Dünya 3.2 derece ısınırsa...

07 Ocak 2018 Pazar

Birleşmiş Milletler’in küresel ısınma konusunda yaptığı açıklama epey tartışma yarattı. Çevreciler bu yüzyıl sonuna kadar küresel ısınmanın 1.5 derecede tutulabilmesi için mücadele veriyor. Bunun için ülkelerin sera gazı emisyonlarını azaltmaları, fosil yakıtlardan vazgeçmeleri gerekiyor. Kömürü toprak altında bırakmak gerekiyor. Çevreyi hiçe sayan politikalardan vazgeçmek, ormanları, sulak alanları korumak gerekiyor. Elektrik için güneş gibi yenilenebilir kaynaklara yönelmek gerekiyor.
Fakat pek çok ülke bunu yapmıyor. Güneşten enerji sağlanabilmesi için gösterilen çabaları yeterince desteklemiyorlar.
Elbette bunun bir sonucu olacak.
Ne diyor BM: Böyle giderse sıcaklık artışı 3.2 dereceye ulaşacak.
BM çevre şefi Erik Solheim, yüz milyonlarca insanı mutsuz bir gelecekten kurtarmak için gerekenin yapılmadığını söylüyor.
Yani durum vahim. Peki, ne olur sıcaklık artışı yüzyılın sonunda 1.5 derece değil de 3.2 derece artarsa? Climate Central’daki bilim insanları, küresel ısınma üç dereceye ulaşırsa, deniz seviyesinin yükselmesi nedeniyle su altında kalacak bölgelerde yaşayan 275 milyon insanın göçe zorlanacağını söylüyorlar.
Korkunç bir sayı. Deniz kıyısında yer alan kentlerde su seviyeleri yükselecek. Climante Central’e göre, en çok etkilenecek kentler arasında Osaka, İskenderiye, Rio de Janeiro, Şanghay ve Miami yer alıyor.
Hemen “Climate Central”ın internetteki sayfasına bağlanıyorum. Osaka’nın durumuna bakıyorum. Sahiden vahim. Pek çok yer sular altında kalacak gibi görünüyor.
Endişeli Bilim Adamları Birliği’ne göre, su seviyesindeki yükselme Osaka’da 2070 yılına kadar 1 trilyon dolarlık zarara yol açacak.
Sorun sadece sular altında kalacak kentlerle bitmiyor. 3.2 derece artış, iklimde ciddi aşırılıklar yaşanması anlamına geliyor: Kasırgalar, seller, kuraklık, susuzluk, açlık... Yeraltı suları da azalacak, tarım olumsuz etkilenecek, gıda üretiminde sıkıntılar baş gösterecek. “Six Degrees” kitabının yazarı Mark Lynas’a göre ortalama sıcaklıklar 3°C artarsa, kutuplarda bütün bir yaz hiç buz olmayacak. Kutup ayıları yok olacak. Buzlarla kaplı topraklardaki metan gazı atmosfere karışacak. Bu sıcaklıkların daha da artmasına neden olacak.
Pek çok ada ülkesi sular altında kalacak.
Dünyadaki  yağmur ormanlarının yarısından fazlası Amazon’da. Artan sıcaklık bu bölgedeki bitki ve hayvan varlığını da tehdit edecek. Denizlerde mercanlar zaten yok olmaya başladı. Sebebi artan deniz suyu sıcaklığı ve asitlenme. Sıcaklığın daha da artmasının denizde yaşayan canlılar açısından vahim sonuçları olacak. Kim bilir başka nelerle karşılaşacağız? Örneğin Fransa 2003’teki Avrupa sıcaklık dalgasıyla sarsılmıştı ve bu dalganın yaşandığı süreçte Paris’teki ölüm oranı yüzde 141 artmıştı. Artan sıcaklıklar bitkilerdeki tozlanmayı da önemli ölçüde etkileyecek ve elbette bunun da sonuçları olacak.

***

Bu arada Avrupa merkezli Copernicus İklim Değişikliği Servisi geçen hafta bir rapor yayımladı. Rapora göre 2017 yılı, kayıtlara geçen bugüne kadarki en sıcak ikinci yıl oldu. En sıcak yıl 2016.
Fakat uzmanlar El Nino etkisi olmamasına karşın yaşanan bu sıcaklık artışının endişe verici olduğunu söylüyorlar.

***

Belki Climante Central’ın sayfasına bakmak istersiniz. 3.2 derecelik sıcaklık artışıyla deniz seviyesinin ne ölçüde yükseleceğini ve 6.4 metrelik yükselmenin Türkiye’de deniz kıyısındaki kentlerde hangi bölgeleri sular altında bırakacağını görmek isteyebilirsiniz. Hatta belki de kendi evinizin durumunu görmek istersiniz (https://seeing.climatecentral.org/ ).
Haritalara bakıp, bugün yaptığımız seçimlerin yarın hangi sonuçlara yol açacağını görmek mümkün. “Seçimleri ben yapmıyorum ki, politikacılar yapıyor” diye düşünebilirsiniz elbette. Doğru. Ama sonuçlarına hep birlikte katlanacağız. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Önce Cumhuriyet! 9 Eylül 2018
İklim için ses ver! 2 Eylül 2018
Özel yaşamın sonu mu? 26 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları