Bağış Erten

İhbar ediyorum

16 Ağustos 2017 Çarşamba

Bu bir komplodur. Türkiye’nin düşmanları bu sefer de futbolu kullanarak bizi kötü göstermeye çalışıyorlar. Tamam, ‘üst akıl’ için futbol biraz tali kalıyor olabilir. Ama en azından ‘üstün bir altı akıl’ bu konuya belli ki kafayı takmış.
Gözünüzden kaçmamıştır. İngiltere Premier League ile bizim henüz isim sponsoru bulamamış ama süperlikten taviz vermeyen ligimiz aynı anda başladı. “Ne var bunda” diyorsanız, çok safsınız. Belli ki planlı hareketler bunlar. Düpedüz algı yönetimi! Ayrıntısıyla anlatayım.
Malum Süper Lig, devletimizin şampiyonu, ligimizin ikincisi Başakşehir maçıyla açıldı. Başakşehir iyi gibiydi. Sağlam gibiydi. Olacak gibiydi. Ama hep ‘gibi gibiydi’. Bursaspor da dağınık ve hazırlıksız… Maç da tam bu ruh haline uygun, ‘açıklarda yer yer kaba dalgalı’ geçti. Çok kötü değildi ama geç saatte, bu sıcaklarda uykuya yenilme tehlikesini gidermedi. Esnemeye direnmek için bir zap yapayım dedim. O da ne? İngilizler aynı saate Arsenal-Leicester maçını koymuşlar ve ilk yarım saatte üç gol olmuş. Haliyle insan oraya takılıyor. Tam dur bir dönelim sevgili ligimize diyorum, bir gol daha geliyor. Bırakmıyorlar kardeşim. Sonra bakıyorum, Başakşehir- Bursa maçında kaleye atılan toplam şut sayısı 6. Arsenal- Leicester maçında toplam gol sayısı 7. Arsenal maçı 27 şutla bitirmiş! Ayıp!

Hain oyunlar!
“Rastlantıdır” dedik, geçtik. Cumartesi günü bizim maçların en erkeni akşam 8’de. Oyalanmak için gene şu İngilizlere bakmaktan başka çare yok. Ama hain oyunlar sürüyormuş meğer. Önce Watford-Liverpool maçını sürdüler önümüze. Gene bir o atıyor, bir öteki. Maçta drama son dakikaya dek taşınıyor. 90 artılarda 3-3 bitiyor. Futbolcuların eforu biz izleyenlere de geçmiş. Ter içindeyim. Harikulade bir zemin, mükemmel atmosfer, kalitesi değilse de seyri çok güzel bir maç, kaleye atılan 23 şut ve 6 gol! Sakinleşmeye çalışalım derken bir darbe daha geliyor İngilizlerden. Bizim maçların başlamasına birkaç saat kala bu sefer geçen sezonun şampiyonu Chelsea çıkıyor meydane. Aman Allahım! Kaptan kırmızı kart görüyor (bize göre tartışmalı sayılabilecek bir pozisyon ama tek bir itiraz yok), üstüne üç gol yiyor Chelsea. Sonra 10 kişiyle 1-3 oluyor. Ama bu sefer de 9 kişi kalıyorlar. Sahaya seyirci iniyor, oyun yarıda kalıyor… Tabii ki öyle olmuyor, Chelsea 9 kişiyle bir gol daha buluyor ve ‘hadi canım’lar eşliğinde ve büyük bir alkış tufanıyla maç 2-3 bitiyor.
İlk üç maçta 18 gol izletiyorlar bize. Üç maçı statta toplam 121 bin 416 kişi izlemiş. Doluluk oranları yüzde 95’lerde! Chelsea maçında sadece 47 koltuk boş kalmış! (Bu arada, bizim ilk hafta tüm maçlar toplamını bilemiyoruz, çünkü vermiyorlar. Ama eminim ki, zaten üçü seyircisizdi, toplamı 50-60 bini zor bulur.)
İşte bu şokla, tam da “n’oluyor ya” derken bizimkiler sahada. Bir gün önce seyircili ama seyircisiz Başakşehir maçında boş betonda yankılanan seslerle izlenen maçın ardından bu sefer diğerleri sahne alıyor. Issızlığın ortasında oynanan Gençlerbirliği-Karabükspor ve Akhisar-Sivasspor maçları karşılıyor bizi. Sivasspor 90 dakikayı kaleye isabetli şut atamadan bitiriyor. Karabükspor tek şutla tek gol bulmuş. İki maçın tümleşik faul sayısı 67! “Ya sabır” çekip gecenin son maçlarına bakıyoruz. Göztepe’nin cezası nedeniyle seyircisiz Fenerbahçe maçı alıyor sahneyi. Gol var ama ışık gene neredeyse yok. Maçın ikinci yarısı ancak uyarıcılarla izlenebilecek kıvamda.
Süper Lig’de İlk hafta ortalama 33 faul izlemişiz maç başına. Brighton-Manchester City maçında toplam faul sayısı 15. ‘Küçük takım’ olan Brighton sadece altı faul yapmış! Yine bir başka seyircisiz maçımızda ise son şampiyon Beşiktaş’la Eto’o’lu Antalyaspor toplam 42 faul izletiyor bize. Maç akmak bilmiyor. Oysa onun hemen öncesinde Manchester United- West Ham ziyafeti var. 21 şut, 20 orta.

Komplo değil mi?
Şimdi soruyorum size, bu bir komplo değil mi? Bizi küçük düşürmek için yapılmış bir oyuna benzemiyor mu? Süper Lig’deki maçlar öncesinde acayip acayip maçlar oynatıp, gösteriş yaparcasına cafcaflı görüntüler sunmak masum kabul edilebilir mi? Bizim garibanlar kendi maçları öncesinde onları izleyip kalakalmış olamaz mı? “Bunlarla biz aynı sporu mu yapıyoruz ya” dedirtmek için bu çirkinliklere başvurmak şık mı? Neyse ki bizde pazartesi de maç olduğunu unutmuşlar. O sayede Galatasaray maçı yağ gibi aktı, tribünler 30 binleri gördü. Yoksa o da olmazdı.
Onu bunu bilmem, ben şüpheleniyorum kardeşim. Hatta önerim de var: Bence başta Premier League olmak üzere Avrupa liglerine yayın yasağı getirilsin. Katar Ligi, Çin Ligi, Azeri Ligi’ne bakalım. Mısır Ligi de olabilir. Onlarda külliyen seyirci yasağı var misal. Ama Avrupa bize örnek olamaz. Onlar kim ya! Birlik ve beraberliğe bu kadar ihtiyacımız olan günlerde…
NOT: Bu yazıyı böyle bir ‘ironiyle’ yazmaktan bir türlü emin olamadım. Çünkü mizah en çok abartıdan çıkıyor ya; medyanın her tarafı bu yazının haddini aşan bir abartmayı gerçek kılan ‘tetikçilerle’ dolu. Bir gün gazetecilik mesleğinin onur ilkeleriyle yargılanmasını umduğum, yazdıklarının tek satırının bile gazetecilikle ilgisi olmadığına inandığım bu insanlardan ömür boyu uzak kalabilmek dileğiyle.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bu sezon o sezon değil 2 Eylül 2018
Herkes biliyor 29 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları