‘İhanet ediyorum gözlerim açık

28 Ekim 2017 Cumartesi

Yalnızca İstanbul’a mı ihanet ettiler gözleri açık?
Ülkesini adeta pazarlamakla mükellefken... “Türban konusunda mahkemenin söz söyleme hakkı yoktur. Söz söyleme hakkı din ulemasınındır” derken...
ABD’nin Geniş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi’nin eşbaşkanlarından bir tanesi olmakla övünürken...
“Lozan’ı bize yıllarca zafer diye yutturmaya çalıştılar. Öyle bağırsan sesinin duyulacağı adaları biz Lozan’la verdik” diye hıçkırırken...
Casusluk cemaati başı Fethullah Gülen’i “Biz gurbette olup şu vatan topraklarının hasreti içerisinde olanları aramızda görmek istiyoruz. Bu sıla hasreti bitmelidir” diyerek Türkiye’ye çağırırken...
TSK’deki yurtseverleri tasfiye ederken...
Önüne geleni cezaevine koyup işinden gücünden ederken...
Oslo’da, kendisine bağlı MİT üzerinden PKK ile pazarlık sürdürürken meydanlarda “Terör örgütüyle pazarlık masasına oturmadık, hiçbir zaman da oturmayacağız. Bunu söyleyen şerefsizdir” açıklamasını yaparken...
Cumhuriyetin kurucuları için “iki ayyaş” nitelemesi yaparken...
Ülkeye de yaptılar yapacaklarını, gözlerini kırpmadan...

Yükselen DENİZ
Yobaz takımından liboş takımına toplumun tüm kötücül urları, Atatürk’e söylediklerini bırakmadılar.
Başlarındaki diktatörü bırakıp devrimci halk önderine saldırmayı iş edindiler. “Faşist” dediler, “deccal” dediler, “korporatist despot” dediler.
Düşünün; yüzde 90’ından fazlası kör cahil bıraktırılmış bir ulus için “Medeni Bilgiler” yazmış bir halk önderi için söyleniyor bu düzeysiz, bayağı tanımlamalar.
Bilmeyenler, öğrenmek istemeyenler için belirtelim:
“Medeni Bilgiler”de Atatürk, kendi el yazısı ile “hükümdar”lığa da, “oligarşi”ye de karşı olduğunu belgeler.
“Halkçılık” olarak tanımladığı demokrasiyi ise, “yükselen bir deniz” olarak tanımlar. Demokrasi ilkesinin en çağdaş ve en akılcı uygulamasını sağlayan devlet yönetiminin de Cumhuriyet olduğunu vurgular.
Hükümdarlık ve oligarşiye karşı çağdaşlık, akılcılık ve halkçılık; kimin işine gelmez?
Gericiler, işbirlikçiler ile kullanılmaya elverişli alıkların.
Bu dar kalıplara sığmayan milyonlarındır Cumhuriyet.
Unutturulmak, yasaklanmak, tozla duman edilmek istenen Cumhuriyetin bayramı kutlu ve mutlu olsun!

Niye yoksunuz, niye?
Gazetecilik ustamız Özgen Acar, TBMM’de yapılan nikâh oylamasında 250 milletvekilinden 210’unun “imam”, 40’ının ise “nikâh memuru” için oy kullandığını belirterek, köşesinden sordu:
“133 sandalye sahibi, Atatürk’ün kurduğu CHP’li öteki milletvekilleri, neden o günkü oylamada yoktular? Peki, CHP Genel Başkanı, oturuma neden katılmadı?”
Çünkü...
İmam nikâhına karşılık “muhtar nikâhı” önerme muhalefeti ile yetinen Kemal Kılıçdaroğlu yönetimi, gündelik yaşamı laikleştiren, yurttaşları ayrım yapmadan eşit ve özgür kılan, Cumhuriyetin temel hukuk belgelerinden Medeni Yasa’nın delindiğinin bile ayrımında değil!
Ya da ayrımında ve epeydir yaptığı gibi karşıdevrim ataklarına cesaretle göğüs germekten kaçınıyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aman, Beni Bırakma... 23 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları