Ahmet İnsel

Suriye’de kirli çamaşırlar ortaya çıkıyor

12 Aralık 2017 Salı

Fransız Le Monde ve haftalık Canard Enchainé gazeteleri, Haziran 2016’da, dünyanın bir numaralı çimento üreticisi Lafarge Grubu’nun Suriye’de Celabiyye’deki fabrikasının faaliyete devam etmesi için IŞİD’e haraç verdiğini ve dolaylı biçimde IŞİD’in ürettiği petrolü satın aldığını ortaya çıkardı. Celabiyye fabrikası Kobane’ye 55 km mesafede. 2012-2014 arasında yapılan işlemler birçok açıdan suç teşkil ediyor. Haberin yayımlanmasını Fransız hükümeti “vatana ihanet”, “casusluk” gibi sözlerle karşılamadı. Ne de polis bu gazeteleri bastı. Tam tersine, Fransız Maliye Bakanlığı, Eylül 2016’da, Paris savcılığına bu konuda ön soruşturma yapılması için suç duyurusunda bulundu. Bu arada içinde dünyanın sayılı milyarderlerinden dördünün yer aldığı grubun yönetim kurulu, çalışanların hayatlarının tehlikeye atıldığı iddiasıyla yaptıkları şikâyet üzerine iç soruşturma başlattı.
2017 başında, 2008’den fabrika 2014’te kapanana kadar müdürlüğünü yapmış olan kişi, grubun genel güvenlik sorumlusu ve genel müdür yardımcısı gözaltına alındı. Birkaç gün sorgulandıktan sonra serbest bırakıldılar. Ardından şirketin Paris’teki merkezinde polis arama yaptı. Sonunda “terörist bir girişimi finanse etmek”, “başkalarının hayatını tehlikeye atmak” iddialarıyla Haziran 2017’de gözaltına alınmış üç kişi hakkında soruşturma açıldı. Bir iki hafta sonra, Sherpa adlı bir STK, çalışanların hayatı tehlikeye atıldığı gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu, soruşturma genişletildi. Geçen günlerde grubun son iki yönetim kurulu başkanları, Lafont ve Olsen için aynı suç iddiaları ve ilaveten “Avrupa Birliği kurallarını çiğnemek” gerekçesiyle soruşturma başlatıldığını savcılık bildirdi.
2007’den beri bu dev grubu yöneten Bruno Lafont, Lafarge’ı satın alan İsviçreli rakibi Holcim’in baskısı sonucu 2015’te istifa etmek zorunda kalmıştı. Onun yerine atanan, daha önce insan kaynakları yöneticisi olan Eric Olsen de Nisan 2017’de istifa ettirilmişti. İşin içinde Lafarge ve Holcim birleşmesinin iç hesaplaşması yönü de var. Soruşturmaya şirketin içinden ve devlet kanadından başka kişilerin dahil edilip edilmeyeceği şimdilik meçhul.
Celabiyye’deki fabrikanın müdürü sorgusunda IŞİD’e ayda yirmi bin dolar ödeme yaptıklarını kabul etmiş. Diğer taraftan, IŞİD’in ürettiği petrolün aracılardan satın alındığına dair belgeler ortaya çıkmış. Bütün bu işlemlerin gizlenmesi amacıyla şirketin muhasebe kayıtları için, “temsil masrafı” vs. gibi evraklar üretilmiş. Diğer taraftan, Lafarge’ın yöneticileri Celabiyye’de faaliyete devam etme konusunda 2011’den itibaren Fransız Dışişleri Bakanlığı ve hükümeti düzenli olarak bilgilendirmişler. Fabrika yöneticileri sorgularında, 2011’den itibaren, önce bölgedeki Kürt ve ÖSO milislerine güvenliklerinin sağlanması için ödeme yapmaya başladıklarını anlatıyor. Bölge IŞİD’in denetimine geçince, takriben bir yıl bu örgüte de haraç ödüyorlar. Fabrika müdürü sorgusunda, IŞİD’e ödenenin üretim kapasitesinin yüzde iki buçuğuna denk geldiğini, bu miktar için üretimin durdurulmayacağını işletme iktisadının soğuk mantığı içinde ifade ediyor. Kürt milislere, “her gün isim ve cephe değiştiren” İslamcı gruplara ve IŞİD’e ödemeleri Beşşar Esad’ın eski savunma bakanının oğlu Firas Tlass yapıyormuş. IŞİD gelmeden önce, fabrikanın etrafındaki kontrol noktalarını tutan silahlı gruplara ödeme yapması için Esad rejimini terk eden Tlass’a her ay seksen ila yüz bin dolar veriliyormuş. Kirli savaş ekonomisinde olağan bir küçük işlem.
Suriye’de kirli savaşa dahil olan çevre ve işlemlerle ilgili Batı’da ilk hesap sorma başladı. Bakalım arkasından ne gelecek?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bir otokrat prototipi 1 Eylül 2018
Kayırma ekonomisinin bedeli 28 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları