Feyzi Açıkalın

CHP’ye çakmanın anlaşılabilir hafifliği

06 Şubat 2018 Salı

CHP’nin 36. Olağan Kurultayı daha sürerken başlamışlardı çakmaya. İbresi sağda takılı kaldığı halde tarafsız addedilen köşe yazarları bir taraftan, sosyal medya silahşorları diğer koldan atışa geçti.

Hepsinin ortak özelliği, zinhar CHP’ye oy atmamış ve de dünya yıkılsa atmayacak olmalarıydı. Hepsi de bir başka nedenle saldırdı, alay etti, yorum yaptı.

Sosyal medya kullanıcıları bir iddia oyununun tüyo verenleri bilgiçliğinde tıkladılar. Buradaki atışlar anlık gelişmelere göre yapıldığı için yanılma payları az olacaktı. Oysa zaten, Türkiye siyasi parti kurultayları hangi kumarbazı yanıltmıştı ki?

Muhtemelen, taptığı ya da yüz sürdüğü liderinin hegemonyası altındaki siyasi partiye eleştiri getirme cesaretinde olmayanlar atış alanındaydılar. Kendi evindeki dışa vurulması yasaklanmış huzursuzluğu, başkalarının evini gözetleyerek tatmin olanlar…

En ahlak yoksunları kendilerini tarafsız olarak pazarlayanlardı. Yalnızca bu siyasi iktidar döneminde değil ama on yıllardır gelen katılaşmış sağcılıklarında düşman bellemişlerdi CHP’yi. Bazen ince ince işlediler satır aralarında, bazen de timsah göz yaşları dökerek; sanki CHP iktidar alternatifi olsa ilk çelmeyi takmayacaklarmış gibi.

Kendileri CHP’nin, dinci siyasal İslam iktidarın çizdiği çerçeveye hapsedilmesinde baş rolü oynamamış gibi. Siyasi iktidarın, CHP’yi toplumun bir kesimine düşman kılmak, halkın gözünden düşürmek ve oradan oy devşirme çabalarında etkin olmamış gibi…

Ülkenin yalnızlaştığı, geçim derdinin seslendirilmeye başlandığı bir dönemde CHP’ye olan ihtiyacı bildikleri halde onu değersizleştirmek için uğraşmamışlar gibi…

Haklılar. CHP gerçekten çok atıl… Şöyle, sokağa hakim bir milis gücü, trol neyim ordusu bile yok. Liderin iki dudağından çıkmış demagojinin karşısındaki her oluşuma haddini bildirecek, tepki koyacak. Basın desteği desen keza…

İyi kötü parti içi demokrasisini işletiyor. Kurultaylarda çarşaf listeler hazırlayabiliyor, delinmesinden korkmadan. Kalkıyor kadın kotası filan koyuyor. Eleştiri kültürünü hala koruyor.

İnsanın aklına gelmiyor değil; CHP kendisine yalancı ağıtlar yakanları, ülkedeki konjonktür gereğince halkın taleplerine yanıt verebilecek, sınıf temelli bir sol parti olmadığı konusunda ikna edebilse belki çok rahatlayacak. Kendisine saldıranların elinden kozunu alacak.

En kötüsü de, Türk insanını birleştiren iki değerden birisi olan Atatürk üstünden siyaset yapma kavgasında CHP’nin yıpratılması. Siyasi iktidarın, ele geçirmediği tek kale olan Atatürk ve onun CHP ile bağını yok edip, kendisine, inanmadan da olsa mal edebilme planında rol almanın vebali herkese hatırlatılmalı.

CHP’nin, kullansalar da kullanmasalar da(!) ülkenin her bireyine bir gün lazım olacağını akıldan çıkarmamak lazım. Hele Suriye’deki son Rus uçağı olayından sonraki, bambaşka yöne evirilmekte olan gelişmelere bakıldığında! 

 

 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları