Bağış Erten

İniş - çıkış

30 Ekim 2017 Pazartesi

Sıkı maçtı doğrusu. Hızlı, tempolu, şevkli, bol kartlı... Trabzonspor belli ki çok istiyordu. İrade kaliteyi alt edebilir diye düşünüyorlardı. Yusuf’la, Okay’la, Abdülkadir’le gelen dinamizm düğümü çözebilirdi. Çözdü de nitekim. Aksiyonu bol oyunun ağırlık noktası hep Bordo - Mavi taraftaydı, skorbord da bunun hakkını verdi. Ersun Yanal sonrası ilk iç saha maçı için bundan iyisi olamazdı. Güvenoyunu kapan Rıza Çalımbay’ın önü açılmış oldu.
Oyunu uzun süre öyle bir ‘presledi’ ki ev sahibi, bu sayede takımı sürekli önde tutabildiler. İlk yarıda tek eksik goldü. Onlar da ikinci devre çok beklemeden gelince düzen oturdu. Tribünlerin ve takımın her an bozulabilecek gibi duran sinir sistemi tetiklenmeden bunu başarmak önemliydi. Son dakikaları da bir şekilde atlatınca maçın sonunu getirmeyi başardılar. O statta kolay değil bu! Takdir ve tebrik etmek gerek.
Aslında Tudor yenik duruma düşünce maçı döndürme umuduyla hamleler yapmıştı. Eren ve Rodrigues oyuna dinamizm katabilirdi. Ama oyunun yularını son dakikalar hariç hiç tutamadılar. 1-2 olduğunda artık çok geçti. Sezon başından beri herkesi devirmek için kullandıkları tempo bu sefer kendi başlarına yıkılmıştı. Hal böyle olunca kaybetmek kaçınılmazdı.
Klasik anlamıyla olmasa da bir tür memleket derbisi bu. Büyük maç! Oyun, ritim ve heyecan da buna yakıştı. Sonuçta Trabzonspor sadece kendini değil lig kamuoyunu da memnun eden bir galibiyet almış oldu. Rıza Çalımbay dinamizmi belli ki taraftarların da en sevdiği makam. Bakalım devamı nasıl gelecek? Camia birleşebilecek mi? Göreceğiz.
Cim Bom için ise yavaştan kriz baş gösteriyor gibi. Fikstürün zorlu bölümlerine iyi başlamadılar. Sezon öncesi akla gelen tüm kırılganlıklar hortlamak için tetikte artık. Igor Tudor yeniden hedef tahtasında. Lig başlangıcına göre beklenenden erken gelen bir gensoru bu. Bakalım virajı alabilecekler mi?  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bu sezon o sezon değil 2 Eylül 2018
Herkes biliyor 29 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları