Ceylan Adanalı Kabadayıoğlu

Yasa yolda, hayvana işkenceye hapis

12 Ocak 2018 Cuma

Arjantin’de bir yaban hayvanı ile selfie çektirerek ona adeta bir travma yaşatan, lakin kendi çok eğlenerek fotoğrafı bir de sosyal medya hesabında paylaşan ESMER KIZ…

Sabahın kör karanlığında sırtında okul çantasıyla ilk ders ziline yetişmeye çalışan küçük kız çocuğunu laf atarak korkutup eğlenerek oradan uzaklaşan BİSİKLETLİ GENÇ ADAM

Siz mi ki nefes alıp veren bir canlıyı ürkütmekten bunca zevk alıyorsunuz…

Hayvan, insan, çocuk, yetişkin, fark etmez…

HEPİNİZ AYNI DERECEDE İSTİSMARCISINIZ GÖZÜMDE…

*     *     *     *     *

Evimin yan bahçesine yaptığı inşaata sadece birkaç metrekare daha ekleyebilmek için sağlıklı üç erik ağacını bir gece yarısı dalındaki eriklerle birlikte katleden MÜTEAHHİT FİRMA…

Kıskançlık krizine girip bir tenhada kız arkadaşını bıçaklayarak yaralayan OKUL 3.SÜ LİSELİ GENÇ…

Yavru kedinin bacağına koli bandı bağlayarak masum kedinin caddeye fırlayıp yaralanmasına sebep olan MAHALLENİN ESNAFI…

Değil mi ki nefes alıp veren bir canlının canına kastediyorsunuz…

Yere savrulan şey yavru kedinin kopan bacağıysa da, erikse de, liseli kızın kanıysa da fark etmez…

HEPİNİZ AYNI DERECEDE POTANSİYEL KATİLSİNİZ GÖZÜMDE.

 

BAZI ÜLKELERDE ÇOKTANDIR İLAHİ ADALETTEN ÖTESİNE İNANILIYOR

Biz yaşamımızın ayrılmaz ve vazgeçilmez parçası olan küçük sevimli dostlarımıza eziyet eden potansiyel katilleri idari para cezalarıyla cezalandırıp kalanını ilahi adalete teslim ediyorken, bazı ülkeler çoktandır sadece ilahi adalete değil ülkesinin kendi adaletine de inanıyor.

İsviçre’de hayvanlar üzerinde test edilen kozmetik ürünlerin satışı yasaklanalı yıllar oldu.

Fransa Parlamentosu hayvanların eşya statüsünde kabul edildiği kanunu 4 yıl önce değiştirdi ve evcil hayvanların hisli canlılar statüsünde tanınmasını kabul etti.

İngiltere’de hayvana şiddetin hapis cezası çoktan 6 aydan 5 yıla çıkarıldı.

Artık hayvan haklarına saygı duymayan ülke yok.

Artık hayvan hakkı olmayan ülkede İNSAN HAKKI YOK, KADIN HAKKI YOK, ÇALIŞAN HAKKI YOK, IŞÇI HAKKI YOK.

 

HAYVANA ŞİDDETİN YÜKSEK OLDUĞU BÖLGELERDE KİŞİYE YÖNELİK SUÇLAR DA TIRMANIŞTA

Yapılan araştırmalar; hayvanlara şiddetin yüksek olduğu bölgelerde kişiye yönelik işlenen suçların da tırmanışta olduğuna dikkat çekiyor. İstatistiklere göre hayvan istismarının yüksek düzeyde olduğu bölgelerde kişilere yönelik suçlar başta gelirken, bunu bireysel suçlar ve mala karşı işlenen suçlar takip ediyor. Hayvan istismarının üst seviyede olduğu kentlerimizde başka bir suçtan hüküm giymiş insanların % 57’sinin hayvan istismarında da bulunmuş olması ise bir başka dikkat çekici veri.

Bunun içindir ki psikologlar ve sosyologlar hayvana şiddetin bir kişilik bozukluğu olduğunun, hayvana şiddet uygulayan bir insanın aynı zamanda potansiyel bir katil olduğunun altını çiziyor.

Bunun içindir ki uzmanlar karşısındaki canlının savunmasız olduğunu bile bile ona işkence eden ve bundan haz alan insanı toplum için tehlike unsuru olarak görüyor.

Bu demek oluyor ki onların yaşam haklarını ihlal eden ve hiçbir caydırıcı niteliği olmayan para cezasını ödeyen potansiyel katiller aramızda elini kolunu sallayarak dolaşıyor. Belki bizimle aynı hipermarketten alışveriş yapıyor, belki trafik ışığının yanmasını bizimle birlikte aynı kaldırımda bekliyor,  hatta belki bu satırları sizinle aynı dakikalarda okuyor.  

 

BİRDEN FAZLA HAYVANA SUÇ İŞLEYENİN HAPİS CEZASI 1.5 KATINA ÇIKIYOR!  

Milliyet’in haberine göre; Hayvanlara işkencenin suç değil kabahat görülmesine ilişkin hayvan severlerin yıllardır verdiği mücadelede önemli bir gelişme yaşandı.

Kamuoyunun Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni Hayvanları Koruma Kanunu’nun değişmesine dair göreve çağırması nihayet cevap buldu ve Adalet Bakanlığı’nın hayvan şiddetini önlemek amaçlı 27 maddelik yasa tasarısı taslağı torba olarak görüşe sunuldu.  

Yasa tasarısına göre; henüz düne kadar bir hayvanı öldürmenin cezası kapalı alanda sigara içmekle aynı iken bugün sahipli ya da sahipsiz hayvanlara şiddet uygulayan ve öldürenlere 4.5 yıl, nesli yok olmaya yüz tutmuş hayvanları öldürenlere 7 yıla yakın hapis cezası verilecek. Bu suçları birden fazla hayvana karşı işleyene ise her hapis süresi 1.5 kat !

*     *     *     *     *

Tasarının içeriği çok kabaca şöyle;

Bir hayvana eziyet edene 3 yıla kadar hapis…

Eziyet ederek öldürene 4.5 yıla kadar hapis…

Nesli yok olmaya yüz tutmuş hayvanı öldürene 7 yıla kadar hapis.

Eğer bu suçlar birden fazla hayvana karşı işlendiyse her bir süre 1.5 katına çıkıyor!

 

İDARİ PARA CEZALARINDA DA 10-15 KATA VARAN ARTIŞLAR VAR

Yasa tasarısında bugüne kadarki idari para cezalarının önemli bir bölümü hapis cezasına çevrilmekle bitmedi, hapis cezasına dönmeyen para cezalarında da 10-15 kata varan artışlar oldu.

Nesli tükenmiş hayvanın nesline son verecek teşebbüste bulunana verilen 10bin TL para cezası 2 katına, hayvan eğitiminde hayvana acı çektirene verilen 500 TL para cezası 10 katına, bir hayvanın uzvuna zarar verene verilen 200 TL para cezası 20 katına, deneylerde hayvanları izinsiz kullanana verilen 200 TL para cezası 15 katına, evcil hayvanını terk edip sokağa atana ve sahipsiz hayvanı öldürene verilen 200 TL para cezası 3.5 katına çıkarıldı.

 

HAPİSTE ALT SINIRIN 4 AYDAN BAŞLAMASI ZAFİYET, SAHİPSİZ HAYVANLARIN ORMAN BAKANLIĞINA BAĞLANMASI SORUN

Yasa tasarı detaylı incelendiğinde ince detaylar var. “3 yıla kadar hapis”, “4.5 yıla kadar hapis” cümlelerinin alt açılımına bakıldığında hapis cezalarının alt sınırının 4 aydan başladığı görülüyor.

Hayvan hakları savunucuları ve hukuk bilimciler 4 aydan başlayan alt sınırı sorun olarak görüyor. 2 yılın altında hapis cezalarının para cezasına çevrilebileceğini, ertelenebileceğini ve bu yüzden caydırıcı bir nitelik taşımadığını savunan hayvan hakları savunucuları sahipsiz hayvanlara karşı işlenen suçların Orman ve Köy İşleri Bakanlığı’na bağlanmasını da eleştiriyor.

Bunca iş yükünün içinde Orman Bakanlığı’nın bu sorumluluğu almasının gerçekleşmesi mümkün bir uygulama olmadığını, bu sistemin işlevselliğinin yok denecek kadar düşük olduğunu savunan hukuk bilimciler şikayetlerin Cumhuriyet Savcılığı’nda soruşturulmasının gerekliliğini savunuyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları