Komşu Komşunun Gül'üne Muhtaç!

06 Eylül 2008 Cumartesi

Cumhurbaşkanı Gül, uzun süre önce gitme kararı aldığı Erivana gideceğini önceki akşam açıkladı. Ziyaret doğal olarak, Türkiye-Ermenistan maçının önüne geçti.

Bakalım sonuç ne olacak...

Ermenistan bizim doğu komşularımızdan biri.

Türkçemiz, komşunun hakkını fazlasıyla veriyor. İşte atasözlerimizden bazıları:

Ev alma, komşu al.

Komşu komşunun külüne muhtaç.

Komşuda pişer bize de düşer.

Komşu hakkı, Tanrı hakkı.

Türkçemizde komşular güzel ama, politikamızda ve ekonomimizde o kadar güzel değil...

Yunanistanla AB üzerinden arada bir selamlaşıyoruz, sorunları çözmek için baş başa kalamıyoruz.

Suriye ile son 10 yıldır iyiyiz ama, ilişkiler hâlâ mayınlı. Aramızdaki 721 kilometrelik sınırın 510 kilometresinde mayın var.

Irakla komşuluğumuzu ABD biçimlendiriyor.

İranla aramıza sık sık küresel ve rejimsel çelişkiler girip çıkıyor.

Ermenistanın 1991de Sovyetlerin yıkılmasının ardından elde ettiği bağımsızlığa temkinli yaklaştık. Petrosyan dönemi ılımlıydı. Ancak diyaspora temkinli iyimserliği tam kinli hale getirdi. Koçaryan dönemiyle birlikte bütün ülkesel bağlar koptu.

***

Gülün ziyareti kamuoyunu ikiye bölmüş durumda.

Ziyareti yanlış bulanlar ve doğru bulanlar karşı karşıya...

Başbakan Erdoğan ziyareti doğru buluyor ama, Gülün yanında AKPli vekillerin olmasını istemiyor! Bir anlamda Gül, arkasında AKP desteği olmadan böyle bir geziye çıkmış oluyor. Bu, Gül ile Erdoğan arasında rol çalma diye tanımlanan öne geçme çabasının başka bir yansıması olabilir, geçelim...

Girişte vurguladığımız komşulu atasözlerimize biz de yürekten katılıyoruz. Dünyanın hiçbir bölgesinde komşularıyla çok kötü olup, iç düzeni ve ekonomisi çok iyi olan bir ülke yoktur. Bize göre Türkiyenin dört dörtlük bir komşular politikası olmalı.

Var mı?

Yok...

Bu tür ani hazırlanmış, güvenlik sorunu önde olan gezilerle böyle bir politika oluşturabilir mi?

Hayır...

Neden?

Çünkü altyapısı hazırlanmamış geziler, ilk bakışta heyecan yaratır. Beklenti yükselişi olur, gerçekleşmeyince de hem daha sonra atılacak adımların önü kesilir hem de yeni durum öncekinden daha tatsız olabilir.

***

5-6 saatlik, ağırlığını futbol maçını izlemenin oluşturacağı gezide Gül ile Sarkisyan iki ülke arasındaki sorunları gündeme getirecek mi?

Hayır... Yapılan açıklama bu yönde. O zaman akla şu benzetme geliyor:

İki ülkenin futbol takımları, karşılıklı şu çağrıyı yapıyor:

Bir araya gelelim ama, futbol oynamayalım!

Ermenistan, ziyareti anlamlı kılmak için geleneksel Türkiye karşıtı politikasını gözden geçireceğini duyurdu mu?

Hayır... Tam tersine, bu ziyaretin Türkiye, Ermenistanın iddialarını dile getirmesine karşı çıkmıyor biçiminde yorumlanabileceği haberleri var...

Ziyaret, topraklarının beşte biri Ermenistan tarafından işgal edilmiş olan Azerbaycanın gerilmesine değer mi?

İçeriğe bakılırsa değmez...

Ziyaret, Türkleri ve Ermenileri birbirine daha da yaklaştırır yorumu var, doğru mu?

Değil... Çünkü, Türkler ve Ermeniler zaten birbirine yakın. İki tarafın radikal unsurları dışında ciddi bir sorun yok. Ermenistanın devlet politikası olarak benimsediği, bilinen iddialar soğukluğu kalıcılaştırıyor.

Bu durumda geriye bir tek dilek kalıyor:

Hak eden maçı kazansın!

ankcum@cumhuriyet.com.tr



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İYİ Parti çıkmazı! 18 Nisan 2024
Zafer sorumluluğu... 17 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları