Perihan Ergun

Fazıl Say Sen Hep Sağ ve Var Ol!

03 Temmuz 2014 Perşembe

Yaradan’ın ulusumuza armağan ettiğine inandığım sanat abidelerinden biri olan, Fazıl Say, 25 Haziran 2014 akşamı Burgazadası’nın Gezinti Caddesi, Medeni Bey Burnu’ndaki alanda sunduğu bir saatlik programıyla izleyenleri kendinden geçirdi.
Konu; “Ölümünün 60. Yılında Sait Faik’i Hatırlamak”tı.
Meydana kondurulan sahne düzeninin yapıcısı Sayın Özen Yula’ydı.
Dehasının simgeleri hünerli parmaklarıyla Borusan Quartet’in viyolinleriyle Türk musikisinin seslendiricileri, kemençe, kanun ve vurmalı çalgıları, piyanosunun tuşlarına basarak ve kol hareketleriyle yöneterek hicaz makamının da zevkini oluşturdu.

***

O efsunlu gece, gazetemizin değerli kişileri Sami Kısaoğlu ile Zeynep Oral’ın usta yazılarıyla eksiksiz anlatıldı... Burgazadası’nın onuru, Sait Faik Abasıyanık’ı 70’li yıllardan başlayarak 40 yıla yakın, onu yitirdiğimiz tarih olan 11 Mayıs1954’ü öngörerek her yıl mayısın 11’ini geçmişse devamı olan pazar günlerinde anmayla önemini yansıtan etkinlikleri, önceleri 20 yıldan fazla kendisinin çok sevdiği, hikâyelerinin müsveddelerini orada not ettiği Kalpazankaya’daki kır kahvesinde seçkin yazar ve sanatçılarımızın da katılımlarıyla anıp yaşattık. Oraya bir de S.Faik’in oturan heykelini kondurduk. Onun da çok sevdiği ve dostu saydığı İsmail Dede, o günlerin tanıtımıyla müşterisi çoğalınca kahvesini içkili kır gazinosuna, bizlere dualar ederek çevirdi. Onun vefatından sonra torunu “Bu anma toplantılarından müşterilerimiz rahatsız oluyor” deyince oradan heykeli de alıp Sait Faik Müzesi olan evinin köşesine oturttuk. İstanbul sevdalısı rahmetli Çelik Gülersoy’un çalışmalarımıza duyduğu ilgisi ve istemi doğrultusunda kurduğumuz ADA DOSTLARI derneğince 2-3 yıl önceye kadar önceleri müze evinin önünde, daha sonra Su Sporları Kulubü’nde anılagelinirken üç yıl önce bir önceki Adalar Belediye Başkanı toplantıdaki konuşmasında davetiyedeki Türkiye Yazarlar Sendikası ile Truva Derneği’nin bize katılımlarını eksik görerek bundan sonra anmayı kendilerinin yapmak istediklerini söyleyince o günden sonra hiç oluşturulmadığının üzüntüsüyle S. Faik’ten özür diliyoruz.
İşte tam bu duygular içinde karamsarlığı yaşarken değerli besteci müzisyen Fazıl Say’ın o eşsiz seslendirmesiyle teselli bulduk.

***

Sahnelenen eserde Borusan Quartet’in eşliğinde Türk musikisinin seslendicileriyle makamının eşleşmesi büyük beğeni oluşturdu. S. Kısaoğlu’nun anlatısından öğrendiğimize göre; hatta Fazıl Say’ın da “Tamamı makamsal olacağı için benim için bir ilktir ve özeldir; bir klasik müzik bestecisinin Türk sanat musikisine bu kadar yakınlaşmak istemesi, sanırım tarihte ilk olacaktır. Piyano ile kanunun, viyolonselle kemençenin diyalog ve bütünleşme halinde olacağı bir ilk yaratmak istiyorum” diyor. Bu Sait Faik projesini, onun çok okunan balıkçı “Stelyanos Hrisopulos Gemisi” öyküsü üzerine yazdığı bir sahne eseri olarak tanımlıyor. Zaten Fazıl Say daha önce de Nâzım Hikmet, Cemal Süreya ve Metin Altıok’un şiirlerini de besteleyerek bu yeteneğini ürünleştirmişti. Ayrıca; iki sopranonun sololarıyla dört gökten inmiş melekler örneği anlatımlarında beden, kol el ve zemindeki figürleriyle nefesleri kesen görüntüleri ayrı bir mucizeydi.

***

Özetle; 25 Haziran’da Burgazadası meydanında sunulan bu Fazıl Say ziyafeti doğal olarak önderimiz M.K Atatürk’ün “Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuştur” özdeyişini de kanıtlamıştır.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Torbadan Öcü Çıktı 18 Eylül 2014

Günün Köşe Yazıları