Bağış Erten

Yeni Türkiye’nin futbolu

09 Ağustos 2017 Çarşamba

Mirgün Cabas’ın o güzel isimli kitabından hareket edelim. Eski Türkiye’nin son yılı: 2001. Gaziantepspor doludizgin gidiyor. Unutulmaz Fenerbahçe maçına çıkıyorlar. İlk yarı deplasmanda 3-0 öndeler. İkinci yarı mucize oluyor ve Sarı-Lacivertliler maçı 4-3 kazanıyor. Gaziantepsporlular üzgün. Oysa bugünden bakınca en az mutsuz olmaları gereken günmüş. Sonradan anlamış olmalılar…
Evet, bu hafta sonu Süper Lig yeniden açıyor perdelerini. Baksanız bir fiyaka, bir fiyaka. Transferler ışıltılı, formalar cilalı, açıklamalar havalı... Oysa memleketin en çok sevdiğini söylediği sporun neresinden tutsanız elinizde kalıyor. Yerli oyuncu oynatmazlar, eşitsizliği beslerler, adaletsizlik gırla gider, paralar heba olur, büyükler ezilir, küçükler vesayet peşinde koşar, vergiler kaçar, kalite yerlerde sürünür, uluslararası başarılar hak getirir, ama sorsalar biz futbola bayılırız. Gördük işte Süper Kupa’yı!
İlk paragraftan devam edelim şimdi. Ben size bu süper mi süper ligin ve dahi ülkenin müstesna parçalarından birinin, 2001’den bu yana geçen hikâyesini satırbaşlarıyla bir hatırlatayım. O zamanlar ıslıklanan başkan Celal Doğan’la şaha kalktığı o sezonun ardından da iyi gitmeye devam ediyor aslında Kırmızı- Siyahlılar. Gene iyi yetenekler buluyorlar Zied Jaziri, Kenan Hasagic, Gökhan Güleç, Ekrem Dağ, Erdal Kılıçaslan, Antonio de Nigris bunlardan birkaçı. Gene başa oynuyorlar. Celal Doğan bırakana dek neredeyse ilk 6’dan aşağı inmiyorlar. 2000’li yıllarda iki kez ilk 3’e girmişlikleri dahi var. Sonra Yeni Türkiye başlıyor. İbrahim Kızıl başkan seçiliyor. Hangi İbrahim Kızıl? İlişkiler ve yatırım insanı. Basın mensuplarını dövmekle tehdit eden Mehmet Kızıl’ın abisi. Daha gelir gelmez takım baş aşağı gitmeye başlıyor. İlk dört sezonda ilk 8’den yukarıyı göremiyorlar. Sonra yüksek volümlü satışlı yıllar geliyor. 11 yıl içinde De Nigris, Ekrem Dağ, Tabata, İsmail Köybaşı, Olcan Adın, Wagner, Dany, Popov, Serdar Kurtuluş ve Muhammet Demir’den 31 milyon Avro kazanıyor Gaziantepspor. Nereye gittiğini bilemediğimiz bir meblağ bu.

Kurtarma planı
Önce zaten az olan taraftar hepten çekiliyor tribünden. Kulübün iç işlerini kurcalayan yerel gazeteciler baskı görüyor ve tehdit alıyor. Takım artık tepetaklak gidiyor. Gelinen son nokta şu: 10 oyuncu parası ödenmediği için sözleşmesini feshetmiş durumda. Geçen yılki kadrodan sadece üç oyuncuyla başlıyorlar sezona: Evans Kangwa, Mohammed Fatau ve Alpay Koçaklı. Şu anda takım çalışmalarını 11-12 altyapı oyuncusu ile sürdürüyor. Transfer yasağının kaldırılması için tam 14 milyon TL nakit gerekiyor. Ama önce kulüp lisansını almaları gerek. Geçtik borçları, buna bile para bulmakta zorlanıyorlar. Hoca yok, kongre bir türlü yapılamıyor. İddia o ki geçenlerde kulübün elektrikleri kesilmiş. Elektrik kesilince elde kalan bir avuç futbolcu da antrenmanı yarıda bırakıp tesisten ayrılmış. Şimdi “Kayseri/Malatya” metoduyla dönme planları var. Bu takım amatöre kadar düşecek ki borçları ‘badem’ olsun. Bu kadarla kalmıyor planlar. Bir de Gaziantep Büyükşehir Belediyespor var. Hani Celal Doğan zamanında Gaziantep’in yetenekli çocuklarıyla, makul bütçelerle mücadele eden, futbolcu fabrikası olan takım. Onlar da son yerel seçim sonrasında anlamsız transferlere harcanan akıl almaz paralarla ne yaptığını bilmez hale gelmiş, pardon getirilmişti. Şimdi onların ismi değişecek, yeni bir Gaziantepspor yaratılacak. Hatta yaratılıyor bile. Nefis kurtarma planı değil mi? Bu arada şehrin spor kültürü de harap halde. Kamil Ocak ismini de siliyorlar şehirden. Bu ülkeye sporu tanıtan, ülkenin kurucu simgelerinden, Gaziantep’in gururu insanın adı iddia o ki yeni stada verilmeyecekmiş. Aman ne milli, ne yerli, ne güzel!
İşte size sezon açılışı için heyecan verici gerçek bir portre! Biraz araştırmayla bunun Ankara versiyonunu da yazabiliriz. Gençlerbirliği statsız başlıyor sezona. ‘Gökçekzede’ Ankaragücü ne hallere düştü, o öyle tek yazıya da sığmaz. İsterseniz 2000’lerin başında sadece üç oyuncusundan (Ümit Bozkurt, Bülent Akın, Ahmed Hassan) 11.5 milyon Avro kazanan Denizlispor’a ne oldu, onu da konuşabiliriz. Daha bunun Türkiye’nin önde gelen illeri olan Kocaeli’si, Sakarya’sı, sadece 8 sene önce şampiyon olan ama geçen sezon son anda küme düşmekten kurtulan ve borç içindeki Bursaspor’u var. Har vurup harman savrulan milyonlarca doları var. Artık hiç üst düzey futbolcu çıkaramayan Türk futbolu var; Lucescu’dan başka umudu kalmayan Milli Takım’ı var. Var oğlu var…
İşte bu Süper Lig başlıyor hafta sonu. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan kültür ve sanatta ‘sıkıntı var’ diyor ya. Yerli ve milli olamıyoruz ya. Ona mümkünse futbolu da eklersek sevinirim. Saygılarımla.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bu sezon o sezon değil 2 Eylül 2018
Herkes biliyor 29 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları