Gazetecinin Tarafı Gerçektir

11 Aralık 2017 Pazartesi

Geçtiğimiz günlerde bir okulda yaşanan şiddet olayı, Cumhuriyet’te haberleştirildi. Söz konusu okuldaki öğrencilerin, olayın doğrudan tarafı olmayan kimi velileri, tekil bir olayın söz konusu olduğunu, bu şiddet olayı nedeniyle okulun karalanmasına yol açacak bir haberi Cumhuriyet gazetesine yakıştıramadıklarını savunan iletiler gönderdiler. Olayın ayrıntılarını muhabir arkadaşımıza ve yazıişleri yöneticilerine sordum; itirazlara yanıtlarını aldım. Aşağıda olayın doğrudan muhatabı olmayan öğrenci velilerinden gelen iletilerden bir kısa örnek ve gazete yönetiminin kısa yanıtını okurların ilgisine sunuyorum.

Veliler ne diyor?
“Okulda yaşandığı iddia edilen bir lisans öğrencisinin ortaokul/lise öğrencilerine şiddet uyguladığı olayı zaten adli/idari birimlerce incelenmektedir. Böyle bir durum varsa gerekli yaptırımlar yerine getirilecektir, olmazsa da bunun takipçisi bizzat bizler olacağız, ricamız bize de güvenmeniz. Hiçbir şekilde şiddetin yanında olmadığımızı, ancak yargısız bir infaza da karşı olduğumuzun bilinmesini isteriz. Cumhuriyet gibi bugüne kadar okurları tarafından yayıncılık ve habercilik anlayışına güvenilirliği bulunan gazete ve diğer birkaç basın kurumu ile görsel medyada yapılan haberler son dönemde eğitim sistemindeki olumsuzluklar nedeniyle aklımıza başka soruları da getirmiştir. Endişemiz, “Sanat da neyin nesiymiş, gidin ahlakınızı ve dininizi öğrenin” mantığını yaygınlaştırmasından, ülkeye ve dünyaya sanatçı yetiştirme eğiliminde olan bu kurumları olumsuz biçimde değiştirmek için malzeme edilmesinden de korkmaktayız.”

Yazıişlerinin yanıtı:
“Öncelikle haberde gerçekdışı hiçbir şey yok. Arkadaşlarımız şiddet gören çocukların fotoğraflarını da gördü, gazetede kullanmak istedik, aile çekindiği için vermedi. İkincisi, haber yapılırken okul yönetiminin de görüşüne başvuruldu. Yöneticiler şiddet uygulayan öğrencilerini çok seviyor olmalı ki küçük çocukların yediği dayağı değil, velilerin bu kişiye gösterdiği tepkiyi (orada da şiddet var) mesele yaptı. Velilerin gönderdikleri iletilerde muhabirin ve bizim gazeteciliğimizi sorgulaması hiç hoş değil, şu sıralarda savcılar bize bu tür ‘gazetecilik derslerini’ sık sık veriyorlar. Haberlerde öznenin “kim” olduğuna göre değil, öncelikle yüklemin ‘ne’ olduğuna bakılarak, gerçek araştırılarak karar verilir. Bizim için önemli olan haberin doğruluğudur.”

Gazeteci haberde ayrımcılık yapamaz
Öncelikle belirtmem gerekir ki, bir yerde bir şiddet olayı gerçekleşmişse bunun haber değeri tartışmasız vardır. Haberleştirilen olayda da mağdur olan öğrencinin şiddet gördüğünü kanıtlayan fotoğrafları olayı haberleştiren muhabir ve yazıişleri yetkilileri gördüklerini belirttiler. Bu fotoğraflar gazetede ailelerin isteği dikkate alınarak yayımlanmadı. Haberde eksikliği gerçekten de haberi zedeleyebilecek olan öğe, okul yönetiminin ve olayın karşı tarafının görüşlerine başvurulmamış olması olabilirdi. Yazıişleri özellikle okul yönetiminin görüşlerine başvurulduğunu belirtti.
Olayın doğrudan tarafı olmamakla birlikte iletileriyle haberin yayımlanmasını doğru bulmadıklarını belirten veliler ise iletilerinde daha çok okulun övülecek özelliklerine ve bu olayın duyulmasının “olumsuz” etkilerine yer veriyorlar.
Velilerin itirazları gazetecilik açısından kabul edilebilir bir haklılık taşımıyor. Okulun iyi özelliklerini korumak, bu gibi olaylarda doğru tutumda ve eğitim kurumunun taşıması gereken yeteneklerde ısrar ederek sağlanabilir. Gazetecilik açısından önemli olan şiddet olayının gerçekleşip gerçekleşmediği, haberde mutlaka olması gereken öğelerin bulunup bulunmadığı, kurallara uyulup uyulmadığıdır. Ama olayın, örneğin bu okulun ya da bölümün velilerin aktardığı iyi özellikler taşıması, velilerin okulu çok seviyor olmaları gibi gerekçelerle haberleştirilmemesi gazetecilik açısından kabul edilebilir bir durum olmazdı.
Yinelemekte yarar var; haber iddiaların ve kaygıların tersine okul yönetimine gelecek açısından yarar sağlayacak, kamu yararı açısından önem taşıyan bir haberdir. Habere yöneltilen itirazı iyi niyetle yapılmış olsa da, ayrımcılık yapma, taraflı davranma talebini içeren “tipik” bir itiraz olduğu için burada değerlendirme gereksinimi duydum.

EĞİTİM SAYFALARINA ÖNERİLER
Sayın Temsilci, ben sizin aracılığınızla gazetede görmek istediğim, ihtiyaç duyduğum bir iki şeyden bahsetmek istiyorum. Eğitimde yaşanan olumsuz değişimler herkesi kaygılandırıyor ama biz veliler, hem sürecin içindeyiz hem de tam olarak ne yapmamız gerektiğini bilemiyoruz. Cumhuriyet gazetesi okuduğumuz, kimi dönemlerde rehberlik beklediğimiz bir gazete.
Eğitim adına iyi şeyler yapmaya çalışan bir dünya insan var, ama biz bu insanların haberlerini gazetede okuyamıyoruz. Eğitimle ilgili toplantılar yapan, yeni şeyler denemeye çalışan çok güzel ve cesur insanları gazeteden değil Twitter gibi sosyal ağlardan öğreniyor ve izliyoruz. Çocuklar için yapılan ücretsiz sanat ve bilim etkinlikleri var, bunları da yine sosyal ağlardan izliyoruz. “Ee tamam işte, takip ediyormuşsun, derdin ne” diyebilirsiniz.
Demek istediğim; biz güzel, parçası olmak isteyeceğimiz, bize umut verecek çalışmaları, insanları, oluşumları Cumhuriyet’te de haber olarak görmek, okumak istiyoruz. Ülkede kötü şey çok olabilir, bizim iyi haberlere de ihtiyacımız var. İyi şeyler yapan insanları tanımaya ihtiyacımız var. Gazetemizi seviyoruz ama her gün gazeteyi almayı istemek için iyi sebepler gerek ve rehber niteliğinde yazılar, haberler, röportajlar da (özellikle konu eğitimse) benim için iyi sebepler. Eğitim sayfasını hazırlayanlara bu dileklerimi iletirseniz çok sevinirim. Mehtap Elci  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları