Kurtarıcı...

14 Eylül 2017 Perşembe

2017 benim gazetecilikte 60’ıncı yılım. İlhan Ağabey’le kapı yoldaşı oluşumun da 54’üncü yılı. Diyeceğim o ki İlhan Ağabey, Türkiye konusunda da benden daha deneyimli.
Son günlerde İlhan Ağabey’i kendi adlarına kullananlar öylesine arttı ki “Benim başım kel mi” dedim. Ama bu konudaki amatörlüğüm nedeniyle yapabileceğim, İlhan Ağabey’i köşeme iznini alamadan konuk etmekle sınırlı kalıyor.
12 Eylül 1980 darbesinin yıldönümü de iki gün önceydi ya. 2 Ocak 1986 günü yazdığı yazı sadece 12 Eylül sürecini değil, bugünü anlatıyor. Kendisini saygı ve sevgiyle anarak
“Pencere”sini aşağıda açıyorum.

***

Adam sordu:
- Sen 12 Eylül öncesine dönmek mi istiyorsun?
Genç yanıtladı:
- Evet!...
- Niçin?
- Çünkü beni 12 Eylül’den sonra gözaltına alıp tutukladılar; ancak dört yıl sonra mahkeme karşısına çıkarıldığımda suçsuz olduğum anlaşıldı; salıverdiler. Bu dört yılımı bana şimdi kim ödeyecek?

*

Adam sordu:
- Sen 12 Eylül öncesine dönmek mi istiyorsun?
İşçi yanıtladı:
- Evet!...
- Niçin?
- Çünkü 12 Eylül’den önce işim vardı, sendikal haklarım vardı, şimdi ne işim var, ne sendikal haklarım...

*

Adam sordu:
- Sen 12 Eylül öncesine mi dönmek istiyorsun?
Proföser yanıtladı:
- Evet!..
- Niçin?
- Çünkü ben üniversitede bilim için çalışıyordum, 12 Eylül’den sonra sorgusuz kapı dışarı edildim. Neden 12 Eylül öncesini aramayayım? Hukuk daha çok işliyordu o dönemde...

*

Adam sordu:
- Sen 12 Eylül öncesine mi dönmek istiyorsun?
Gözetilen holdingin başı:
- Hayır.
- Niçin?
- Şaka mı ediyorsun Beyefendi? Ben holdingimi 12 Eylül’den sonra kurdum, milyarları 12 Eylül’den sonra istif ettim, her şeyimi 12 Eylül’e borçluyum.

*

Adam sordu:
- Sen 12 Eylül öncesine mi dönmek istiyorsun?
Türk Lirası:
- Evet.
- Niçin?
- 12 Eylül’den önce 70’imiz bir araya geldik mi, bir Amerikan Doları’na karşı çıkabiliyorduk; şimdi bir dolara karşı 600’ümüz bir araya gelsek yetmiyoruz; rezil olduk...

*

Adam yığınlara baktı; işçilere, memurlara, esnafa, bilim adamlarına, aydınlara, gecekondularda yaşayanlara, işsiz kitlelere, yasaklı politikacılara, köylülere, şoföre, kiracıya, öğretmene, bakkala, emekliye, kadına, erkeğe, politikacıya, yazara, sanatçıya bağırmaya başladı:
- Kim ister 12 Eylül’den öncesini? Sokaklarda kurşunlanıyordunuz, evin kapısı önünde vuruluyordunuz, günde kırk kişi öteki dünyaya göçüyordu, birbirinizi boğazlıyordunuz, biz sizi kurtardık, 12 Eylül kurtardı...

*

Biz bu filmi daha önce çok görmedik mi?
Görmez olur muyuz?
Kovboy filmidir bu; hep aynı senaryo üzerine işlenir; oğlan kızı kurtarır...
Sonra da...

*

İnsanlar ve toplumlar bir kez kurtarılmasınlar; kurtarıcılardan kurtulmak, çok ama çok daha zordur...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları