Aydın Engin

52 saniyede adaleti de, hukuku da biçmek

22 Kasım 2017 Çarşamba

Anlaşıldı.
Bu ülkenin Cumhurbaşkanı yada bu ülkenin yargısı bana şöyle ağız tadıyla bir, hatta üst üste birkaç “Saraylar titreten adam: Rıza Sarraf” başlıklı Tırmık’lar yazdırmayacaklar.
O konuda topu topu tek yazı yazabildim. İkincisine otururken Cumhurumun Başkanı konuştu, “… Gazete köşelerini tutmuş...... bir avuç millet düşmanının ülkemizin ortak değerlerini sömürmesine sessiz kalmayacağız…” buyurdu.
Gel de korkma.
Öyle ya, “millet düşmanı”nın kim olacağına, ne yaparsa ona “millet düşmanı” deneceğine milleti tek başına temsil eden tam yetkili AKP Başkanı karar veriyor.
Eğer AKP Reis’i bizlere karşı sessiz kalmayacaksa bunun anlamı bizler sessiz bırakılacağız demektir.
Gel de tırmıklama...
Böyle düşündüm ve yarısına kadar geldiğim “Sarraf tefrikası”nı yarım bırakıp önceki gün okuduğunuz yazıyı yazdım. Hani “Bi korktum, bi korktum ki...” başlıklı Tırmık’ı...
O günü öyle kapattım ve dün kaldığım yerden “Sarraf tefrikası”na devam etmeye başladım. Daha üç satır yazmıştım ki haber geldi:
Bağımsız (Efendim?) yargımızın seçkin temsilcilerinden 28. Ağır Ceza Mahkemesi bizim internet haber portalımızın komutanı Oğuz Güven arkadaşıma 3 yıl 1 ay 2 gün hüküm kesti. 1 yıl 10 ay 15 günü FETÖ propagandası yapmaktan; 1 yıl 2 ay 17 günü de terör örgütlerinin açıklamalarını yayımlamaktan...
Oğuz Güven ve FETÖ’cülük...
Oğuz Güven ve terör örgütlerinin açıklamalarına alet olmak...
Gel de şey.... Eeee... şey, evet şey yapma...
Yapmıyorum.
Siz “Bu senin arkadaşın Oğuz Güven bu suçları nasıl işlemiş, ne yapmış” diye soracak olursanız...
Bence sormayın. Ya katıla katıla gülecek; ya “Vay benim güzel ülkem, vay benim yargı erkim” diye ağlayıp dizinizi dövecek ya da...
Ya da kendinizi tutamayacaksınız, ağzınızdan “suç oluşturabilecek” cümleler dökülecek...
İyisi mi siz sormayın, ben kısaca özetleyeyim.
Belki hatırlarsınız. Geçen mayıs ayında FETÖ iddianamelerinden birini yazan savcı Mustafa Alper bir trafik kazasında bir kamyonun altında kaldı ve yaşamını yitirdi.
Bizim haber portalında, hani 2 lira verip basılı Cumhuriyet almak yerine beleşten okuduğunuz cumhuriyet.com. tr’de çalışan genç bir editör, bizim portal adına, TRT’nin, AKP medyasının sık sık kullandığı bir meslek klişesini içeren bir tweet attı:
“İlk FETÖ iddianamesini hazırlayan Başsavcı Mustafa Alper’i kamyon biçti”.
“Kamyon biçti” hem çoktan aşınmış, yalama olmuş bir meslek klişesiydi hem de yakışıksız bir anlatımdı. Deneyimli gazeteci Oğuz Güven 52 saniye sonra bu kusuru gördü ve o tweet’i sildi.
Yani o tweet ekranlarda sadece 52 (Yazıyla: Elli iki) saniye kaldı.
28. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı da bu ağır (ağır?) suçu (suçu?) işlediği için Oğuz Güven’i hapis cezasına çarptırdıkları kararı 52 (Yazıyla: Elli iki) saniyede okuyup duruşmayı sonlandırdı.

***

Ey okur!
Bu mantığa, adalete hizmet etmesi gereken yargı erkinin bu kararına karşı ne diyeyim?
Aslında ben ne diyeceğimi biliyorum ama sonucunu da biliyorum.
İyisi mi sözü CHP milletvekili arkadaşımız Barış Yarkadaş’a bırakayım. Bana ne, Barış’ın dokunulmazlığı var, benim yok...
Yazının noktasını Barış Yarkadaş koysun, sözü de o söylesin. Duruşma sonrası sıcağı sıcağına yaptığı konuşmadan aynen aktarıyorum:
Bugün Çağlayan Adliyesi’nde tam 52 saniyede adalet yerle bir edilmiş, hukuk biçilmiştir...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

25 ay 13 gün sonra 16 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları