Gülengül Altınsay

Çok mu hassasız

21 Eylül 2017 Perşembe

Bu nasıl bir alınganlıktır böyle? Quaresma kendisini yanlardan sıkıştıran iki Konyasporlu futbolcunun arasından sıyrılıyor, şahane bir şut çıkarıyor ve topu filelerle buluşturuyor. Maçı anlatan spiker de “Quaresma Konyalı futbolcuların içinden geçerek golünü attı” gibi bir ifade kullanıyor. Aynı ifadeyi twitter’da bir Beşiktaş Kulübü çalışanı da yineliyor...
Quaresma’nın yaptığı gibi zor pozisyonda rakiplerinin arasından çıkabilme durumunda kullanılan 40 yıllık futbol ifadesi “içinden geçmek.” Yani yeni bir şey değil.
Ama ne oluyor, bu ifadeden cinsel bir hakaret anlamı çıkartılıyor. Tepkiler nefret dalgasına, oradan da linç kampanyasına dönüşüyor. Ve BJK yönetimi çalışanının görevine son veriyor.
Herkeste bir hassaslık, bir alınganlıktır ki sormayın.
Demek kafalar farklı çalışıyor; baksanıza kadını erkeği bu ifadeden cinsel sonuçlar çıkarıp kırılabiliyor. Belli ki hiç akıllardan çıkmıyor cinsellik ama sürekli baskılanıyor. Ve cinsel tıkanıklık ötekine nefret olarak su yüzüne çıkıyor.
Benim bilebildiğim bu kadar. Topluma yerleşmiş bu kadar derin cinsel alınganlık sorununu irdelemek için uzman olmak gerek.

Resmi alınganlık
Sosyal medya gevezeleri tamam da kulüp yönetimlerine ne demeli?
Baksanıza bu lafa ilk tepki gösteren Konyaspor kulübü. Mağlubiyetin ardından dikkatleri başka yerlere -özellikle de hassas yerlere- çekmek için bir fırsat doğmuş sanki.
Hadi onların böyle bir gerekçeleri olabilir; ya Beşiktaş Yönetimi? Bir futbol deyimini twitter’da kullandı diye nefret kampanyasına boyun eğip çalışanını işten atmak hangi hakkaniyete sığıyor?
Ah keşke hassasiyetlerimizi böyle anlamsız şeylere karşı değil de çok daha anlamlı şeylere karşı gösterebilseydik. Mesela Samsun’da oynanan Beşiktaş-Konya Süper Kupa maçında futbolculara bıçak atan -neyse ki isabet etmedi- kişiye karşı ve yine Fenerbahçe-Başakşehir maçında kaleci Volkan Babacan’ın başına isabet eden -neyse ki kafası patlamadı- su şişesini atan kişiye karşı olabilseydi bu derin hassasiyet.
Keşke saha içi saha dışı adaletsizliklere karşı, ırkçılığa-ayrımcılığa karşı olabilseydi.
Keşke futbol dünyamızın olmazsa olmazı cinsiyetçi, maskulen, kadını aşağılayıcı söyleme karşı olsaydı…

Zor olan saygı
Malum gazetemizin spora tek sayfa ayırabildiği günlerde maç yazıları da tek yazarla yürütülüyor artık. Beşiktaş’ı bir hafta Orhan Can bir hafta ben yazıyorum. Konyaspor maçını bu sayede gözümü sahadan hiç ayırmadan izleyebildim.
Ve daha bir ayırdına vardım ki Beşiktaş takımlaşma konusunda çok yol kaydetmiş. Eski futbolcular yeni futbolcular hemen kaynaşmış. Aralarındaki arkadaşlığı, yardımlaşmayı rahatlıkla görebiliyorsunuz. Futbolcuların takımın sorumluluğunu nasıl üstlendiklerini görebiliyorsunuz.
Tabii maç sonlarında teknik ekip dahil tüm takımın tribünle olan karşılıklı sevgi alışverişi ise göz yaşartıcı.
Pazartesi akşamı Vodafone Park’ta en fazla Beşiktaş’ın işte bu takım hali etkiledi beni. Öyleyse başta bu kadroyu kuran Beşiktaş yönetiminin, eldeki kadroyu böylesine kaynaştırdıkları, geliştirdikleri için teknik kadronun hakkını vermek gerek.
Beşiktaşlı futbolcuların birbirlerine gösterdikleri saygıyı rakip takım oyuncularına da göstermeleri ise ayrı bir övgü konusu. Bunu hep söylemek istiyordum bugüne nasip oldu. Rakibe saygılı olmadan elde edilen başarının da oynanan futbolun da önemi kalmıyor çünkü.
Futbol sahadaki 22 futbolcudan başlayıp herkesin olumlu katkısıyla güzel çünkü….  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Semih vakası 28 Mart 2024
Yeniden nefret 22 Mart 2024
Suç getirende? 17 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları