Arif Kızılyalın

Atlet meselesi

25 Ağustos 2017 Cuma

Atlet...Türk Dil Kurumu’ndaki sözcük karşılığı, ‘Atletlerin giydiği formaya benzer kolsuz, askılı fanila.
Tanzimat’la birlikte dilimizde görülmeye başlayan alıntı kelimelerden biri; Fransa’ya giden edebiyatçılarımızca ‘athlète’ kelimesinden vokal ve konsonant erimesiyle Türkçeye kazandırılmış. Eşanlamlısı fanila. O da İngilizceden alıntı.
Bir tür iç giyim malzemesi özetle!
Sırf gömleğin içine de giyilmiyor. Özellikle atlet türü fanila yüzme, kürek, atletizm, güreş vb. branşlarda yüzyıllardır kullanılmakta. Ter dökeni korur, sıcakta bunaltmaz, soğukta dondurmaz!
Bu atlet ve fanila meselesi gündeme ‘giysi’ kimliğiyle değil, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Adalet Yürüyüşü sırasında öğle yemeği yediği anda çekilen fotoğrafla geldi.
Türkiye’nin çok büyük bir bölümü, CHP Lideri’nin bu fotoğrafına sempatiyle baktı. Kılıçdaroğlu, ‘halktan’ biriydi o görüntüde. Anadolu insanının sanki tuvale düşmüş haliydi. Aslında resimde dikkat edilmesi gereken başka unsurlar da vardı Kemal Bey’in atletinin dışında. Örneğin menü; yanılmıyorsam patlıcan oturtma, tarhana çorba, pilav ve yoğurttan oluşuyordu. Hepimizin yediği şeylerdi. Mesela masadaki tabaklar en ucuzundan; çatal-kaşık pazarda düzinesi 5 liralık olanlardandı. Yani altın varaklı kadeh, gümüş kaplamalı yemek takımı yoktu ortalarda... Kemal Bey de sporcuları kıskandıracak tempoda yürüdüğü etabı yeni bitirmiş olmalıydı. Elini yüzünü yıkayıp sırılsıklam olan gömleğini çıkartmış, terden ağırlaşan atletini değiştirecek vakit bulamadan kızıyla sofraya oturmuştu. “Baba dikkat et. Çok terliyorsun” mu demişti Zeynep Hanım? Kemal Bey, “Cancağızım merak etme. Ben Türkiye için yürüyorum. Ölsem de dönmek yok” mu yanıtını vermişti bilinmez, ama iktidarı kıskandıracak denli samimi bir enstantaneydi.
Ve hemen bir kesim medyayla Cumhurbaşkanı Erdoğan, eleştiriyi yapıştırdı:
Sen Atatürk’ü atletle yemek yerken görüp de resim çektirdiğine şahit oldun mu? Bunlar trajikomik görüntüler...
Öncelikle şunu belirtmekte fayda var ki Atatürk’ün partisinin koltuğunda şu an oturan kişi, tıpkı onun gibi yaşıyor. Hiçbir lüksü yok, korumalarına ‘evladım...’ diye sesleniyor. Çeşnicibaşılara özel yemek siparişi vermiyor hatta zaman zaman Söğütözü’ndeki parti binası tabldotundan 10 TL karşılığında yemek yiyor. Hele yanında köy yoğurduyla tava ekmeği varsa 12. kata o menüden başka bir şey çıkmıyor.
Kısaca; yaşam tarzı olarak Atatürk’ün ‘mütevazı’ kimliğine bire bir uyuyor Kemal Bey...
Gelelim eleştirinin atlet, fanila bölümüne. Yine Atatürk üzerinden yanıt verilecekse UluÖnder; Florya Deniz Köşkü’nde, Çankaya’da atleti sadece iç giyim olarak değil; yüzme, yürüyüş ve güreş giysisi olarak da kullanırdı. İnanmayan, ‘hazreti google’a girip Atatürk+yüzme+güreş yazsın, gerçeği görsün!
Demek ki CHP Lideri’nin giysi olarak atleti-fanilayı seçmesi de eleştirilecek bir konu değilmiş... Bir de işin edebiyat boyutu var.
Sayın Cumhurbaşkanı, özellikle her yerel seçimde ‘Ey Aziz İstanbul’ diye Yahya Kemal’den alıntı yapar; şiire, romana meraklıdır. Ama bu karışıklıkta eskisi kadar kitap okumuyor olmalı. Okusa, Türk edebiyatına yön veren Ahmet Hamdi Tanpınar’ın, Peyami Safa’nın, vatan şairi Nâzım Hikmet’in fanila ve atlet kelimelerini ‘gündelik hayat’ unsuru olarak kullandıklarını bilirdi. Mesela İstanbul’un nasıl değiştiğinin, devletin ne kadar kötü idare edildiğinin anlatıldığı ‘Mahşer’de Peyami Safa, “Nihad’ı birkaç fanilayla sıkı giydirerek bitişik odada karyolaya oturttu” der. Keza Ahmet Hamdi’nin ‘Huzur’ romanında Mümtaz’ın, “Sırtında beyaz yollu bir fanila...” cümlesini anımsamayanı, Nâzım Hikmet’in, “Ceketini çıkarıp atar, atlet fanilasıyla kalır” dizesini bilmeyeni edebiyat fakültelerinden mezun etmezler...
Sözün özü Kemal Bey, hem adalet hem atlet
meselesinde galiba 1-0 önde!.. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Huzur’u ararken! 27 Mart 2024
Güvenlik kurulu! 19 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları