Nil Kocamangil çalıyordu, sanki başka bir gezegendeydik...

23 Ağustos 2017 Çarşamba

BODRUM FESTİVALİ’NİN ARDINDAN

Bodrum Festivali sona erdi. Müzik ve müzik dışı etkinlikler Bodrum coğrafyasına yayıldı. D-Marin Turgutreis’te son olarak Rusya Devlet Akademi Senfoni Orkestrası’nın iki konserini izledim. Topluluğun içinde neredeyse çocuk denecek yaşta gençler vardı. Şef Valery Platonov yönetimindeki topluluğun ilk solisti İspanyol kemancı Leticia Moreno idi. Mozart’ın 5. konçertosundaki son bölümde çellolar, bestecinin esinlendiği Türk vurma çalgıları gibi değil, daha sakin yorumlandı. Rachmaninoff’un 2. Senfonisi ise böylesi bir açıkhava festivali için ağır bir seçimdi.
İkinci konser, Brahms’ın 2. senfonisiyle başladı ve Fazıl Say’dan ilk kez Beethoven’in 5. piyano konçertosunu dinledik. Fazıl esere zengin tınılı bir yorum getirdi. Ardı kesilmeyen alkışlara yanıt olarak 6 kez bis yaptı, adeta bir mini resital sundu bizlere. Chopin’den Satie’ye, Karatoprak’tan Summertime’a uzanan bir çeşitlilik içinde binlerce kişilik dinleyiciyi coşturdu.
Sabah 7’de Gündoğumu konserlerine kim gider, diye düşünüyordum. Şevket Sabancı Park’ındaki Nil Kocamangil’in çello dinletisine tanık olunca gördüm ki parkta her yer dolmuştu. Sabahın ilk serinliğinde Nil, J.S. Bach çalıyordu. Sanki başka bir gezegendeydik. Ağaçların gövdeleri akustiği derinleştirmişti. 2. Süitin ardından Solima ve Cassado’nun yapıtlarını seslendirdi. Nil, Avrupa’nın birçok köşesinde değerli hocalarla çalıştı, nice ödül kazandı, ünlü müzikçilerle oda müziği yaptı. Yarınlarda onun adını daha da çok duyacağız.
14. D-Marin (Bodrum) Festivali sona erdiğinde bu yılki programı eleştirirken, bir yandan da bu festivalin sahip olduğu zenginlikleri düşünüyorduk. Özellikle arkasında Doğuş Grubu, Garanti Bankası, Turkcell gibi sağlam sponsorları, “Pozitif” gibi deneyimli bir yönetimi olan bu festivalin daha çok iç tutarlılığa sahip olması, daha çok dünya ünlüsünü bu yarımadaya taşıması beklenir. Klasik müzik temelini çeşitleyip, daha geniş bir kitleyi hedef alsa da çok fazla çeşitlenmeyle temel karakterini yitirmemeli. Günbatımı ve sabah konserlerinin sayısı artabilir. Doğuş Çocuk Orkestrası yeni seçilecek üyelerle zenginleşebilir. Alice Sara Ott gibi dünyaca ünlü solistler tüm festivale yayılabilir. Program içerikleri bir açıkhava festivaline uyan daha alımlı yapıtlardan oluşabilir. Ve akustiği, ses kalitesini iyileştirmek için yeni önlemler alınabilir.
Bodrum Festivali sona erdi, ama Bodrum’un bir diğer festivali Gümüşlük’te devam ediyor. Yarın akşam Kübalı piyanist Mauricio Vallina, taşocağında bir resital verecek.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları