Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
İktisada farklı bir giriş
Nasıl da hızır gibi yetişti Fikret Şenses Hoca’nın kitabı! İktisada (Farklı Bir) Giriş, (İletişim Yayınları, İstanbul).
Tam da yeni akademik yılın başlangıcında; “bu sene gene aynı kuru, sıkıcı ve dar kalıplara sıkıştırılmış şeyleri mi anlatacağız öğrencilere!” derken; ya da “şu 2008 sonrasında olan bitenleri Türkiye’den ve küresel ekonomiden örneklerle ve iktisat biliminin dogmalarına düşmeden nasıl anlatabiliriz?” diye düşünürken... Fikret Hoca tamı tamına 632 sayfaya taşan bir hazine ile umutlandırdı bizleri.
Fikret Hoca’nın bizlere sunduğu kitap yedi bölümden oluşmakta. Ancak, elimizdeki kitap aslında yedi adet özgün kitaptan oluşan devasa bir toplu eserler külliyatı. Birinci bölüm, esasen kapsamlı bir “iktisadi düşünce tarihi” içeriyor; iktisat biliminin doğuşu, tarihsel perspektif içerisinde toplumsal sorunlarla nasıl iç içe geçerek 21. yüzyıla taşınmış olduğu, bir tarihi dedektif romanı okur gibi akıp gitmekte. İkinci, üçüncü ve dördüncü bölümler (kitaplar diyeceğim ısrarla) sırasıyla, dünya ve Türkiye ekonomisindeki güncel gelişmeleri tarihsel ve sınıfsal bir perspektifle ve iktisat kuramlarına dayandırarak irdeliyor. Beşinci ve altıncı kitaplar daha teknik: iktisadın iki ana alt başlığı olan mikro ve makro ekonomi alanlarına ilişkin kavramları önce “sözel”, daha sonra da “sayısal” örneklerle tartışıyor. Toplu eserlerin son “kitabı” ise iktisadın güncel sorunlarını, gene temel iktisadi kavramlar ile açıklamaya yönelik bir deneme niteliğinde.
Fikret Hoca’nın ekonomi bilimine bakış açısı daha birinci bölümün açılış sayfalarında kendisini ele veriyor. Fikret Hoca, ekonomi bilimini “insanın maddi isteklerini ve gereksinimlerini karşılamak amacıyla giriştiği üretim, bölüşüm ve tüketim etkinliklerinden kaynaklanan toplumsal ilişkiler bütününe ‘ekonomi’ diyoruz. Bu toplumsal ilişkiler bütününü inceleyen bilim dalına da ‘ekonomi’ diyoruz” şeklinde tanımlayarak, ekonominin (iktisadın) aslında toplumsal ilişkileri ve sorunlarını inceleyen bir sosyal bilim olduğunu vurgulayarak işe başlıyor.
Bu tanım size çok yakın geliyorsa hiçbir sorun yok. Ancak, birinci sınıf ekonomi öğrencilerine sınavlarda 5’e puan vererek sorulan “ekonomi nedir” sorusuna neoklasik (muhafazakâr) iktisat yaklaşımının cevabı ise şöyledir: “ekonomi, insanların sınırsız isteklerini, kıt kaynaklar altında karşılamaya çalışan bir bilimdir”. Dikkat ediniz, bu tanımda ne sınıflar, ne toplumsal ilişkiler, ne de üretim ya da bölüşüm gibi tasarımlara yer vardır. Neoklasik yaklaşımın tanımıyla iktisat, tarihsel ve sosyal özelliklerinden kopartılmış “insanların” sınırsız istekleri ve gezegenimizin kaynaklarının sınırlı olduğundan ibaret bir teknik egzersize indirgenmiştir. Söz konusu “kıt kaynakların” kimlerin mülkiyetinde olduğu konusu ise “bölüşüm meselesi iktisat biliminin sınırları dışındadır” denilerek açıkça reddedilmektedir.
Nitekim, iktisadın diğer sosyal bilimlerden ayrışması neoklasik iktisadın yükselişiyle hızlanarak devam etmiş; bu arada neoklasik iktisat neoliberal ideolojinin de temelini oluşturmuştur. “Piyasaların” her türlü sorunu çözmeye yetkin olduğu savı dogmatik bir inanç olarak “başka alternatif yok” sloganlarıyla harmanlanmış; küreselleşme adı altında da dikte ettirilmiş idi.
Bununla da kalınmadı; Fikret Hoca’nın gözlemiyle, “neoliberalizm-neoklasik iktisat ilişkisine eşlik eden bir diğer unsur ise, gerek iktisat eğitimi gerekse araştırma alanında nicel yöntemlerin (soyut matematiksel ve istatistiksel tekniklerin) giderek ağırlık kazanması oldu. ... Ekonomi dersleri adeta ileri matematiğin birer alt dalı haline geldi. ... Araştırmalarda kullanılan nicel yöntemin ve/veya soyut modelin karmaşıklık derecesi birçok durumda araştırılan konunun önüne geçti.”
Bu süreçte iktisat eğitimi ve araştırmaları toplumsal gündemden koparak “...sorun çözücü bir özellik kazanamamış” hale dönüştü. Fikret Hoca’nın diliyle, “işsizlik, yoksulluk, gelir eşitsizliği başta olmak üzere toplumsal sorunlara kalıcı bir çözüm üretilememiş olması iktisadın toplumsal sorunlara uzak kalışıyla ilişkilendirilmektedir.”
Türkiye’de akademik iktisat alanı da, bu sorunlardan doğrudan etkilenmekte ve bu sorunları bünyesinde barındırmaktadır...
Yeni akademik yılın başlamasına çok az kaldı; önümüzde de uzun bir tatil. Heyecanlı bir sosyal bilimler serüveni arayışı içinde olanlara hatırlatma olsun. Yukarıda da sözünü ettiğimiz üzere, Fikret Şenses Hoca’nın kitabı hızır gibi yetişti.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Özel yeni üye kampanyasını başlattı
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
- Meclis'te gerilim
- Tarım Bakanlığı'nda 'Suriyelilere kadro' iddiası
- Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ne zaman görüşecek?
- Davutoğlu'ndan yanıt
- Kırmızı ete yüzde 40 zam! Yurttaş isyan etti
En Çok Okunan Haberler
- CHP'ye yeni transferler: Rozeti Özel takacak
- Tartışmalar sonrası istifa etti! Yeni CEO eşi oldu
- 'Müzakere edilmez!'
- Yandaş ‘gazeteci’den tepki çeken çıkış
- Canlı yayında 'dolar' tartışması: Tansiyon yükseldi
- Erdoğan ve Steinmeier'ın diyaloğu gündem oldu
- Mersin’de hasat erken başladı: Kilosu 45 TL
- 'Bir milletvekilliğine her şeyi sattın'
- Neler konuşuldu?
- Mehmet Ali Yılmaz evinde ölü bulundu!