Selçuk Erez

Hacamat

28 Eylül 2017 Perşembe

Başkan bir süredir pek iyi değildi: Yorgun, gergin, sağlıksız ve bitkin görünüyordu. Önce Küba’ya, sonra Houston’a gidip doktorlara danışmayı düşündüler ama Küba’yı Irma, Houston’u da Harvey fırtınası yerle bir edince ve buraları su basınca vazgeçtiler ve Başkan’ı bütünleyici tıp hocalarına göstermeye karar verdiler.
Başkan için yapılacak konsültasyona son zamanlarda üniversitelerde verilmeye başlanan sülük - kupa çekme vb. derslerinin tanınmış hocaları çağrıldı.
Profesör Hamit Keseroğlu, çekirdekten yetişmiş, stajını Tophane’de yapmış esaslı bir hacamatçıydı. Ülkedeki ve bütün Ortadoğu’daki yatırların yerlerini ve hangisinin hangi hastalığa iyi geldiğini bilen Yatırolog Keramet Bey ve vantuz yerine şarap kadehleri ve Oktoberfest’ten getirdiği kırılmaz bira bardaklarıyla Ar-Ge’ler yapan şişe-bardak çekme profesörü Salih Süzgeç de çağrılmıştı. Salih Hoca bu araştırmaları nedeniyle Başkan tarafından yıllardır Nobel’e aday gösterilmekte ama her defasında hakkı yenilmekteydi.
Çiftlik sülüklerini asla kullanmayan, uygulamalarında sadece dere kenarlarında serbest sürünen organik kurtçukları yeğleyen ünlü Sülükbilimci Faruk da davet edilmişti.
Davetliler konsültasyondan bir buçuk saat evvel geldiler ve bekleme salonuna alındılar. Sarayın Başmabeyincisi onları karşıladı ve önce güvenlik kontrolünden geçeceklerini, sonra sarayın altındaki sağlık merkezinde başkanı muayene edeceklerini söyledi.
Alternatif tıpçılar güvenlik kontrolünden sonra sağlık kompleksine giden koridora götürüldüler. Ancak burası koruma polisleriyle hıncahınç doluydu. Hocalar kendilerine yol vermeyen polislere neden geldiklerini anlatmaya çalıştılar ama kıpırdayan olmadı. İtişme başladı. Ortam gerildi, çok gerildi. Alternatifçilere bir yerden biber gazı sıkılınca onlar da akupunktur iğnelerini salla-yarak ve sülük kavanozlarını fırlatarak saldırıya geçtiler. Profesör Keseroğlu, kendisini tekmelemeye kalkan güvenlikçiye hacamat uygularken sloganlar atılmaya başladı:
-Bu daha başlangıç..
Koridorlardan yükselen gümbürtü ve şıngırtılar sürerken Başkan’ın sesi duyuldu:
-Ne oluyor? Bu daha başlangıç ne demek?
Buraya kadar mı geldiler? Mabeyincibaşı atıldı:
-Bir şey yok efendim, rüya görmüş olacaksınız... Muayene odasında uyukladınız azıcık. Başkan kızdı:
-Rüya gören ben değilim, sensin! Alternatifçiler nerede?
-Bekleme odasındalar.
-Hepsini yolla, gitsinler!
Başkan bir saat sonra sekreterine bütün alternatif tıp hocalarının görevlerinden alındığını bildiren bir kararname yazdırırken Mabeyincibaşı televizyonda istifa ettiğini ama Başkan’a bağlılığının ebediyete kadar süreceğini açıklıyor ve ağlamamak için kendisini güç tutuyordu.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Böcek yeriz o zaman! 30 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları