Fenerin Altı

09 Eylül 2008 Salı

Deniz feneriydi, belediyelerin iftar çadırıydı, cemaatin hayrıydı; hepsi ama hepsi adım adım yıkılan sosyal devletin yerine oturtuldu. Yoksullar dilenci, yurttaşlar oy satıcısı konumuna düşürüldü. Yolsuzluk ve dolandırıcılık sosyal yardım örtüsüne bürünürken sömürü katmerlendi.

Türk Harb-İş Sendikası Başkanı Ahmet Kalfaya güncel konularda sorular yöneltmiştik. AKPnin uygulamaya soktuğu istihdam paketinden söz açtı. Anlaşılan istihdam paketinden amaç, işsizlere iş bulmak değilmiş:

İstihdam paketi ile özellikle İşsizlik Sigortası Fonuna göz dikiliyor. İşsizlik Sigortası Yasasının 46. maddesine göre, işsizlik sigortasının amacı; işsizlik sigortasına ilişkin kuralları ve uygulama esaslarını düzenlemek ve sigortalılara işsiz kalmaları halinde, bu kanunda öngörülen ödeme ve hizmetlerin yerine getirilmesini sağlamak. Bunun anlamı şudur: İşsizlik Sigortası Fonunda biriken para, yasanın öngördüğü amaçların dışında hiçbir biçimde kullanılamaz.

Oysa hükümet istihdam paketiile İşsizlik Sigortası Fonunda biriken 33 milyar YTLye yakın parayı ekonomiye kazandırmagerekçesiyle farklı düzenlemelerle yasanın amacı dışına çıkartarak, kendi politik ve ekonomik öncelikleri doğrultusunda kullanmayı amaçlamaktadır.

Üyelerimiz ve sendikamızı arayan birçok işçi bu sürece karşı benzer tepkileri göstermekte ve yaşanılanların kendi haklarına ve özgürlüklerine, çocuklarının geleceğine yönelik saldırılar olduğunun bilincinde tepkilerini dile getiriyorlar.

Demokratik, laik, sosyal hukuk devleti giderek aşiret toplumuna dönüşüyor. Küresel köyün ağalarının gözüne kestirdiği yerel beyler, üç paket makarna, iki torba kömür ile kandırılmışlara seçtiriliyor. Soygun düzenine mistik bir hava verilirken ortaçağ ilişkileri demokrasi çeşnisine bandırılıp özgürlük içinde afiyetle yeniyor...

 

TİGEM Bildirgesi  

Onların ilk adı Devlet Üretme Çiftlikleri idi. Köylüye ve çiftçiye çağdaş tarım uygulamalarını göstermek, tohumluk, damızlık hayvan, fide-fidan girdileri sağlamak görevini üstlenmişlerdi. Sonradan Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğüne (TİGEM) bağlı işletmeler oldular.

Son dönemde Acıpayam, Çiçekdağı, Gelemen, İnanlı, Gökçeada, Ardahan, Hafik, Boztepe ve Kazovadakiler ya özel sektöre kiralandılar ya da kapatıldılar. Elde kalanlarsa özelleştirme kapsamına alınacak.

Başta Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı olmak üzere öğretim üyeleri, Köy-Koop ve Ziraat Mühendisleri Odası yöneticileri ve çiftçi dostları bir bildirge yayımlayıp dediler ki:

Türkiye sertifikalı tahıl tohumluğunun yüzde 80ini, yem bitkileri tohumluğunun yüzde 75ini üretmektedir. Türkiye damızlık hayvan gereksiniminin yüzde 10unu karşılamaktadır. TİGEMler Türkiyenin en güvenilir damızlık kaynaklarına sahiptir. TİGEMler aynı zamanda dünyanın en önemli safkan Arap atı yetiştirme merkezlerindendir. Tarımsal eğitim etkinlikleriyle, hizmet içi eğitim programları düzenleyen, aynı zamanda ziraat, veterinerlik ve başka fakültelerin öğrencilerine staj olanağı, kırsal kesim yoksul ve işsizlerine yönelik olarak sertifikalı eğitim programları sunan başlıca kuruluşlardır.

Unutulmamalıdır ki, bir kamu hizmeti gerçekleştiren, iyi bir yönetim ile zarar etmeyecek olan TİGEMlerin zararı esas itibari ile çiftçiye götürülen hizmetin bedelidir ve destekleme kapsamında ele alınmalıdır. Bu nedenle TİGEMlerin zararını bahane etmek anlamsızdır. Bu hizmetlerin özel sektöre devri ise bir yandan girdi maliyetlerinin baskısı altında yok olma noktasına getirilen, diğer yandan finansman gücü olmayan veya çok zayıf olan küçük ve orta ölçekli üreticilerimizin de sonu olacaktır.

 

Sorgulanan Yazı

Gazeteci Vecdi Altayın cep telefonu çaldı. Arayan, İstanbul Emniyet Müdürlüğünden polis memuru Muzafferdi... Ergenekon soruşturması çerçevesinde, elindeki bir evrak hakkında bilgi istiyordu Vecdi Altaydan. Evrakdediği, ADD Genel Başkanı Şener Eruygurun Vecdi Altaya 15 Mayıs 2007de gönderdiği bir yazıydı. Araştırdığı ise yazının teyit edilmesi, aslı ile suretinin aynı olup olmadığıydı.

Soruşturulan yazı ne mi? Şu:

Sayın Vecdi Altay,

19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı kutlama etkinlikleri kapsamında düzenlenen sergiye davetiniz için teşekkür ederim.

Sergiye katılamayacağım için üzgünüm. Atatürkçü Düşünce Derneği olarak bu kadirşinas davranışınız için sizi kutlar, emeği geçen herkese içten sevgi ve saygılarımı sunarım.

M. Şener Eruygur, (E.Orgeneral), Genel Başkan.

Ayakkabı

AKPnin bundan böyleAltı Kopuk Pabuçdiye nitelenmesini öneren okurumuz Erdoğan Tetik, bir gün oğlu Demircana demiş ki:

Ayakkabıların küçülmüş oğlum, gel yenisini alalım.

Henüz okula bile gitmeyen Demircan, yanlış olanı yakalamış:

Baba, ayakkabı küçülmez, ayak büyür.

AKP de o hesap... Kalıbına sığmıyor. Dışı küçülmüyor, içi büyüyor. Rüşvet, üçkâğıtçılık, cinlik, hokkabazlık, alavere dalavere...

Durmak yok, yola devam... İyi de, ayakkabı sıkıyor...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Şamar örnekleri 6 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları