Okurların Beklediği...

14 Ağustos 2017 Pazartesi

Cumhuriyet okuru bu köşenin 10 aya yaklaşan zorunlu sessizliğini hızlı ve etkin bir şekilde ortadan kaldırdı. Gelen iletiler gazetenin, internet sitesinin eskiden olduğu gibi yapıcı bir şekilde eleştirileceğini, hataların görmezden gelinemeyeceğini gösteriyor. İletilerin ağırlıklı bir bölümü ise gazetenin bir yazarla yolunu ayırması ile ilgilidir. Okurlarımız bu durumun gazetenin yayın ilkeleriyle uyuşmayan ısrardan kaynaklandığını biliyor, bir başka yönden ilkelere aykırılığa kapı açılması anlamı taşımaması gerektiğine de dikkat çekiyorlar. Konuyu dışarıdan tartışan ve eleştirenlerle ilgili iletilerin ortak noktası ise bu yol ayrımının nedenlerinin eleştirmenlerce iyi anlaşılamadığı, kavranamadığı yönündedir. Başka mecralarda gazete ve internet sitelerinde gazetenin tutumunu eleştirenler genellikle “o yazarın görüşlerine katılmıyorum ama yazmaya devam etmeliydi, gazete düşünce özgürlüğüne sahip çıkmalıydı” tezini ileri sürüyorlar. Okurlarımızın büyük çoğunluğu bu tezi “zaten sorun da bu ‘görüşler’; bu ‘görüşlerin’ Cumhuriyet sayfalarında yer almasıydı, ilkelere aykırı olan da buydu” diye yanıtlıyorlar. Kuşkusuz bu değerli akademisyen-yazar ilginç görüşlerini yayımlayacak bir kanal bulacak, bizi tezlerinden mahrum bırakmayacaktır.
Gazetenin ve internet sitesinin geçen 10 aylık sürede dil ve yazım hataları konusunda iyi bir sınav vermediğini belirten okurlarımızın iletileri birinci sırada. Okurlarımız gerek yazım hataları gerekse eski sözcüklere ilginin her nedense artmasını can sıkıcı buluyorlar. Sayfa editörlerinin isimlerine sahip çıkmalarını, yalnızca görünüm konusunda değil, yanlışlar, yazım hataları, dile özen gösterme konusunda da kendilerini sorumlu saymalarını bekliyorlar. Köşe yazarlarından ise uzun paragraflar, çoklu cümle yapıları yerine nefes aldıran yazılar bekliyorlar. Kuşkusuz bu yalnızca bir dilektir.
Okurlarımızın gazetenin karşı karşıya kaldığı baskılara, yazar ve yöneticilerimizin bir bölümünün hâlâ tutuklu olmasına duydukları öfke ise tüm iletilerin temel konusudur. Öfkeleri üsluplarına yansıyor. Arkadaşlarımızın bir an önce serbest bırakılmalarını istiyor, bu durumun ülkenin karşı karşıya kaldığı tehlikenin en önemli işareti olduğunu vurguluyor, muhalefet güçlerinin bir an önce birlikte hareket etme zorunluluğunu kavramasını bekliyorlar. Gazete ile ilgili eleştirilerinin önemli bir odağını da bu konuda özendirici yayının eksikliği oluşturuyor. Okurlar gazetenin sola açılmasını diliyor, nesnel habercilikten ödün verilmemesi gerektiğini vurguluyorlar.

Ulaşamazsak nasıl ilişki kurabiliriz ki
Sayın Öz geçmiş olsun, hoş geldiniz. Yaşadığınız sıkıntılı sürecin bir daha tekrarlanmaması ve kalan Cumhuriyetçilerin de bir an önce özgürlüklerine kavuşmaları en büyük dileğimdir. Aşağıda alıntı yaptığım ve tamamına katıldığım yazınız üzerinden sizden bir talebim olacak.
“Gazetede farklı görüşlerin köşelerde tartışılması konusunda son günlerde gelen eleştirilerle ilgili olarak eski ve okurların yakından bildiği ilkeyi yinelemekle yetineceğim. Kuralımız bellidir; Cumhuriyet çalışanları editörler, redaktörler, köşe yazarları yayın ilkelerine uymak; laik, demokratik Cumhuriyete sahip çıkmak, fikir özgürlüğünden taviz vermemek zorundadırlar. Kendi aralarında ve okurlarla kuracakları interaktif ilişki, yürütülen tartışmalar gazetecilik ilkelerine, etiğine uygun olarak yürütülmelidir.”
Bu bağlamda, gazetenizde yazan tüm görüş sahiplerinin iletişim bilgilerinin de mutlaka belirtilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bazı köşe yazarlarının e-posta adresleri olmadığı için okur olarak kendileri ile bağlantı kurma olanağımız olmuyor. Cumhuriyet okurunun her türlü görüşü herhangi bir okur kitlesinden çok daha geniş boyutta ve seviyeli şekilde tartışabileceğini düşünüyorum. Kişisel olarak herhangi bir görüşe katılmıyorsam, bunu nedenleri ile ilgili yazara ileterek konuyu tartışabilmem gerektiği kanaatindeyim. Ayrıca görüşlerini Cumhuriyet’e yazan kişilerin de yazdıkları ile ilgili kendisine yöneltilecek değerlendirmelerden, eleştirilerden ve karşıt görüşlerden çekinmeyecek bir donanıma sahip olması gerektiğine inanmak isterim. Bu nedenle gazetenizde yayımlanan her köşe yazısı ve görüş yazarının e-posta adresinin de yazılmasına özen gösterilmesini sağlamanızı rica ederim. Tekrar hoş geldiniz. Saygılarımla… Mehmet Sağduyu

KISA KISA
Katkı yapma hakkımı özledim
Sayın Öz, yokluğunuzda, doğrusu hem yazılarınızı hem köşenizde yer alan okur mektuplarını hem de kişisel olarak köşenize katkı yapmayı, kısacası temsilcimizi özledim. İnanıyorum ki tutuklulukları süren arkadaşlarınız da sonraki aşamada özgürlüklerine kavuşacaklardır. Ayrıca, Cumhuriyet mensupları bu içi boş davadan yüzlerinin akıyla çıkacaklardır. Hoş geldiniz. Geçmiş olsun. Emre Yazman

Sevindik
Merhaba, yaklaşık 10 ay sonra özgürlüğünüze kavuşmanıza çok sevindik. Cumhuriyet gazetesinin yazarı-çizeri çalışanı ve okuru olmak her dönem gerici iktidarların hedefinde olmuştur. Bu kara günlerin son bulması ve ülkemizin gerçek anlamda barış ve demokrasi içerisinde yaşaması umudu ile size selam ve sevgilerimizi iletiyoruz. Nejdet Özer

Ülkenin durumu hata yapma hakkı vermez
Güray Bey, çok geçmiş olsun. Dilerim, arkadaşlarınız da yakında kurtulur.
Ülkenin durumunu öne sürüp, dil yanlışı için titizlenmeyi ayıplayan bile var. Bense tabakta kıl görmüş gibi oluyorum. Sevgiler... Necati Tosuner

Yer sıkıntısı mı var?
Sayın Öz, öncelikle büyük geçmiş olsun.... Daha güzel bir sabaha ve ülkeye uyanmak dileğiyle... Gazetede yayımlanan haberler internete yüklendiğinde, orijinal fotoğraflar yerine gazete sayfasından taranmış fotoğraflar konuluyor... Üstelik bazı haberlerin metin içinde söz edilen görsellerine, internet sayfasında hiç yer verilmiyor... Hadi gazetede yer sıkıntısı var, görsel konamıyor; peki daha fazla görsel internete niçin konulamıyor, internette de yer sıkıntısı olabilir mi? İyi günler. Teşekkürler... Sergen Çirkin  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları