Bir kitap: Çin –Yeni Büyük Güç ve Değişen Dünya Dengeleri–

22 Eylül 2017 Cuma

Çin, bizim ’68 kuşağı için her zaman ilginç bir ülke olmuştur. Bugün ise salt bizim kuşak için değil, dünyayla ilgilenen herkes için izlenmeye değer, izlenmesi gereken bir ülkedir. Geçen yıl İletişim Yayınları’ndan çıkan Jeffrey N. Wasserstrom’un “21. Yüzyılda Çin” adlı kitabını okumuştum.
Bir süredir Fatih Oktay’ın “Çin – Yeni Büyük Güç ve Değişen Dünya Dengeleri”ni okuyorum. Bu, 121 sayfa tutan kaynakçasıyla birlikte 694 sayfalık, kafalarda Çin’e ilişkin beliren tüm sorulara yanıt veren çok kapsamlı bir yapıt.
Çin, bilindiği gibi 2015 yılından beri -ülkeler arası fiyat farklılıkları göz önüne alındığında- dünyanın en büyük ekonomisi, en büyük ihracatçısı, ikinci büyük ithalatçısı, en büyük döviz rezervlerine sahip ülkesi. Ayrıca dünyanın en büyük otomobil ve televizyon üreticisi ve pazarı, en çok internet kullanıcısına ve en büyük elektronik ticaret hacmine sahip ülkesi.

***

Kitabın yazarı Fatih Oktay, ODTÜ Elektronik Mühendisliği Bölümü’nü bitirip bir süre sayısal iletişim ve uydu haberleşmesi alanlarında çalıştıktan sonra New York Eyalet Üniversitesi’nde ekonomi eğitimi görmüş. Çin ile ilgisi bu konudaki araştırmaları çerçevesinde gelişmiş. 2000 yılı sonrasında bir süre iş geliştirme ve araştırma amacıyla Çin’de yaşamış. Sabancı Üniversitesi Ekonomi Bölümü ve Koç Üniversitesi İşletme Bölümü’nde Çin ekonomisi, siyasal sistemi ve iş dünyası ile ilgili dersler vermiş. Kısacası bir Çin uzmanı.
Bilindiği gibi Çin 1980’li yıllarda ekonomisi Türkiye’ninki ile kıyaslanabilir bir ülkeyken bugünkü durumuna nasıl gelmiş? Kitapta bu sorunun yanıtını bulabiliyorsunuz.

***

Şöyle: “Çin ekonomisi 1978’den başlayarak 35 yıl boyunca ortalama yüzde10 büyüdü. Bir ekonominin yılda yüzde 10 büyümesi, büyüklük olarak yaklaşık yedi yılda bir ikiye katlanması anlamına gelir. Çin ekonomisi de bu büyüme hızıyla 2011 yılı sonunda 1977 yılındaki büyüklüğünün 25 katına ulaşmış bulunuyordu. Karşılaştırırsak, aynı dönemde Türkiye ekonomisi yılda ortalama yüzde 4 büyümüş, 2011 sonuna gelindiğinde 1977 yılına göre büyüklüğü 3.7 katına çıkmıştı. Türkiye’ninki normal, Çin’inki ise mucize olarak nitelenen türden büyümeye örnek oluşturuyor.” (s. 10)
Dünyanın en kalabalık ülkesinin ekonomide kendisine çizdiği yol başka ülkelere örnek oluşturabilir mi?
Hiçbir ülkenin ekonomik gelişme modeli bir başka ülke tarafından bire bir kopya edilemez, çünkü her ülkenin coğrafi, siyasi, sosyo-ekonomik koşulları farklıdır.
Yine de bizim gibi orta gelir tuzağında debelenen ülkeler için Çin’in gelişme deneyiminde uygulanan yöntemlere bir bakmakta yarar var. Öneririm.

***

(Fatih Oktay, Çin – Yeni Büyük Güç ve Değişen Dünya Dengeleri; İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul 2017)  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Veda 28 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları