Egemen Berköz

‘Gök Gürültüsünün Oğulları’

26 Haziran 2014 Perşembe

>Surp Vortvots Vorodman Kilisesi ve Patrik Mesrop Mutafyan Kültür Merkezi’nden çıkarken izleyicilerin yoğun alkışının da gösterdiği gibi herkes hoşnuttu…

Günlerdir İstanbul’u tutsak alan gök gürültülü sağanaklar, 20 Haziran Cuma günü kesildi de Kumkapı’daki Surp Vortvots Vorodman (Türkçesi çok şiirsel: “Gök Gürültüsünün Oğulları”... Şiir etkinliği düzenleyenlere duyurulur!) Kilisesi’ne gidebildim Yıldızlar”la buluşmaya. Birçok taksi, o trafiğe girilmez diye almadığı için Yenikapı’dan Kumkapı’ya yürümek zorunda kaldım ve 60’lardan anılar sökün etti. 72 milletin kaynaştığı Kumkapı labirentinde yol sora sora ilerlerken: Kadırga Öğrenci Yurdu’ndan Çamur Şevket’in meyhanesine, Agop’tan artık olmayan Sirkeci-Halkalı trenine ve Kumkapı istasyonuna dek…
42. İstanbul Müzik Festivali’nin “Yıldızlarla Oda Müziği” konserlerinin ikincisiydi izleyeceğim konser. Topluluk ise Tedi Papavrami (keman), Xavier Phillips (viyolonsel) ve François-Frederic Guy (piyano) üçlüsü. Sanatçıların üçü de kendi çalgılarının ustası, üçünün de pek çok yoğunçaları ve ödülleri var. Ama Tedi Papavrami aynı zamanda yazar (Kendi yaşam öyküsünü yazmış), çevirmen (Çevirmeni ölünce ünlü Arnavut yazar İsmail Kadare’nin çevirmenliğini üstlenmiş) ve oyuncu (Bir dizide kemancıyı canlandırmış). Özyaşamöyküsünün “Solo Keman İçin Füg” adıyla çevrilip bugünlerde yayımlandığını da ekleyelim.
Konsere gelince, ilk bölümde dinlediğimiz Beethoven’ın Op.1 Piyanolu Üçlüleri (Mi Bemol Majör No.1 ve Do Minör No.3 Üçlüleri) de, ikinci bölümde dinlediğimiz Brahms’ın Op.8 No.1 Si Majör Piyanolu Üçlüsü de incelikle ve ustalıkla seslendirildi. O kadar ki ustalık duygunun önüne mi geçti acaba diye düşünmedim de değil bir ara. Ama sonuçta, izleyicilerin yoğun alkışının da gösterdiği gibi, herkes hoşnuttu Surp Vortvots Vorodman Kilisesi ve Patrik Mesrop Mutafyan Kültür Merkezi’nden çıkarken…
…demişken tarihine de değinelim kilisenin: 1641’de Ermeni Patrikliği’nin Samatya’dan Kumkapı’ya taşınmasıyla kurulan kilise, o günden bugüne yangınlar geçirir, bakımsızlıktan yıkılmaya yüz tutar, yeniden yapılır ya da onarılır. Birinci Dünya Savaşı’nda depo, 1940’larda fabrika, 1966 – 1995 depremlerinde Ermeni depremzedelere sığınak olur. Son olarak da “2010 İstanbul Avrupa Kültür Başkenti” izlencesi çerçevesinde onarılıp hem kilise hem de Patrik II. Mesrop Mutafyan’ın isteğiyle kültür merkezi olarak 28 Aralık 2011’de hizmete açılır.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları