Ceylan Adanalı Kabadayıoğlu

Yasalarımızın hayvanları korumadığı bir "Dünya Hayvanları Koruma Günü" daha

04 Ekim 2017 Çarşamba

Ben bir sokak köpeğiyim. Hani “Elleme o pis köpeği evladım” dediklerinizden. Nefretinizle taşa sopaya hedef gösterip, korkularınızla kaldırım değiştirdiklerinizden.

Bu sözler, sahiplenildikten sonra Bambi Erkazan adını alan bir sokak köpeğinin ilk bulunduğundaki ürkek bakışlarından çıkan satırlar.

Bugün Bambi’nin ve arkadaşlarının günü. 4 Ekim “Dünya Hayvanları Koruma Günü”

Sokaktaki, daldaki, barınaktaki, kafesteki, gökteki, ormandaki DOSTLARIMIZIN GÜNÜ.

 

HAYVANA EZİYET EDEN İNSAN TOPLUMA TEHLİKE UNSURU

Her 4 Ekimde hayvanlarla ilgili önemli etkinlikler ve farkındalık çalışmaları yapılıyor olsa da hiçbiri caydırıcı bir nitelik taşımıyor. Hala YASALAR HAYVANLARI KORUMUYOR.

Hayvana eziyetle ilgili işlenen SUÇLAR HIZLA TIRMANIŞTA. Arabasına bağlayıp sürükleyenler, bilerek vurup kaçanlar, patisine koli bandı bağlayıp eğlenenler, tekme tokat gösteri yapanlar ve yüreğimizin dayanmadığı, aklımızın almadığı niceleri.

Yaşamımızın ayrılmaz ve vazgeçilmez parçası olan dostlarımız herkese ve her şeye rağmen bizlere karşılıksız ve koşulsuz sevgilerini altın tepside sunmaya devam ediyorlar.

Onlar bizlere rağmen yaşamaya, hayatta kalmaya çalışıyorlar.

Psikologlar ve sosyologlar hayvana şiddetin bir kişilik bozukluğu olduğunu söyleyerek, hayvana şiddet uygulayan bir insanın aynı zamanda potansiyel bir katil de olduğunun altını çiziyor. Bir başka deyişle; karşısındaki canlının savunmasız olduğunu bile bile ona işkence eden ve bundan zevk alan insan toplum için tehlike unsuru.

 

CHP’NİN BU KONUDA MECLİSE VERDİĞİ KANUN TEKLİFİ 2 YILA YAKINDIR BEKLETİLİYOR

Bu yüzden sosyologlar, hukukçular ve hayvan hakları savunucuları hayvanlara karşı işlenen her suçun Türk Ceza Kanunu kapsamına alınmasını istiyor.

Lakin toplumu tehdit eden tüm bu unsurlara rağmen CHPnin Hayvanları koruma kanununda değişiklikler yapılması için verdiği kanun teklifi 2 yıla yakındır komisyonda bekletiliyor. Hayvana işkence hala sembolik bir para cezasıyla sınırlı. Hatta geçtiğimiz günlerde CHP İnsan ve Doğa Haklarından sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Sayın Zeynep Altıok’un cümlesiyle; “Bir hayvanı öldürmenin cezası kapalı alanda sigara içmekle aynı”

 

ÇOCUĞUNUZU PSİKOLOG YERİNE HAYVAN BARINAĞINA GÖTÜRÜN

Diğer yandan psikologlar ve davranış bilimciler hayvan sevgisinin çocuklar arasındaki ayrımcılık ve şiddetin önlenmesinde mucize etkiler ve gelişimler yarattığını, evinde evcil hayvan bakan çocukların arkadaşlarının ihtiyaçlarına ve duygularına daha duyarlı olan, empati duygusu gelişmiş çocuklar olarak hayata bir adım önde başladığını söylüyor.

Eğer çocuğunuz içine kapanıksa, kendine güvensizse, arkadaş edinemiyorsa, sorumluluk duygusu gelişmiyorsa uzmanlara göre çalmanız gereken kapı bir psikolog kapısından önce bir hayvan barınağı kapısı.

Çünkü uzmanlara göre evcil bir hayvan, bu özelliklere sahip çocuğunuzun başına gelebilecek en güzel şey.

3-6 yaşlarındaki bir grup çocuğun üzerinde yapılan bir klinik araştırmanın sonucu son derece ilgi çekici.

Çocukların fizyolojik ve davranışsal uyarılma durumuna etkilerini saptamaya yönelik yapılan bu araştırmanın sonucu; hayvan olan bir ortamda çocukların kalp atışlarının yavaşladığını, davranışsal streslerinin ortadan kalktığını ve hayvanların varlığının çocukların duygusal durumlarının ve sosyal etkileşimlerinin üzerinde olumlu etkiler bıraktığını ortaya koyuyor.

 

EVCİL KÖPEKLER OTİZMLİ ÇOCUKLARIN İLACI

Missouri Üniversitesi’nin; Otizm ve Sinir Gelişimi Hastalıkları Thompson Merkezi’nde terapi gören 8-18 yaş aralığındaki çocukların üzerinde yaptığı çalışmalar ise duruma otizmli çocuklar açısından bakmamızı da sağlıyor.

“Evcil köpeklerin otizmli çocukların sosyal yetilerini geliştirici bir etkisinin olup olmadığı” sorusunun cevabını arayan araştırmacıların araştırmalarının sonuçları ise bize; herhangi bir tür evcil hayvanın bulunduğu evlerdeki otizmli çocukların daha güçlü sosyal yeteneklere sahip olduğunu, iletişime kapalı olan bu çocukların “kendilerini ifade etme”, “sorular sorma ya da diğer insanların sorularına cevap verme” davranışlarına çok daha açık olduklarını ortaya koyuyor.

 

AMERİKADA YAVRU HAYVANLAR ÇOCUK TERAPİSİNDE KULLANILIYOR

Bu araştırmaların yanı sıra Amerika’da bazı hayvanların özellikle yavru köpeklerin, çocukların psikolojik problemlerinin çözümüne dair uygulanan terapilerde kullanılması adeta bu araştırmaların altını çizer nitelikte.

İngiltere’de yaşayan Booth Ailesi’nin tedavisi umutsuz bir sürece giren otistik oğulları Fraser’ın, hayvan hakları derneği tarafından kurtarılan Billy adlı kediyi eve almalarıyla hızla iyileşme sürecine girmesi ve herşeyden ümitlerini kestikleri bir anda yaşama tutunması ise hayvanların çocuk terapisindeki olumlu etkilerini doğrulayan bir başka örnek.

 

HAYVANLARIN ÇOCUKLARIN GELİŞİMİNDEKİ 8 MUCİZE ROLÜ

Uzmanlara göre hayvanlar çocukların sosyal, duygusal, zihinsel ve fiziksel gelişimine önemli katkılar sağlıyor.

İşte bunlardan birkaçı;

1-GÜÇLERİNİ ADİL KULLANMAYI ÖĞRENİRLER: Konuşamayan, üzüntüsünü, sevincini derdini anlatamayan bir hayvan sadece çocuklara değil hepimize güçsüz canlıyı temsil eder. Çocuklar hayvanlarla birlikte gücünü adil ve dengeli kullanmak gibi önemli temel nitelikler edinir.

2-EMPATİ YAPMA BECERİLERİ GELİŞİR: Kendinden farklı olan ve derdini anlatamayan bir canlıyı anlamaya çalışan çocuğun çoğu çocukta rastlayabildiğimiz ben merkezci anlayışı yerini, kendini diğerinin yerine koyan bir bakış açısına, hoşgörüye ve empatiye bırakır. Kendinden farklı inanç, görüş ve fikirdeki insanlara karşı daha anlayışlı olur.

3-KENDİNE YETEREK BAĞIMSIZ BİR KİŞİ OLMAYI ÖĞRENİRLER VE SORUMLULUK DUYGULARI GELİŞİR: Bir canlının O’na ihtiyacı olduğunu bilmesi ve o hayvanın sorumluluğunu taşıması sebebiyle çocuklardaki sorumluluk duygusu yaşıtlarından daha ileri seviyede olur. Bu çocuklar düzenli olma, insiyatif kullanma ve güvenilir olma konularında hep bir adım önde yer alırlar.

4-İNSAN İLİŞKİLERİNİN TEMELİ OLAN SEVGİNİN GÜCÜNÜ KEŞFEDERLER: Bir canlıyı beslemek, sevmek, Onun iyiliğini düşünmek bir çocuğa, başkalarının varlığının da kendisininki kadar değerli olduğunu öğretir. Sevgisini ve ilgisini baktığı bir hayvana veren, Onunla konuşan, dertleşen, mutluluğunu üzünütülerini Onunla paylaşan çocuk özellikle köpek gibi sadakat duygusu olan bir canlının ona nasıl fazlasıyla karşılık verdiğini gördükçe sevginin karşılıklı olunca anlamlı olan güçlü bir ilişki olduğunu keşfeder.

5-BAĞLILIK DUYGUSUNU TANIRLAR: Beslemek, dışarı çıkarmak, dışarıda Ona yol gösterip refakat etmek, hastalandığında çözüm bulmaya çalışmak, rutin aşılarını takip etmek gibi bakımla ilgili işleri üstlendiğinde hayvanın gittikçe artan ilgi ve sevgisine sahip olacak olan çocuk bağlılık duygusuyla tanışır.

6-ÖZGÜVENLERİ ARTAR: Hayvanın kendine bakan bir insana ihtiyacı vardır. Bir canlının kendine ihtiyacı olduğunu ve bu bağ ile yaşamını sürdürebildiğini bilmek çocuğun kendine güvenini besleyip pekiştiren eşi bulunmaz bir durumdur.

7-İLETİŞİM BECERİLERİ ARTAR: Sosyal bir ortamda eğer evcil hayvanlar varsa, çocuklar daha konuşkan ve birbirlerine karşı iletişime daha açık olurlar. Evcil hayvan besleyen çocuğun onunla yaşadıklarını anlatması çocuk için en eğlenceli işlerden biridir. Bu vesileyle konuşma becerisini ve kelime dağarcığını da geliştiren çocuk daha kolay arkadaş edinir ve sosyalleşir. Engelli ya da otizmli çocuklar iletişime kapalıdır ve bunun için çoğu otizmli çocuk eğitim almaktadır. Fakat eğer evde çocuğun bağlılık duyduğu bir evcil hayvan varsa, yanına gelen kişi evcil hayvan hakkında sorular sormaya başladığında çocuk cevap vermeye daha açık bir hale gelir.

8-KOŞULSUZ DOSTLUĞUN GÜZELLİĞİYLE TANIŞIRLAR: Evcil hayvanların çocuklar için zamanları hep vardır. Bu yüzden bu küçük sevimli dostlar kendini yalnız hisseden çocuklar için en iyi yoldaştır. Hayvanlar çocukları sorgusuz sualsiz oldukları gibi de kabul ettiklerinden aralarında çok özel ve çok farklı bir bağ oluşur. Onlar çocukların her türlü sıkıntılarını sabırla dinlediklerinden ve çocuğa göre, gereksiz nasihatlerde de bulunmadıklarından dostluklarının sonu olmaz. Sözün özü; Bugün 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü. Dostlarımıza yönelik işlenen suçlar hala tırmanışta… Ve yasalar hala dostlarımızı korumuyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları