Seher Tanrıyar'ın ardından

14 Eylül 2017 Perşembe

Dün değerli piyanist Seher Tanrıyar’ı toprağa verdik. Bu toplumda yetişmiş nadide çiçeklerden biriydi. Hocalığı, piyanistliği, nezaketi ve iş disipliniyle örnek bir insandı.

Piyanoya 4 yaşında Rana Erksan ile başlamış, İstanbul Belediye Konservatuvarı’nda Ferdi Ştatzer ile çalışıp 1971’de mezun olmuştu. Aynı yıl Salzburg Mozarteum Yaz Akademisi’nde Prof. Kurt Leimer’in kurslarına katılmıştı. 1973’te Ankara Devlet Konservatuvarı Piyano Yüksek Bölümünden diplomasını aldıktan sonra bir süre de Ulvi Cemal Erkin ile çalışmıştı. 1975-1977 arasında Viyana Müzik Yüksek Okulu’nda Prof. Alexander Jenner’in öğrencisi olmuştu. 1970’li yıllarda Cemal Reşit Rey ile çalışmaya başladı. Bu çalışmalar bestecinin ölümüne kadar yakın bir dostluk içinde devam etti. Aydın Karlıbel, Vedat Kosal, Ertuğrul Sevsay ve Seher, Cemal Bey’in yalnız müzisyen olarak değil, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçiş kültürünü de özümsemiş öğrencileriydi. Ben 1985’te Cemal Reşit Rey’in kitabını yazarken Seher, benim başlıca kaynak kişilerimden birisi olmuştu. Kitabın arkasına eklediğimiz CD’lerde onun solo çaldığı Hatıradan İbaret Bir Şehirde Gezintiler adlı eser ilk kez bir kayıtta yer almıştı. Ayrıca aynı CD’de Aydın Karlıbel ile çaldıkları iki piyano için Prelüd ve Fügler de çok ayrıcalıklıydı. Bunlar gerçekten arşiv değerinde kayıtlardır. Cemal Reşit Bey’i şöyle anlatıyordu: “Öğrencinin kendi içindeki şevkinden yararlanırdı Cemal Bey. Neyi seviyorsa belli bir dönem onu çalıştırtırdı. Chopin’in Fa minör konçertosunu çalmaya heves ettiğimde, öyle bir özendirdi, öyle bir güç verdi ki, belki de o iştahlandırmasaydı tekniğim yetmiyor diye bırakabilirdim. Oysa hevesim tekniğin bile üstesinden gelebildi. Cemal Bey ‘İnsan ömrü çok kısa’ derdi. ‘Bir an önce birçok şeyi öğrenip, birçok şeyi bir arada yapmalıyız’ diye öğütlerdi.” Seherle birkaç kez televizyon ve radyo programları yapmıştık. Her seferinde son derece alçakgönüllü, titiz ve saygılı kişiliğine tanık oldum. Piyanist olarak küçük yaştan itibaren pek çok konser vermişti. Yetiştirdiği öğrenciler bugün dünyanın her köşesinde. Aynı zamanda iyi bir oda müzikçisi de olan Seher, son yıllarda Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Müzik Bölümü Başkanlığı’nı yaptı. Onun dağarcığında tüm müzik çağlarından yapıtlar vardı.

Müzik öğrencilerimiz yetişirken onların mutlaka ünlü birer solist olacağını hayal ederiz. Oysa Seher gibi, sahnelerde olduğu kadar sahne arkasındaki müzik dünyasına hizmet edenler de tarihe geçen isimlerdir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Eski bayramlar 10 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları