bağcı dövmek değil, üzüm yemek... “Ancak siz de ben de biliyoruz ki, bu biraz da Seyhan Avşar’ın Cumhuriyet’teki haberi ve bunun basına yansıması sayesindedir. Zaten ‘pasta’ faslı yazımda yalnızca küçük bir ayrıntıydı...” demekten kendimi alamadım...
Ama içime kurt düşmüştü. Miraz bebeğin babasıyla konuşunca şunları öğrendim:
Haber medyada fazlasıyla ilgi görünce hapishane yönetimi, babaya reddettiği pasta için tutuklu anneden dilekçe vermesini istemişti.
Anne “Gazetede çıktı diye ben dilekçe vermem siz isterseniz getirin bir pasta” demiş, dilekçe vermemişti. Gelin görün ki, dilekçe yoksa pasta da yoktu!
Babanın deyişiyle: “Bebeğe siyasi mahkûm muamelesi yapılmıştı.”
Sonunda cezaevinde kadınlar bisküviden kendi pastalarını yaptı. Ama haklarını yemeyelim gardiyan amcalar da bir iki balonla yaş günü kutlamasına katkıda bulunmuşlardı.
İşte “Pasta yok, balon var” öyküsü...

İdil Biret ve cinayete çiçeklerle yanıt vermek
Şimdi bir başka öykü:
“Cinayete çiçeklerle yanıt verme” öyküsü... Anımsayacaksınız, Rus Büyükelçisi, Ankara’da bir cinayete kurban gitmişti. Bu vahşetten kısa bir süre sonra Rusya’nın İvanovka kasabasındaki Rahmaninov Müzesi, İdil Biret’i konser vermek üzere davet etti.
İvanovka, Moskova’nın 650 km uzağında Rahmaninov’un 1890- 1917 arasında yaz aylarını geçirdiği çiftlik... İç savaşta yıkılıp yok edilse de 90’lı yıllarda tüm çevreden eşyalar bulunmuş, yapılar onarılmış, müze – eve dönüştürülmüş.
Uzun, zahmetli bir tren ve otomobil yolculuğu sonunda İdil Biret buraya vardı ve Rahmaninov Müzesi’nin konser salonunda 15 Temmuz’da konserini verdi. Programda Bach, Chopin ve Rahmaninov’un eserleri vardı.
Konser sonunda müze müdürü bir konuşma yapıyor, İdil Biret’e İvanovka’da onun adına bir festival yapmayı teklif ediyor ve kucağı çiçeklerle dolu sanatçı bu teklifi kabul ediyordu.
Bu arada okurlara hatırlatayım: İdil Biret’in, Rahmaninov’un tüm solo piyano eserlerini ve konçertolarını 10 CD (Naxos) üzerinde kaydetmiş olduğunu unutmayalım. İkisi arasında sevgi saygı dolu derin bir bağ var!
İdil Biret Festivali, İvanovka’da inşa edilmekte olan konser salonunda yapılacak.
Konser sonrasında Rahmaninov Müze bahçesine, evin hemen yanına İdil’in adına bir de çam fidanı dikildi.
Bütün bu ayrıntıları bana bildiren “Ankara’da çekilen silaha Ruslar İvanovka’da çiçekle cevap verdiler” diyen Şefik Yüksel’e teşekkür ediyorum. İdil Biret’e bir kez daha “İyi ki varsın!” diyorum.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları