‘Erdoğan bizi aldattı!’

04 Şubat 2018 Pazar

İtalya’nın çok okunan, bir numaralı dış politika yazarı Sergio Romano -hehayt!-“aldatıldık!” diyor.
“Aldatılan” öyle anlaşılıyor ki sadece Erdoğan değil. Kimileri de Erdoğan tarafından aldatıldıklarını ileri sürüyorlar.
“Amiral gazete” Corriere della Sera’da çıkan başyazıda tarihçi ve eski bir büyükelçi olan Romano şöyle devam ediyor: “RTE’nin 2001’de kurduğu AKP’nin Hıristiyan Demokratlar’ın Müslüman versiyonu olacağına inanmıştık. Biz buna siyasi yatırım yaptık. Kendimize ve de Avrupalı partnerlerimize Erdoğan’ın gençlik yıllarındaki isyankâr, İslamcı militan çizgisinden çıktığını ve artık farklı olduğunu söyledik. Avusturya, Fransa, Almanya’nın itirazlarını; reformların önünü, başka hiçbir şeyin Türkiye’yi AB’ye yaklaştırmak denli açmayacağını söyleyerek karşıladık.
Oysa bugün Erdoğan’ın beklentilerimize ihanet ettiğini söylemek zorundayız.”
Erdoğan’ın Türkiye’de “Basının işini yapamaz hale getirdiğini” belirten, Kürt sorunundaki açılım sürecinin de hüsranla sona erdiğini kaydeden Çizme’nin etkili yazarı “birileri bu ziyarette bunları Erdoğan’ın yüzüne ifade etmeli” demeye getiriyor:
Moskova’nın yanında NATO büyükelçiliği de yapmış olan Romano; “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ihanet ettiği beklentiler” başlıklı yazıyı şöyle sonlandırıyor:
“Erdoğan’ın Roma’dan, siyasi çizgisi hakkında ne düşünüldüğünü bilmeden ayrılmaması lazım. Diplomasinin yasaları var. Çıkarlar, bazı durumlarda ağır basar. Ama Türkiye Cumhurbaşkanı uluslararası ilişkilerde çıkarlar denli, Ankara tarafından savsaklanan güçlü başka bir faktörün de bulunduğunu aklından çıkarmamalıdır. Onun adı ‘güven’dir!”
 
İlişkiler tanınmaz halde
Türkiye’nin “Batı ittifakı içinde değişen yeri” ve “güven” sorunu, RTE’nin İtalya ziyareti vesilesiyle kaleme alınan pek çok yazıda ya doğrudan ya satır aralarında vurgulanıyor.
Berlusconi’ye yakın “Il Foglio”nun Ortadoğu uzmanı Daniele Raineri örneğin (Erdoğan’ı daha ocak ayında kırmızı halıda ağırlayan) Macron’un Suriye operasyonuna “işgal” göndermesi yaptığını, karşılığında Türkiye’den “Hadi oradan sömürgeci!” yanıtı aldığını yazıyor.
Atatürk ve Erdoğan’ı hedef yapan kasımdaki skandal NATO tatbikatını da, Batı ile ilişkilerin kaygan zeminini not düşmek için hatırlatan yazar, Erdoğan’ın ziyaretinin böyle zarların yeniden atıldığı döneme rast geldiğini kaydediyor.
“Roma’ya gelen Türk Cumhurbaşkanı” diyor Foglio, “NATO başta olmak üzere, müttefiklerle ilişkilerin tanınmaz hale geldiği ve her şeyin yeniden tartışmaya açıldığı ‘yeni düzen’ ile ‘eski düzen’ arasında asılı bir konumda!”
“Güven sorunu” ile “ittifaklardaki belirsizlikler” ötesinde vurgu yapılan 3. konu; ziyarette dudak uçuklatan güvenlik tedbirleri.
Çatılara keskin nişancıların yerleştirileceği, binlerce polisin kıskacında kalacak Romalıların yaşayacağı eziyeti, “Il Fatto Quotidiano” (FQ) gazetesi de beri yandan “Şaşaalı Kaddafi ziyaretleri döneminden beter” diyerek tanımlıyor.
 
Papa bahane
Sabah Papa buluşmasından sonra yarın öğle yemeğinde mevkidaşı Sergio Mattarella ve Başbakan Paolo Gentiloni ile bir araya gelecek olan ve “resmi görüşmeleri” Gentiloni’nin ofisinde saat 16’daki temaslarıyla tamamlaması beklenen Erdoğan’ın “sürpriz Roma çıkartması” için “Vatikan-Kudüs” bağlantısını bahane ettiği de öne sürülen iddialar arasında.
Hesapta olmayan ziyaretin Türkiye, Fransa, İtalya arasında 1 ay önce imzalanan uzun menzilli Eurosam füze sözleşmesinin arkasından geldiğine işaret eden FQ, Papa ile teşriki mesai edilecek Kudüs meselesinin kılıf olduğunu, asıl mevzunun İtalya tarafıyla Eurosam ortaklığını pekiştirmek olduğunu değerlendiriyor.
Gezinin gerçekte -Türkiye ile iş yapan büyük şirket temsilcileriyle de görüşmesi beklenen- RTE’nin inisiyatifiyle şekillendiği anlaşılıyor.
Trump’ın Kudüs çıkışı üzerine Erdoğan’ın ısrarla (Ermeni soykırımı tavrı nedeniyle nicedir bozuk olduğu) Papa’yı aramasının ardından birinci aşamada Vatikan ziyareti belirleniyor.
Bu kapının açılmasının ardından Ankara, “Eh Roma’ya gidince hükümeti de görmeden olmaz!” diyerek; Mattarella ve Gentiloni’yi de ziyaret etmek istiyor.
Roma bu durumda “Başımızın üstünde” diyerek talebi karşılıksız bırakmıyor. Ankara’nın “değerli yalnızlığı” kırmak için başvurduğu yöntemler bunlar. Roma’daki iki gün bakalım ne gösterecek? 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kılıçdaroğlu vakası 14 Nisan 2024
31 Mart’ın bahsi 7 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları