Yakın geleceğe ne kadar hazırız?

12 Ağustos 2017 Cumartesi

? Japonya’daki Toyohashi Teknoloji Üniversitesi’nin geliştirdiği proje ile 5 yılda cep telefonlarımız düşüncelerimizi yazıya dökecekmiş. Araştırmacıların çalıştıkları sistemde telefonlar bu işlemi beyin dalgaları aracılığıyla yapabilecekler. Üniversitenin araştırması şimdiden Facebook ve Elon Musk’ın ilgisini çekmiş bile...
? Forbes’ın belirlediği ve geleceğimizi şekillendirecek en inovatif şirketler listesinde yapay zekâ ve biyoteknoloji girişimleri ağırlıklı...
? Kentleşme hızla sürüyor ama bir farkla. İşin içine dijital teknolojileri her boyutu ile de katarak... Ulaşımdan sinyalizasyon sistemlerine, atık su depolamaya, yenilenebilir enerjiye kadar... Tahrip edici kentleşmeden sürdürülebilir kentleşmeye geçişin girdileri bunlar aynı zamanda: 3D yazıcılar ve sentetik biyoloji ise inşaat sektöründe işin kalbinde.
Yukarıdaki 3 örnekle yazıya giriş yaptım. Çünkü artık dünya reddedemeyeceğimiz kadar büyük bir değişimin içinde. Ülkeler için mesele, bu yeni rekabete nasıl ayak uyduracakları konusunda. İşin iki boyutu var ve iç içe geçmiş vaziyette: Üretim ve nitelikli eğitim. Ne kadar dijital dönüşüme uygun mal, hizmet ve fikir üretirsen o kadar oyunda kazanan tarafta kalırsın.
Ve ne yazık ki iş üretimde olmakla da bitmiyor. İşin can alıcı bir de istihdam boyutu var. Biliyorsunuz otomasyonun bir sonucu olarak mevcut işlerin yaklaşık yüzde 50’sinin 2055 yılına kadar kaybolabileceği öngörülüyor. İşin ilginci kadınların bundan 2 misli daha fazla etkilenecek olmaları. Örneğin ABD’de 2016’da kasiyerlerin yüzde 73’ünün kadın olduğu tespit edilmiş. Önümüzdeki yıllarda bunların yüzde 97’si işlerini bir robota kaptıracak. Yine ISEA’ya göre en büyük risk faktörü eğitim düzeyi. Üniversite mezunu olmayanların işlerini kaybetme olasılığı eğitimli gruba kıyasla 6 misli daha fazla.
Konu şu: Bu durumun farkında olmak ya da olmamak...
Ve bir soru daha: Acaba biz Türkiye olarak hangi gruptayız?
Hindistan 10 Ağustos’ta bilim için sokaklardaydı. Akademisyenler, öğrenciler ve sivil halk... Yürüyüşün amacı Hindistan’ın GSYİH’sinin en az yüzde 3’ünün Ar-Ge’ye ayrılması talebini ortaya koymaktı. Aslında Hindistan Başbakanı Nerendra Modi bilimsel araştırmanın önemine vurgu yaparak Hindistan’ın 2030 yılına kadar dünyanın bilim ve teknolojide en ileri 3 ülkesinden biri olacağını hedeflediklerini söylemişti. Ama belli ki, bu söylem ikna edici olmamıştı ve büyük kitleleri söylemin eyleme dönüşmesi için sokağa taşımıştı.
Kişi başına geliri ABD’nin onda biri olan Hindistan’da yılda on milyondan fazla insan kırsal bölgeden kentlere akın ediyor. Ve bu insanları istihdam edebilmek giderek zorlaşıyor. Artık çağrı operatörlerine bile iş yok. Çağrı sistemleri otomatik bilgisayarlar tarafından devreye alınıyor.
Oxford Üniversitesi’nin araştırması ilginç. Yapay zekânın önümüzdeki hangi yıllarda insanın görevlerini devralacağını hesaplamışlar. Buna göre: Bir dilden başka dile çeviri 2024, lise düzeyindeki bitirme ödevleri 2026, sürücüsüz araçlar 2027, perakende sektöründe robotlar 2031, robotların çok satanlar listesine giren kitaplar yazması 2049, cerrahi 2053 yılında robotlar tarafından yapılacak.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları