Hikmet Çetinkaya

Umudun türküsü...

05 Eylül 2017 Salı

Sessizlik bize göre değil... 
Alevlerin alacakaranlığında yitik zamanların sevdalarını topluyoruz artık. 
Gizemli hüzünler, bizi kışkırtan bakışlar kendi kıskançlığımızın içinde gizleniyor. 
son fırtınayı, yağmurları, gök gürültüsünü anımsıyor musun? 
Annen kollarını açmış, başını göğsüne yaslamıştın. Mavi evlerin kiremitleri uçuşuyordu. 
Her sevda bir özgürlük getirir insana... 
Her sevda denizlerin mavisinde kendini bulur. 
Bir her şeyi, sevgiyi, sevişmeyi unuttuk. Gözlerimiz aydınlık sabahlara tutsak. 
Güray Öz gibi, akılları her gün firar ediyor içerideki arkadaşlarımızın... 
Ne diyordu Güray Öz: 
“Cumhuriyet davası önceki davalardan daha çürük.” 
Silivri günlerini anlatıyor Güray: 
“Aklımız her gün firar ediyordu. Her gün dışarıdaydık biz. Uçup yıldızlara, öteki hayatlara ulaşmamızı engelleyemediler.” 
Biz hapishaneleri bilirdik... 
Öyle bir kuşaktan geliyorduk... 
Kimimiz 12 Mart’ın kimimiz ise 12 Eylül’ün hışmına uğramıştı. 
Beynimize kelepçe vurulsa bile yıldızların yanına gider, öteki hayatlarla buluşmayı bilirdik. 
Sessizlik bize göre değil... 
Esmer yüzlere önce kış güneşi kondu ardından yaz güneşi. 
Hayata sarılmayı hapishanelerde öğrendik biz.... 
Sevgiyi... 
Emeği... 
Tutkuyu...
Barışı... 
Özgürlüğü... 
Aşkı... 
Haydi, hayatın, umudun türküsünü söyle!

***

Bir hafta önceydi... 
Yağmur bardaktan boşalırcasına yağıyordu... 
Karl Krolow’un ağıtları tüm yüzlere yansıyordu. 
Düşsüz uykularımızda kömür rengi bükülen kurşunlar görülüyordu. 
Bir aşk masalının orta yerindeydik oysa... 
Tüm sevişmeleri yarım bırakmıştık. 
Ağlamak istiyor ama ağlayamıyorduk. 
Gazeteleri okuyordum... 
Avrupa Komisyonu Komiseri Nils Muiznieks, tutuklu gazetecilerin AİHM’deki davalarına müdahil olmuştu. 
Haberi Duygu Güvenç yazmıştı Cumhuriyet’te... 
Diyordu ki: 
“AİHM, Türkiye’deki tutuklu gazetecilerin davalarına ilişkin dikkat çekici bir karar aldı. Mahkeme, Avrupa Konseyi İnsan Halkları Komiseri Nils Muiznieks’in aralarında Akın AtalayMurat SabuncuKadri Gürsel ve Ahmet Şık’ın da bulunduğu gazetecilerin davasına müdahillik talebini kabul etti...” 
Muiznieks, şubat ayında yayımladığı raporda, Türkiye’de basın özgürlüğüne yönelik kısıtlamaların alarm verici düzeyde olduğunu belirtmişti. 
AİHM’nin kararını değerlendiren Rıza Türmen, “Türkiye’deki basın özgürlüğü davaları için çok önemli bir gelişme” demişti.

***

Zaman akıp gidiyor... 
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş bayram mesajında, her türlü kanunu, anayasayı, uluslararası sözleşmeyi ve siyasi ahlakı ayaklar altına alanların HDP’yi tasfiye etmeye çalıştıklarını belirterek “İki bayram geçti ama bu uygulamalar amacına ulaşamadı ve 22 bayram da geçse asla ulaşamayacak” diyordu. 
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da Enis Berberoğlu’nu ziyaret etti bayramda bir grup CHP milletvekiliyle. 
Kılıçdaroğlu dedi ki: 
“Suçsuz bir kişinin adaletsizce hapse konulmasını sindiremiyorum.” 
Ve devam etti CHP lideri: 
“Yargı belli makamlardan aldığı talimatla karar veriyorsa o ülkede adalet yoktur, o ülkede can ve mal güvenliği yoktur. 
Can ve mal güvenliğinin teminatı bağımsız yargı ve adalettir. Milletvekillerinin tutuklanmalarını içimize sindiremiyoruz.”

***

Sessizlik bize göre değil... 
Özgürlüğün kucakladığı eski mevsimleri aramaya gerek yok artık Sevgili Akın Atalay... 
Yakındır en güzel giysilerimizi giyip meydanlarda toplanmamız... 
Çünkü her sevda özgürlük getirir hayata!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018
Hoşça kal hüzün... 6 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları