‘Bulutlar’da gezinirken…

03 Eylül 2017 Pazar

“Kaç çeşit bulut var?”
“Anlamadım?”
“Yani bunlar kaç çeşit? Yükseklikleri mi farklı? Ondan mı şekilleri farklı. Ne anlama geliyorlar?”
Sorularıma genellikle, “Ne saçma soru, otur!” diye yanıt alırdım. Fakat bu sefer harika bir ilkokul öğretmenim vardı. Yanıt veremediği durumlarda hiç istifini bozmazdı. “Bilmem” diye yanıt verdi: “Ama sen bir dahaki derse araştırıp gel ve bize anlat. Biz de öğreniriz.”
Öyle de yaptım. O zamanlar henüz “Bulut Atlası” kitabı çıkmamıştı. Çok detaylı bilgiler edinememiştim. Kümülüsleri, nimbüsleri anlattım. Öğretmenim eksik bilgi verdiğim yerlerde beni tamamladı. Meğer biliyormuş. Fakat konu sınıfta pek ilgi çekmemişti.

***

Yine buluttan söz ediyoruz. “Bulut teknolojileri” konusunda uzman bir arkadaşımla sohbet ederken masadakiler can kulağıyla dinliyor, art arda sorular soruyorlar.
“Bulut teknolojileri” bugünlerde moda. Hani “İstikbal göklerdedir” derlerdi ya. Şimdi “İstikbal Bulut teknolojilerinde” diyor uzmanlar.
Bunun basit bir nedeni var.
Yaşam biçimimiz değişiyor. Kullandığımız aygıtların sayısı artıyor. Pek çoğumuz akıllı telefon, tablet, taşınabilir bilgisayar ve masa üstü bilgisayar kullanıyoruz. İşyerinde de bilgisayarımız var.
Aygıtların çeşitlenmesi beraberinde bazı sorunlar getiriyor. Örneğin, üzerinde çalıştığınız son belge hangi aygıttaydı? Tablette mi, taşınabilir bilgisayarınızda mı? Belki de evdeki bilgisayardadır.
Üzerinde çalıştığınız belgeyi buluta yüklemenin birinci avantajı, ona her yerden ulaşabilmek.
İkinci avantajı ise ona, her türlü cihazdan ulaşabilmek. Yani yazıyı işyerindeki bilgisayarla yazmaya başlıyorsunuz, yolda cep telefonunuzla ona ek yapıyorsunuz, oturduğunuz kafede tabletle yazmaya devam ediyorsunuz. Bu müthiş bir rahatlık.
Diğer yandan evinize bir hırsızın girdiğini, bütün bilgisayarlarınızı ve harici disklerinizi aldığını düşünün. İçinde 20 yıldır çektiğiniz tüm fotoğraflarınız, yazılarınız, arşivleriniz, müzikleriniz, filmleriniz olsun...
Oysa buluta yüklediğiniz verileriniz güvende. Üstelik bu işin maliyeti giderek azalıyor. İnternette basit bir araştırmayla bulut depolama hizmeti veren 20’yi aşkın şirket çıktı karşıma. Şirketler başlangıçta 2-50 GB arasında ücretsiz disk alanı veriyorlar. Google Drive, OneDrive, iCloud, Amazon, Dropbox, Yandex, Mega, Tresorit, Box gibi şirketler bu işin öncülüğünü yapıyorlar.
Daha büyük disk alanına gereksinim duyanlar, belli bir ücret karşılığında bunu kiralayabiliyorlar. 1 TB için yıllık 179 lirayla 489 lira arasında bir rakamı gözden çıkarmak gerekiyor.
Bazıları “çoklu bulut kullanımı”yla ilgilenmeye başlamış bile. Bulut hizmeti veren birkaç şirketle çalışıyor ve tüm alanları, tek bir yerden yönetiyorlar.

***

Bu arada 1987 yılında ilk kez yayımlanan “Bulut Atlası”, 30 yıl aradan sonra yenilendi. Daha da güzeli, internet üzerinden de yayımlandı. Bilim insanları 12 yeni bulut tipi de tanımlamışlar. Dünya Meteoroloji Örgütü çok güzel bir sayfa hazırlamış. (https://cloudatlas.wmo.int)

***

Silivri’de gökyüzü bir avuçtur. Onu da tel bir kafesin ardından görebilirsiniz. Bulutlar sığmaz o bir avuç gökyüzüne. Sınırsız bir gökyüzüne bakmanın hazzını düşlersiniz. Wachowski kardeşlerin ünlü “Bulut Atlası” filmindeki söz gelir aklınıza: “Sadece özgürlüğünü kaybedenler onun gerçekten ne anlama geldiğini anlayabilirler”.
Bu haftaki adalet nöbetinde, kulağıma Mican türküsü geldi. Müzik nereden geliyor diye bakınırken, Akın’ın en sevdiği türküdür” dediler. Hepimiz duygulandık. Akın Atalay, Murat Sabuncu, Kadri Gürsel, Ahmet Şık ve Emre İper hâlâ hapisteler. Arkadaşlarımızın tahliye edilmesini bekliyoruz. 11 Eylül günkü duruşma için Silivri’deyiz.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Önce Cumhuriyet! 9 Eylül 2018
İklim için ses ver! 2 Eylül 2018
Özel yaşamın sonu mu? 26 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları