Adnan Dinçer

Fakir Düşüncelerin Futbolu

05 Haziran 2014 Perşembe

Bizim liglerimiz bitti. Şimdi ortalıkta her gün dolaşan transfer söylemleri önde geliyor. Spor medyası belki siyasi ortamı dahi aşıyor neredeyse. Olsun ben şahsen buna razıyım. Belki sıkıntı ve üzüntülere teselli olan en önemli günlerimizi böyle aşıyoruz. Terim Hocamız kendisiyle yarıştığını ifade ederken önemli bir mesaj vermiş. Oysa gönlüm şu kişilerin de bana yarışma hazzı verdi demesini isterdi. Demek ki böyle bir iç mücadele yok. Ayrıca Jones Efendi Beşiktaş’ı yerden yere vurmuş. Oysa ben onu geldiği günden bu yana Beşiktaş’a hiçbir yarar sağlamayan hatta anlamsız transfer olduğunu söyledim sürekli. Amerika’da da bize karşı bayağı etkili göründü. Ama bilmeli ki açıklamasında söylediği tek doğru yönetime karşı koyduğu tavırdı. Açıkçası Beşiktaş geçmiş günlerde yapılan büyük hataların bedelini ödüyor, onu demek istemiş ama aşağılayarak yapmış biraz... Bunlar önemli ayrıntılardır günümüzde. Ulusal takımımız defans kurgusu ve kalemizi pozisyonlarda savunma sıkıntısı yaşıyor yine. Ancak bu Terim’in değil bizim futbolcuların mental eksikliğidir. Dünyada bizim kadar teknik adam gönderen ve sadece transferlerle işin düzeleceğini sanan ekol olmayan ülkelerin gerçeğidir bu.
Bucaspor birinci lige çıktığında yabancı borsasına düşmüş ve takım küme düşmüştü. Altınordu İzmir’in en eski ve köklü kulübü olarak bir devrim yaptı. Bu pek konuşulmuyor. Bucaspor’un tümüyle eğitim gücünü ve teknik adamını alıp yola çıktı yönetim ve şu anda daha da yukarı tırmanacak, başarılara koşacak anladığım kadarıyla. Bu anlamda başarının mana ve anlamını kimse öne getirmiyor. Açıkçası amatör heyecanla bilgi sahibi olmadan önümüze konulan manşetler biraz ticari. Ancak belli bir kitle sporda şike, dedikodu veya fanatizmin saçmalığını duymaktan bıktı. Spor kulüpleri sanki farklı kuruluşlar gibi futbolun ötesinde kavgalara girdiler. “Biz de bunlar var sizde var mı” gibisinden rekabetteler. Bu çok ucuz bir yol değil midir?
Transferde planlı ve programlı bir süreç yaşamak isteyen kulüp teknik adamları isteği doğrultusunda gelecek sezona hazırlanırken bütçe ve Dünya Kupası gibi önlerinde var olan gerçeği yakın tutup sonuç almalıdırlar. Takımları başkaları değil teknik adam kurmalıdır. Yöneticilerin gayreti ve açıklamaları çok farklı olunca saygınlıklar zedeleniyor. Gitmesi gereken kesinlikle konuşulanların sonra kalmaları kulübe zarar veriyor. Fernandes’ten kurtulan Beşiktaş beş kuruş alamadıysa kendine biraz bakmalı. Ben şahsen defalarca iki yıldır bu futbolcunun davranış ve oyun anlayışının Beşiktaş’a yarar getirmeyeceğini söyledim. Kimse önemsemedi. Şimdi geç kalınmış bir süreçte beş kuruş vermeden serbest kalıp gitmesine sinirlenenler ancak uyandılar ve açıklamalar yapıyorlar. Gökhan Töre bonservis bedeli karşlanamayınca gidecektir! Başka bir transferle kapamaya çalışanları zor günler bekliyor. Mancini ve Ersun Yanal gelecek yıl için farklı takımlar oluştururken Beşiktaş’ın sıkıntısı dikkat çekiyor. Ve Dünya Kupası bizleri sadece birer izleyici olarak dışarıda bırakırken “Yahu bu takımlar gitti de biz gidemedik” pişmanlığını komik ve acizlik olarak görüyorum. Abdullah Avcı yine İ.B.B’ye döndü. Acaba neden ona kimse talip olmadı diye de düşünüyorum veya o niye farklı limanlara yelken açmadı!? Tam net açıklanmasa da futbol kaosunun ciddiyeti kendini sergiliyor. Bize düşen oturup düşünmek değil ders almaktır!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Beşiktaş’a benzemek! 14 Nisan 2024
Bilen yönetsin! 13 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları