Aydın Engin

Hipokrat Yemini yerli ve milli olsun

29 Ocak 2018 Pazartesi

Vay be!...
Bunca yıldır Türk Tabipleri Birliği’ni (TTB) meslek örgütlerinden biri olarak bilir tanırdım. Öteki meslek örgütlerinden ne bir adım önde ne bir adım geride. Meslek örgütü işte.
Meğer ülkenin en önemli, en etkili örgütü imiş. Bunu da nereden çıkardın, demeyin…
Baksanıza Afrin harekâtı üstüne görüş açıklamayan meslek örgütü, sivil toplum örgütü, dernek, cemiyet, parti, hareket kalmadı desem yeridir.
TTB de bir açıklama yaptı. Üstelik öyle ahım şahım, yeri göğü birbirine katacak bir açıklama değil. Öyle siyasete yön verme iddiası filan taşımıyor, meslek ilkeleri temelinde bir açıklama.
Çok kısa zaten. Okuduysanız bile bir kere daha okuyup bana hak verin:
“Biz hekimler uyarıyoruz:
Savaş, doğada ve insanda tahribat yapan, toplumsal yaşamı tehdit eden, insan eliyle yaratılan bir halk sağlığı sorunudur.
Her çatışma, her savaş; fiziksel, ruhsal, sosyal ve çevresel sağlık açısından onarılmaz sorunlara yol açarak büyük bir insani dramı da beraberinde getirir.
Yaşatmaya ant içmiş bir mesleğin mensupları olarak, yaşamı savunmanın, barış iklimine sahip çıkmanın birincil görevimiz olduğunu aklımızdan çıkarmıyoruz.
Savaşla baş etmenin yolu, adil, demokratik, eşitlikçi, özgür ve barışçıl bir yaşam kurmak ve bunu sürekli kılmaktır.
Savaşa hayır, barış hemen şimdi!”
Bu kadar….
Ama bu açıklamaya karşı kopan fırtına dağlar kadar.
Karşı” derken, öyle derme çatma göstermelik örgütlerden gelenleri kastetmiyorum. Tek başına iktidar olmayı “Astığım astık kestiğim kestik” diye anlayan, OHAL zırhının ardına saklanıp kendisinden farklı düşünen herkesi düşman, hain, terörist ilan edip içeri tıktıran, tıktıramadıklarını tıktırmaya kararlı görünen AKP iktidarından söz ediyorum.
TTB bildirisinin hemen ardından, Reis’e sadakatından başka bir özelliğine tanık olmadığımız Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ konuştu:
“… Türkiye’de bu kadar milletini, bayrağını, vatanını ve devletini seven tabip varken TTB yönetiminin hâlâ terör sevicilerin elinde olması, tabipler için utanç verici, Türkiye içinse kabul edilemez bir durumdur...”
Biri kalkıp “Bekir Efendi, o yönetim oraya seçimle, hekimlerin oylarıyla geldi. Hani siz, biz iktidara milletin oylarıyla geldik diyorsunuz ya. İşte onlar da hekimlerin oylarıyla geldiler. Buna itirazınız mı var yoksa” diye sorsa cevap ne olur dersiniz?
Bekir Bozdağ da sinyali bir gün önce Reis’inden almıştı. Partisinin il başkanlarına seslenen AKP Reis’i öfkesini dizginlemeye gerek duymadan konuştu:
“Afrin harekâtımızdan rahatsız olan, sözde Türk Tabipleri Birliği gibi bir kesim savaşa hayır diye kampanya yürütmek istiyor. Bu terörist sevicilerin bugüne kadar barışa evet dediklerini duymadık…”
Ne demeli?
Mesela “Sen kulaklarını tıkadıysan, yalnız hoşuna gidecekleri duymaya kararlıysan tabii duymamışsındır. TTB’nin barışı savunan açıklamalarını bir araya getirsen on, on beş ciltlik kalın kitaplar olur” demeli…
Ne demeli?
Mesela, “Yav Reis her zamankinin tersini yap. Çok düşün, az konuş. BakSözde Türk Tabipleri Birliğibuyurmuşsun. Önüne gelen şu sözdesözcüğüne kahkahayı basıyor. Farkında mısın” demeli…
Kimi AKP musluğundan beslenen, kimi büyük Türk milliyetçisi Doğu Perinçek’in ideolojik çizgisinde yürümekten başı dönüp sersemlemiş meslek örgütlerinden, örgütümsülerden gelen tehditleri, gazetecimsi malum zatların döktürdüğü incileri de sayıp ağzınızın tadını kaçırmayayım…
Hatta ağzınızı tatlandırayım. Günün incisi Twitter’dan geldi. Reis ve AKP bağımlısı bir yaratık öneriyor:
“… Hipokrat yemini derhal değiştirilmeli ve hekimlere yerli ve milli bir yemin mecburiyeti konulmalıdır…”



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

25 ay 13 gün sonra 16 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları