Demokrat olmak zor zanaat...

06 Şubat 2018 Salı

CHP kurultayı üzerinden yazılıp-çizilenlere, en yüksek perdeden, en ucuza atılıp tutulanlara bakınca sanki daha bir göze batıyor.. Cumhurbaşkanı Erdoğan yürürlükteki anayasal düzene göre geçerli Cumhurbaşkanlığı sorumluluklarını, yeminini rafa kaldırıp AKP’yi 15 Temmuz 2016’ya kadar birlikte yönettikleri FETÖ’cülerden temizleme, tüm yönetim kadroları ile yeniden yaratma adına AKP Genel Başkanlığı koltuğuna oturduğu günden bu yana hafta sonları ağırlıklı il ilçe kongrelerinde birinden diğerine koşturuyor..
Biz bu kongrelerde nasıl, yeni yönetim kadrolarının oluşturulduğu hakkında en sıradan bir bilginin sahibi olamıyoruz? Televizyonlardan yansıtılan görüntülerde, salonlardan taşmış kalabalıklar eşliğinde, coşkulu sloganlar, alkışlarla günün güncel gündemine göre düzenlenmiş, Tek adam, Tek lider Erdoğan’ın, Zeytin Dalı operasyonu içinde, ülkenin ve dünyanın en sıcak, yaşamsal gündemine ilişkin, ülkenin tüm kamu ve demokratik kurumlarını bağlayan, dikte ettiği görüş ve talimatlarını dinliyoruz. Kalabalığa onaylatılan destek sloganları eşliğinde, sonrasında bir olağanüstü KHK içinde yer alacak uygulama, açılacak dava, operasyonlara ilişkin bilgileri alıyoruz.
Adı doğrudan verilsin ya da verilmesin, bir gazeteci, bir siyasetçi, bir demokratik kuruluş yöneticisi, ortak tavır içinde muhalefet sesini yükseltmiş bir grup.. ağır sözlerle suçlanmış, hedef tahtasına alınmışsa, en acımasız boyutları ile “katli vaciptir” boyutunda gerekenler yapılıveriyor.. İşten atılma operasyonları, söz konusu demokratik meslek örgütü ise hakkında ceza davalarının açılması, üniversitelerdeki görevlerden, kamu kurumlarındaki işlerinden atılmalar, gözaltına alınmalar, tutuklamalar hedef olunan öfkenin dozu ile doğru orantılı gündeme giriyor. Özetle AKP’nin yeni baştan yaratılması, yönetim kadrolarının oluşturulması, kongrelerinde nelerin olup bittiği hiç gündeme gelmeden, ülkemizde o toplantıdan sonraki günlerde nelerin yaşanacağının ön bilgilerini, pardon talimatlarını öğrenmiş olmakla kalmıyor, destek sloganların gücü ile dozu algısını bile yapabiliyoruz..

***

Doğal olarak AKP, Saray cephesinden, CHP de içinde ülkenin tüm siyasal, toplumsal kurumlarına yönelik gelen öneriler, eleştirilere karşı, kimileri haklı izlenimi veriyor olsalar da önyargılı fena halde alerjik reaksiyonlarım gelişmiş bulunuyor. Hele de hak-hukuk-adalet, demokratiklik, başarı, dürüstlük üzerinden.. fetva verme içerikli olanlarını trajikomik buluyorum.
Dünyanın bir örneği olmayan otoriterleşme, tek adam rejimi anayasa değişikliği cephesinde yer alanlar, kuşkusuz sabahtan akşama, CHP yönetimi de içinde olmak üzere, çok fazla sayıda demokratik muhalefet cephesinde durmayı seçen ekonomik, sosyal, siyasal kurum ve liderleri boşu boşuna bu kadar acımasız hedef tahtasına oturtup, en ağır, küfür de içinde, ağır suçlamalarla eleştirmiyorlar. Ülkeyi tek adam rejiminden yana cepheleştirmeye yönelik kamuoyu savaşımlarında sınır tanımaz kampanyalarına katkı yapmaya bakıyorlar.
16 yıllık Liderlik, AKP iktidarları sürecinin eseri tüm olumsuz katkılarının, suçların yükünden sıyrılabilmekte, çıkış yolunda, gerçeklerin tersyüz edilmesi, algının tersyüz edilebilmesi, kafa karmaşası seçilmiş.. En haksız, ağır karalamalarla, yetmez cezalandırmalar, baskı, şiddet araçları kullanılarak, tersine kamuoyu yaratmayla elde edebilecekleri bir strateji uygulamada.. Güdümlü medya gücü, algı yönetiminde haksız, hukuksuz iktidar erki gücüyle, icraatlarında, Devlet algısı, kurumları ile, haksız, hukuksuz iktidar erki kullanımları tersyüz edilmiş, iç içe sıkıştırılmış olarak yaratılan çarpıklıklarda dur durak yok..
En ağır hak-hukuk ihlalleri AKP yapılanması içinde, biat düzeninde, kimsenin sesi soluğu çıkmıyor. FETÖ’cülerle hesaplaşma bile ağızlara alınamıyor. Ama CHP’de ülkenin gözleri önünde yapılmış seçim sonuçlarının demokratik işleyişine ilişkin en ağır eleştiriler yüz kızarmadan Tek adam rejimi adına en yetkin kişilerce yapılabiliyor.. Trajikomik oluyor.. Bu arada kaçınılmaz, göreceli demokratik kültür içinde, CHP de dahil, hak-hukuk-adalet, demokrasi arayanlar cephesinde yaşanan sorunlar da var.. Kendilerini demokrat sayanlar da, demokratik kültürden yeterli pay alamamış, ilke-standartlarını yitirmiş olarak, kendi çıkarlarına yönelik demokrat olmak gibi bir tuzağın içine düşüveriyorlar..



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bugün 23 Nisan... 23 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları