Atatürk’ü sevmek...

12 Kasım 2017 Pazar

Uzun zamandır yazmak istediğim bir konu var: Atatürk’ü sevmek nasıl bir şey? Bu soru üstünde hep birlikte düşünelim istiyorum. Geçenlerde Churchill’ın hayatını anlatan bir film izledim, kendi ülkesinin de içinde bulunduğu müttefik ordularının Normandiya’ya çıkartma yapmasına karşıydı ve büyük bir yenilgi korkusu içindeydi. Filmin devamında bu korkunun Çanakkale Savaşı’yla ilgili olduğunu, Türklerin bu beklenmedik zaferini içine sindiremediği açığa çıkıyordu. Öyle ki, Normandiya çıkarması olacağı gün büyük bir fırtına yaratması için Tanrı’ya dua ediyordu. Çünkü Mustafa Kemal diye bir komutanın gerçekleştirdiği bir mucizeye tanık olmuştu.
Evet, çağının tüm liderlerinde saygıyla karışık korku yaratan bir lider Mustafa Kemal Atatürk, peki biz bu liderle ilgili neler biliyoruz. Şimdi sorularıma geçiyorum.
Mustafa Kemal Atatürk, Çanakkale Savaşı’nda hangi cephelerin komutanıydı.
Çanakkale Savaşı’nda uygulanan başarılı savaş stratejisi tarihte ilk kez hangi komutan tarafından uygulanmıştır?
Mustafa Kemal Atatürk kaç dil biliyordu?
Kütüphanesinde altını çizerek okuduğu kaç kitap vardı?
Kurtuluş Savaşı için bir halk hareketi yaratmak istiyordu, bunun için hangi illere gitti?
Mustafa Kemal’in başlattığı ilk milli kazı nerededir?
Mustafa Kemal’in Eti Türkleri dediği uygarlık bugün hangi adla anılmaktadır.
Şu sözlerden hangisi (bunlar Ege Bölgesi’nde gördüğüm Atatürk imzalı yazılar) Atatürk’e aittir. Karabağlar Belediyesi Şirin Hipodromu: “At yarışları sosyal toplum için bir ihtiyaçtır.” Mustafa Kemal Atatürk.
Bir nikâh salonunun önü: “Eşini mutlu edecek herkes evlenmelidir.” Mustafa Kemal Atatürk.
Bir taksi durağı: “Türk şoförü en asil kalpli adamdır.” Mustafa Kemal Atatürk.
Daha var da ben yazmadım. Hangisi?
Mustafa Kemal, Köy Enstitüleri projesini kaç yılında hayata geçirdi?
Atatürk Cumhurbaşkanı olduktan sonra kaç ile gitti?
Ve siz çakma Atatürk gördünüz mü?
Sanırım gördük diyenleriniz çıkacaktır. Çünkü daha önce de yazdım.
Çünkü özellikle Ege kıyılarında parayla dolaştırılan çakma bir Atatürk var. Bunu ilk yazdığımda çünkü en yakın arkadaşlarım ve hatta gazetedeki dostlarım, “Işıl bu gerçek mi yoksa senin bir fantezin mi” diye beni sorguya çekmişlerdi, durumu yeniden açıklığa kavuşturmak istedim. Evet, efendim, özellikle İzmir bölgesinde, CHP’li belediyelerin her kurtuluş gününde, parayla dolaştırdıkları bir sahte Atatürk var. Bunu ben Urla’da gözlerimle gördüm ve hatta yaşlı bir kadının sahte Atatürk’e sarılıp ağladığını da gördüm. Ayrıca çakma Atatürk redingotunu çıkarıp normal kıyafetiyle kahvede oturup çay içerken, küçük bir çocuğun “Atatürk hortladı!” diye ortalığı dağıttığını da gördüm. Sahte Atatürk’ün takvimindeki bütün günler doluymuş ve şöyle bir dolaşmaya 3000 Türk Lirası aldığını söylediler.
Bütün bunları neden yazdım. Bilmediğimiz, üstünkörü tanıdığımız hiçbir insanı sevmeyiz. Tıpkı görmesek de gitmesek de o köy bizim köyümüz olmadığı gibi. Öyleyse çocuklarımıza ilk Nutuk’la başlayıp en gerçekçi bir biçimde Kurtuluş Savaşı’nı ve sonrasını ve kurtarılan bu ülkenin yeniden esir düşürülmesini en açık biçimde anlatmalıyız.
Erdoğan, Atatürk’ü solculara ve Marksistlere bırakamayız demiş. Öyleyse biz Marksistler ve solcular yeniden Atatürk’ü tanımaya başlamalıyız. En önyargısız biçimde!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları