Olaylar Ve Görüşler

Bir Devrimcinin Ardından… ALPER TAŞDELEN

11 Kasım 2017 Cumartesi

dağ başını efkâr almış
gümüş dere durmaz ağlar
gözyaşından kana kesmiş gözlerim
ben ağlarım çayır ağlar çimen ağlar
ağlar ağlar cihan ağlar
mızıkalar iniler ırlam ırlam dövülür
altmış üç ilimiz altmış üç yetim
yıllar gelir geçer kuşlar gelir geçer
her geçen seni bizden parça parça götürür
mustafa’m mustafa kemal’im

Attilâ İlhan

Bir devrimciyi anmak, bir devrimciyi anlamak, bir devrimcinin düşlerini paylaşmak ve elbette gösterdiği hedef için çalışmak kolay iş değildir. İnsanlık Mustafa Kemal’i kaybedeli 79 yıl oldu. Devrimciler insanlığın ortak mirasıdır. 20 yüzyıl, “devrimler ve devrimciler” çağı olarak kabul edilebilir ve kuşkusuz o çağın en parlak yıldızlarından biridir Mustafa Kemal.
Hani Nâzım diyor ya;

“Dağlarda tek tek
ateşler yanıyordu
Ve yıldızlar öyle ışıltılı, öyle ferahtılar ki
şayak kalpaklı adam
nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden
güzel, rahat günlere inanıyordu”

Yıkılmış bir coğrafyayı, yıkılmış bir ülkeyi, umudunu, gelecek hayalini yitirmiş bir halkı ayağa kaldırmak, gelecek güzel günlere inandırmak çok zor bir iştir ve bunu ancak bir devrimci yapabilirdi. İşte Mustafa Kemal o dağlarda tek tek yanan ateşleri bir araya getirdi ve bir umut güneşine çevirip halkıyla birlikte ezilen bütün ulusların düşlerine yol açtı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhuriyet Devrimine ilişkin sayısız değerlendirme, çözümleme ve eleştiri yapılagelmiştir. Ancak 2017 Türkiye’sinde bugün herkes dönüp Mustafa Kemal’e bakıyorsa bu, onun devrimci mirasının bütün güçlüklere, zorluklara ve yıkımlara karşı ayakta kaldığını gösterir.
Türkiye siyasal bir dejavu yaşamaktadır. Osmanlı’nın son döneminde imparatorluğu Osmanlıcılık, İslamcılık ve Türkçülük ekseninde kurtarmaya çalışanlara karşın Mustafa Kemal bu “üç tarz-ı siyasete” karşı devrimci bir pratik sergiler ve Cumhuriyet devrimini gerçekleştirir. Bu devrimci pratik elbette Osmanlı’nın son dönemindeki bütün düşünsel topoğrafyayı aşan sağlam teorik bir altyapı üzerine inşa edilmiştir. O yüzden bugün hâlâ her yönüyle diri bir teori-pratik birlikteliği var karşımızda. Bu nedenledir ki Yeni Osmanlıcılık vb. siyasetlerin ne bu ülkede ne de yakın ve uzak coğrafyada bir karşılığı bulunmaktadır. İçinde bulunduğumuz “bu ahval ve şerait” ancak ve ancak Cumhuriyetin devrimci birikimi ile aşılabilir. Her görüşten, her siyasetten insanımızın bugün yeniden Atatürk’e dönmesi, Cumhuriyetin birikimlerini sahiplenmesi tarihi önemdedir. Bizi bir arada tutacak olan temel simge Mustafa Kemal Atatürk, temel felsefe eşit yurttaşlıktır. Bir de bu ülke için, bu halk için çalışmaktır. “Beni övme sözlerini bırakınız, gelecek için neler yapacağız, onları söyleyiniz” diyen Gazi’nin izinde; onun ilçesi Çankaya’da belediyecilik sosyal demokratların ve Atatürkçülerin işidir sözümüzün gereğini yerine getirmek için gece gündüz demeden halkımız için çalışıyoruz, çalışmaya devam edeceğiz.
Büyük Atatürk’ü özlem, saygı, sevgi ve şükranla anıyorum.

ALPER TAŞDELEN ÇANKAYA BELEDİYE BAŞKANI



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları