Celal Üster

‘Hayır’ diyen insan...

21 Ağustos 2017 Pazartesi

Geçen gün işlek bir soka­ğın duvarı önünde, elin­de küçük bir pankart­la hiç sesini çıkarmadan duran bir genç kız gördüm. Pankart­ta dört sözcük yazılıydı: “Evrim içeri, cihat dışarı!”
Bir başına öylece dineliyor­du genç kız; “vakur, metin, sa­de.” Melih Cevdet’in “Telgraf­hane” şiirini anımsarken, on­da Camus’nün “Hayır diyen insan”ını gördüm...
“Kolay gelsin” deyip yürü­düm.
Yürürken, Stanley Kramer’ın 1960’ta çektiği “Inherit the Wind” adlı film geçti aklım­dan. Spencer Tracy ile Fredric March’ın bizde “Rüzgârın Mi­rası” adıyla gösterilen filmdeki olağanüstü oyunculukları hatı­rıma geldi.
Kramer’ın filmi, Jerome Law­rence ile Robert Edwin Lee’nin 1955’te yazdıkları aynı adlı oyuna dayanıyordu. Oyun ise, 1925’te ABD’nin Tennessee eyaletindeki Dayton kentinde görülen ünlü Scopes Davası’nı ele alıyordu.

‘Maymun Davası’
Kimilerince “Maymun Da­vası” diye adlandırılan Sco­pes Davası’nda, Darwin’in ev­rim kuramını öğreterek yasala­rı çiğnediği ileri sürülen John T. Scopes adındaki lise öğretmeni yargılanmıştı.
Suçlamanın dayanağını, Tennessee Eyalet Meclisi’nce 1925’te çıkarılan yasa oluşturu­yordu. Yasada, “Kitabı Mukad­des’teki anlatımıyla İlahi Yara­tılış öyküsünü yadsıyan ve in­sanoğlunun daha aşağı bir hay­van türünün soyundan geldiği­ni savunan her türlü kuramın devlet okullarında öğretilmesi” yasaklanmıştı.

Yasa 42 yıl sonra kalktı
Mahkemede, devlet adına savcılığı ABD Kongresi üyesi ve eski Dışişleri Bakanı William Jennings Bryan, Scopes’un sa­vunmasını ise dönemin insan hakları savunucusu, ünlü hu­kukçu Clarence Darrow (tiyat­roseverler birkaç yıl önce Ha­kan Gerçek’in oynadığı “Savun­ma” adlı oyundan anımsayacak­lar) üstlenmişti.
Scopes mahkemede hüküm giymiş, yüksek bir para cezası­na çarptırılmıştı. Temyiz baş­vurusu üzerine eyalet yüksek mahkemesi para cezası çok yüksek olduğu için Scopes’un aklanmasını kararlaştırmışsa da evrim kuramıyla ilgili yasa­nın anayasaya uygun olduğunu ileri sürmüştü. Söz konusu ya­sa ancak 42 yıl sonra, 1967’de kaldırılabilecekti.

Adı Kitabı Mukaddes’ten
İşte bu duruşmayı beyazper­deye taşıyan filmin adı da an­lamlıydı kuşkusuz. Oyuna da, filme de “Inherit the Wind” (Rüzgârın Mirası) adını ve­rilirken, Kitabı Mukaddes’in “Süleyman’ın Özdeyişleri” adlı bölümünden esinlenilmişti: “Ai­lesine sıkıntı çektirenin mirası yeldir, / Ahmaklar da bilgelerin kulu olur...”
Aslında, Lawrence ile Lee’nin kaleme aldıkları oyun Sco­pes Davası’yla da sınırlı değil­di. ABD’de 1950’lerin başların­da başgösteren ve özellikle ay­dınların düşünsel özgürlüğüne karşı bir sindirme kampanyası­na dönüşen McCarthy’ciliğe yö­nelik keskin bir yergiydi aynı zamanda.
Oyunun geçtiği zamanın be­lirsiz bırakılmış olması ise, geç­mişin bağnazlıklarının gele­cekte de yinelenmemesi için uyanık olmak gerektiği yolun­da bir uyarı niteliği taşıyordu. Ne ki, bu uyarı birkaç kez da­ha yinelecek, konu 1965, 1988 ve 1999’da TV’ye de uyarlana­caktı.

Akıl ve inanç
Batı’da, bilim doludizgin ge­lişirken, Darwin’in kuramına karşı çıkanların başında kök­tendinci Hıristiyanlar geliyor­du. Bu da çok anlaşılır bir du­rumdu, çünkü Darwin’in evrim kuramı doğruysa Eski Ahit’in Tekvin Kitabı’nda anlatılan ya­ratılış söylencesi yanlıştı! Ev­rim, doğal seçme yoluyla ken­diliğinden gerçekleşiyorsa, can­lıların oluşumunda tanrısal bir iradeye yer yoktu!
Peki, “Türlerin Kökeni”nin yayımlanışından bu yana, ev­rim kuramı karşıtlığının kayna­ğında yalnızca Hıristiyan kök­tendinciliğinin dogmaları mı vardı? Yoksa bu, bilim ile din, akıl ile inanç arasındaki uzlaş­malığın tüm insanlığı ilgilendi­ren sorunu muydu?
2009 Mart’ında yazdığım bir yazıda, TÜBİTAK’ın dergisin­de Darwin’e getirilen sansürcü yaklaşımdan söz açmış ve şa­ka yollu, Abdülhak Hamid’in dizelerini anmıştım: “Ey beşer çehreli hayvan, heyhât, / İlm ü irfân iledir zevk-i hayât...”
Şimdi düşünüyorum da, o sı­ralar TÜBİTAK’ın başında kim­ler vardı acaba? Peki, bugün ev­rim kuramını öğretim progra­mından dışlayanlar kimler?
Her şey çok karışık mı? Yok­sa çok açık mı?
 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Irgat’ın Türküsü 14 Mayıs 2018

Günün Köşe Yazıları