Çiğdem Toker

Cezaevi inşaatına iktidar bakışı

25 Ekim 2017 Çarşamba

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, ihale aşamasına gelmiş 51 yeni cezaevi olduğunu açıkladı TV’de. Dünkü yazımızda, Kamu İhale Kanunu’nun, davet yöntemini mümkün kılan 21/b maddesine göre yaptırılacak cezaevi ihalelerinin listesini duyurmuştuk.
Mart-eylül dönemini içeren verilere göre Türkiye’nin dört bir yanındaki 39 ayrı cezaevine verilen teklifler üzerinden bakıldığında, toplam ihale büyüklüğü 5.5 milyar TL’ye ulaşıyor. Bu tutara geçenlerde iptal edilen Konya cezaevleri dahil değil. Cezaevleri diyorum; çünkü Konya’da iki ayrı cezaevi için toplam 1 milyar 132 milyon TL keşif bedeliyle ilana çıkıldı.
Yüksek Güvenlikli Kadın Ceza ve İnfaz Kurumu için de L Tipi Ceza ve İnfaz Kurum ve 35 blok lojman yapım işi için de teklifler yüksekti. Cengiz İnşaat’ın kadın cezaevine, MFAASL- İmaj altyapının L tipine verdiği tutarları ikisi de keşif bedelinin yüzde 10 üzerinde olduğu için ihaleler iptal edildi. Bakanlık da zaten bu yönde bir açıklama yaptı.
Sözün özü, toplam pazarlığı yapılan 5.5 milyar TL’lik 39 cezaevi bedeline, iptal edilen Konya cezaevleri dahil değildi. Konya cezaevlerinin yaklaşık maliyeti de eklendiğinde, tutar 6.6 milyar TL; ihale sayısı 41’e ulaşıyor. Dolayısıyla yazının başında aktardığım Bakan Gül’ün açıklaması esas alındığında daha 10 cezaevinin sırada olduğunu öngörebiliriz.
Resmi açıklama ve ortaya çıkan verilere bakarak, Adalet Bakanlığı gündeminde, güncel olarak en az 10 milyar TL’ye yakın bir cezaevi ihale tutarından söz edebiliriz.

İndirim aralığı neden farklı?
Bütçe kaynakları açısından, bu konuda vurgulanması gereken bir başlık:
Olağanüstü durumlar için getirilmiş davet yönteminin kullanıldığı cezaevi ihalelerinde indirim tutarları. Konya’dan Çarşamba’ya, İzmir’den Erzincan’a, onlarca ilde yapılan bu ihalelerdeki “düşük” teklifere baktığımızda; yüzde 4.73 oranında (Şebinkarahisar) “indirim” de var; Aksaray ihalesinde olduğu gibi yüzde 27.27 gibi bir indirim oranı da.
Müteahhitlerin, Adalet Bakanlığı’na verdikleri teklif tutarlarında, birbirinden bu kadar farklı indirim oranlarının hangi gerekçelere dayandığı önemli bir konudur.
Tabii bu konudan önce, bakanlığın dün listesini yayımladığımız 39 cezaevi ihalesinden hangileri için ve ne kadar tutarda bir ihale büyüklüğüne imza attığını kamuoyuyla paylaşması beklenir.
Her ne kadar, yeni cezaevleri, milletvekillerince yöneltilen sorulara verilen yanıtlarda; uluslararası standartlara uygunlukla açıklansa da giderek yoğunlaşan insanlık utancı işkence iddialarının cezaevlerinin fiziki standartlarının düşük olmasıyla hiçbir bağı olamaz.
İnsanları özgürlüğünden yoksun bıracak mekânların, iktidara yakın müteahhitlik firmalarının servetlerini arttırırken, yapıldıkları yerde istihdam yaratacak, yerel ekonomiyi canlandıracak birer “yatırım” olarak görünmesi ise bu çok boyutlu meselenin bir başka ağır sayfasını oluşturuyor.
Bir bina olarak cezaevinin; çimentodan demire, nakliyeden akaryakıta dek farklı sektörleri harekete geçirdiği hatırlanırsa, AKP iktidarının 51 cezaevine, sadece tutuklu ve hükümlüleri iyi koşullarda tutma saikiyle bakmadığı, daha iyi anlaşılacaktır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hoşça kalın 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları