Ayşe Yıldırım

Kadınlar, bu kadını yedirmeyecek

18 Ocak 2018 Perşembe

Başında kaskıyla motosikletin üzerindeki fotoğrafını koymuş profiline. Duvar resmi olarak da açlığa mahkûm edildikleri için açlık grevi yapan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın gülen yüzleri duruyor.
“Sıfatlardan hoşlanmayan, sıfatsız bir şekilde, gergedanlaşmadan insan kalmaya çalışan biri” diye tanımlıyor kendisini.
Sırf bu bile onları korkutmaya yeter aslında. Ama bu kadarla kalsa iyi. Beklemedikleri bir şey oldu. Bu kadın kalktı erkek egemen siyasette “ben de varım” dedi. Seçime girdi ve kazandı.
Günler öncesinden aramaya taramaya başladılar. Didik didik ettiler sosyal medya hesabını. Yetmedi kocasının paylaşımlarına baktılar. Seneler seneler öncesine gidip “suç” üretmek için çabaladılar. Bulamayınca kendileri ürettiler.
Üstelik bunu yapanlara destek verenlerin arasında CHP’li olduğunu iddia edenler de yer aldı. CHP’li ya da basın özgürlüğünden yana görünen medya organlarının yaptığı çirkinliği saymıyorum bile.
Kimden söz ettiğimi anlamışsınızdır. Günlerdir Türkiye’nin siyasi gündemine oturan CHP’nin yeni İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu.
Üzerinde kırmızı kazağıyla sakin ve soğukkanlı bir şekilde konuşuyordu dün il binasındaki devir teslim töreninde. Farklı bir siyasetçi portresi çiziyordu. Özlediğimiz, olması gereken bir portre. Küfretmeden, hakaret etmeden tane tane anlatıyordu.
“Tek adam”lığın tüm kudretiyle partisinin grup toplantısında bağıra çağıra kendisini hedef gösteren Erdoğan’ın korkusunun nedenini gösteriyordu herkese.
“Savaşa hayır” diyen, barış için mücadele eden bir kadın. Kadın hakları savunucusu, Haziran Hareketi’nde yer almış, Gezi’nin ruhunu yansıtan bir isim. Bu topraklarda öldürülen bütün çocukların günahsız olduğunu söyleme cesaretini gösteren, “çocuklar ölmesin” diyebilen bir siyasetçi.
Kürt sorununun barışçıl çözümüne inanan, bunun için kim bir adım atarsa destek olacağını ifade eden bir il başkanı.
Siyasette alışkın olmadığımız bir özelliğini daha gördük ki özür dilemeyi de bilen birisi.
Evet, o bir kadın. Duyarlı, kararlı. Hak ve özgürlük mücadelesi yaparken, hastalarına bakarken, eşiyle de şakalaşan bir kadın.
İşte bu kadının sadece kendisi değil eşi hatta çocuğu bile hedef gösterildi. Hem de bizzat AKP Genel Başkanı’nın söylemlerinin ardından.
HDP’nin tutuklu Eş Genel Başkanı Demirtaş ile çekilmiş fotoğrafını suç unsuruymuş gibi sayfalarına taşıyan yandaşlara ve trollere kısa ve net bir yanıt verdi:
“Halkın iradesiyle seçilmiş şu anda cezaevinde olan Selahattin Demirtaş’a selam söyleyelim. Halkın iradesiyle seçilmiş herkesle fotoğraf veririm. Bu konuda açıklama yapmam, gurur duyarım.”
İşte bu kadının temsil ettiği şeyden çok korkuyorlar.
O nedenle günlerdir hepsinin dilinde, köşesinde adı geçiyor Canan Kaftancıoğlu’nun. Herhalde hiçbir CHP il başkanı bu kadar çok yer almamıştır gazete sayfalarında, iktidar temsilcilerinin dilinde.
Çünkü bu kadın onların korktuğu geleceği temsil ediyor. Hem de bunu ana muhalefet partisinin İstanbul gibi bir şehrinin il başkanı olarak hayata geçirmek için sahaya çıkıyor.
Yoksa CHP’nin il başkanının kim olacağı Erdoğan’ı, AKP’yi ya da onların kalemşörlerini niye bu kadar ilgilendirsin. Muhalefet partisini dizayn etmeye soyunsunlar.
Öyle görünüyor ki bu kez sert kayaya çarptılar; kadınlara. Barış, özgürlük, adalet, hukuk, eşitlik isteyen ve bunun için mücadele eden kadınlara...
Dün CHP İl Başkanlığı’nda başka bir kadın kalabalığı vardı. Her alanda olduğu gibi siyasette de erkek egemenliğinin engeline takılan, onlardan daha fazla çalışmak zorunda kalan kadınlar sonunda bir zafer kutlaması yapıyordu.
Canan Kaftancıoğlu, onlar için bu zaferin taçlanmış hali artık.
Ve onu iktidara, onun yandaşlarına ya da kendisini solcu diye yutturmaya çalışan iktidar yalakalarına yedirmeye hiç niyetleri yok.
Olmamalı da.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Son bir soru ve veda 13 Eylül 2018
Siyasal yangın 30 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları