Trump’la ‘şeytani mutabakat’

21 Ocak 2018 Pazar

Skandallarla dolu ilk yılını Florida sahillerinde aynı zamanda otel ve sırf üyelerin girebildiği bir kulüp olan Mar a Lago malikânesinde kutlamaya hazırlanan Trump, hesapta olmayan bir gol yedi ve son anda bir “hükümet kapanması” krizi ile karşılaştı.
ABD’de “government shutdown/hükümet kapanması” olarak adlandırılan kriz bir kamu grevi gibi...
Göçü ilgilendiren konularda Demokratlarla çıkan anlaşmazlık yüzünden bütçe tasarısı senatodan geçmeyince bu durum ortaya çıktı. Aşamalı bir tırmanmayla kamu hizmetleri ve kamu ödemelerinin durdurulmasını öngören kriz, pratikte devletin felci demek.
Trump, yazıya oturduğum saatlerde, “Kışlık Beyaz Saray” olarak da adlandırılan Mar a Lago’ya hareketini ertelemiş ama iptal etmemişti. Katılanların çift başına 100 bin dolar ödedikleri ve Başkan’la aynı masada oturacakların ise 250 bin doları gözden çıkardıkları bir organizasyonun iptali zor çünkü.
Bu durumda başkentte “hükümet kapanırken”, Trump destekçileriyle “ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler” kıvamında bir kutlamada buluşacak.
Trump döneminin tezatlarını bundan iyi sergileyen bir tablo olamaz...
 
Bile bile lades
Washington’da kaos... Florida’da vur patlasın, çal oynasın kutlama...
2020 Başkanlık yarışına katkı niyetine 100 bin dolarlık biletlerle düzenlenen, para ve de şampanyanın su gibi aktığı bu “1. yıl resepsiyonu”, Başkan’ın “devlet” kavramından ne denli uzak olduğunu gösteriyor.
Bir yılda Beyaz Saray’da tek “devlet yemeği/resepsiyonuna” ev sahipliği yapmayan New Yorklu emlak kralı Trump’ın her tarafından görmemişlik akan kişisel sarayı Mar a Lago’ya her fırsatta koşması dahi, “devlet” anlayışından ne kerte uzak olduğunu kanıtlamaya yeter.
Ne ki Trump’ın seçmenleri için bunların hiç önemi yok.
Örneğin on beş gün önce ortalığı birbirine katan “Ateş ve Öfke” adlı bir kitap ortaya çıktı...
Başkan’ın milyarder arkadaşlarına anlattığı devlet sırlarından, basınla geçimsizliğine, hanedan üyelerinin kuralsızlıkları ile şımarıklıklarına, Russiagate skandalına, dahası kendisine “zekâ özürlü” gözüyle bakan çalışma arkadaşlarına dek ne var ne yoksa yönetimin tüm kirli çamaşırlarını ortaya döken kitabın şoku sadece bir hafta sürdü.
“Bu skandal ifşaatlar Trump’ı azle götürür mü?” tartışması ikinci haftaya uzamadı.
‘70’lerin Watergate yıllarıyla aradaki en büyük fark bu.
Büyük mücadelelerle açığa çıkarılan skandallar “eski dünya”da sistemli takibe uğruyordu. Bugün ömürleri haftayı bulmuyor. Herkes her şeyi artık biliyor ama umursamıyor.
Trump’ı o “eski dünya”nın terazisinde ölçüp biçmek dolayısıyla gerçekçi değil.
 
Ufukta alternatif yok
Başkan’ın, ilk yılın sonunda mesela şimdiye dek hiçbir başkanın olmadığı düzeyde düşük bir popülariteye (yüzde 30) sahip olduğu ileri sürülüyor. Ama bugün seçim yapılsa, gene seçilmeyeceğini kimse garantileyemiyor...
Demokratların çünkü güçlü bir lider adayı yok. Aday niyetine -misal- TV starı Oprah Winfrey’e bel bağlamış durumdalar. Ekonomi tıkırında. Borsa kanatlanıyor ve işsizlik daralıyor.
Trump’ın iklim anlaşmasından çıkması; Kuzey Kore, İran’a parmak sallaması Cumhuriyetçi seçmenin umurunda değil. “Bok çukuru” diye Afrika’yı aşağılaması, Müslümanlara “vize yasağı” getirmesi, Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan etmesi, ABD’de ırkçı Ku Klux Klan’cıları cesaretlendirmesi de Trump’ın seçmenlerini korkutmuyor.
Aksine bunlar Trump’ın tabanında “erdem” sayılan şeyler.
Nobelli iktisatçı Paul Krugman ırkçılığın bilhassa seçmenleriyle Trump arasındaki “şeytani mutabakatın” birincil temeli olduğunu söylüyor.
Trump, ırkçı söylemlerle halkta öfkenin gazını alıp bunu oya tahvil ediyor; sonra bu desteği -büyük şirket ve gelirlere vergi indiriminde görüldüğü gibi- vahşi kapitalizm politikalarını tahkim etmek için kullanıyor.
“Bu itibarla” diyor kısaca Krugman; “kurulu düzen Trump’tan vazgeçmez!”...
Bu mantıkla Trump rahatça 2. dönemi de görebilir. Heyhat sadece bir yıl geçti.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kılıçdaroğlu vakası 14 Nisan 2024
31 Mart’ın bahsi 7 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları