TÜSİAD’da artık kadının da adı var

19 Ocak 2018 Cuma

Hayli gecikmeli de olsa Patronlar Kulübü diye de tanımlanan TÜSİAD önemli bir adım attı ve Türk Sanayici ve İş Adamları Derneği yerine Türk Sanayici ve İş İnsanları Derneği ismini aldı. 634 üyenin 103’sinin kadın, 3 kadının da halen yönetim kurulu üyesi olduğu ve bugüne kadar 3 kadının başkanlık ettiği TÜSİAD’ın her ne kadar kısaltılmış ismini değiştirmese de tüzüğünde isim değişikliğine gitmesi sevindirici; ülkedeki toplumsal cinsiyet eşitliğine vurgusu ise önemliydi. Dün 48.’si düzenlenen genel kurula katılım ve ilgi hayli yüksekti. Söylemler ise neredeyse ezber bozucu. TÜSİ- AD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan’ın “Liberal demokrasi, hukuk devleti ve piyasa ekonomisinin tüm dünyaya barış ve refah getireceği beklentisinin boş çıktığını itiraf etmek durumundayız” cümlesinin altı defalarca çizilmeli. Ve Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik’in “önümüzdeki dönem dünyada kitleleri harekete geçirecek en önemli konu eşitsizlik olacak” vurgusu.

Hukuk vurgusu
TÜSİAD özetle şöyle diyor: Sosyal adalet sağlanmazsa, eşitsizlikler azalmazsa, hukuk düzeni kurulmazsa, demokratik değerler yeniden oluşturulmazsa ekonomi de ayağa kalkamaz, toplumsal refah ve barış da sağlanamaz. Nokta.
Ekonomide rakamsal olarak büyümenin işe yaramadığını söyleyen, “üretmeden tüketen, tüketimini borçlanarak karşılayan” ülkede büyümenin ana ekseninin kentsel rant olmasından rahatsızlığını dile getiren, “fabrika arsaları ve tarlalarda inşaatlar yükseliyor” diyen bir iş dünyasının sözleri önemli.
Bilecik konuşmasında geçen yıl yitirdiğimiz TÜSİAD’ın kurucu başkanı Feyyaz Berker’in 1977 yılında yaptığı konuşmadan bir bölümünü alıntıladı: “Türkiye halkı kavga istemiyor; reform istiyor. Yalnızca ekonomik reformdan bahsetmiyorum. İnsan hakları, düşünce özgürlüğü.. Tüm bunları kapsıyor. Özgürce düşünüp söyleyemeyecekseniz, bu korkunç bir hapishane.
40 yıl önce söylenen bu ‘tarihi’ cümlelerin dile getirdiği sorunların, maalesef hâlâ “tarihe karışamadığını” belirten TÜSİAD Başkanı “bugün hâlâ aynı sorunları konuşuyorsak, yorumu size bırakıyorum” dedi.

Eğitimde durum daha vahim olacak
TÜSİAD’ın bir diğer önemli vurgusu da eğitim konusunda oldu. Hem Özilhan hem de Bilecik, konuşmalarında dünyanın hızla değiştiğini ve bu değişim dinamiklerinin çok iyi okunması gerektiğini belirtirken eğitimin Türkiye’de çok önemli bir sorun alanı olduğunu özellikle vurguladılar. Özilhan “PISA çalışmaları, sorunların nedenini ve doğasını anlamak ve çözüm üretmek konusunda çocuklarımızın dünyadaki yaşıtlarından geride olduğunu ortaya koyuyor. Eğitimdeki geri kalmışlığımız, gelecekte korkarım daha da vahim hale gelecek. Çünkü dünya çok hızlı değişiyor. Bilgisayarlardan, nesnelerin internetinden, artırılmış gerçeklikten, robotlardan, yapay zekâdan bahsettiğimiz bir ortamda, ihtiyaç duyulan beceri, daha çok şeyi ezbere bilmek değil, bilgiyi yaratıcı bir şekilde uygulayabilmektir. Çocuklarımızın dünyadaki değişime ayak uydurabilmelerinin bir koşulu özgür ve bilimsel akademik ortam ise, bir diğer koşulu da iyi öğretmenlerdir” derken Bilecik de “Eğitim politikalarımızı yaparken gelecek seçimi değil, gelecek kuşağı düşünmek zorundayız. Çünkü eğitim, bir ülkenin geleceğinin güvencesidir” dedi.
Evet TÜSİAD hem ezber bozdu, hem ekonomideki yapısal sorunların derinleştiğine, hukuk, demokrasi ve toplumsal ayrışmanın kaygı verici olduğuna dikkat çekti. Bakalım, eleştiriye tahammülü olmayan iktidarın siyasi okları kendisine ne zaman ve nasıl saplanacak?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları