CHP’lilere düşen ödev

10 Şubat 2018 Cumartesi

CHP kurultayı, Cumhuriyeti kurmuş partiyi ve Cumhuriyeti devrimci, halkçı bir anlayışla yeniden onaracak, hatta yeniden kuracak derinliğe, birikime, tutarlılığa ve cesarete sahip bir liderliğe yine ulaştıramadı partiyi.
Kurultay öncesinden her şey belliydi.
Yapamadıkları yapamayacaklarının teminatı olan Kemal Kılıçdaroğlu’nun, seçeneksizlik yüzünden yeniden liderliğe taşınacağı ortadaydı.
Oysa, Anadolu’daki çilekeş ve çalışkan CHP örgütlerinden bize ulaşan bilgiler, artık Kılıçdaroğlu’nun bırakınız partiyi iktidara taşımayı, gerici faşizme karşı yürütülecek yaşamsal savaşımda çok yetersiz kaldığı inancının ortak payda haline geldiğini gösteriyordu.
CHP örgütünün elini kolunu bağlayan “seçeneksizlik”ti.
Düşünün… Cumhuriyeti kurmuş parti, Cumhuriyeti “enkaz” diye niteleyen, “CHP’yi tarihin çöplüğüne atacağı”nı söyleyebilen gerici zorbalığa karşı içinden tutarlı, dirençli, iyi yetişmiş, CHP’nin tarihsel çizgisini özümsemiş, dünyadaki gelişmeleri algılayıp ilkelerini ona göre güncelleyebilen bir yeni lider çıkaramıyor!
Yerine, öğretide ve uygulamada tutarsızlık, yetersizlik, zaman zaman çarpıklık ve hatta karşıtlık gösteren bir lideri yeniden başına getiriyor…
Varılan bu kısır ve tutuk noktanın birkaç nedeni var:
12 Eylül faşizminin CHP’yi kapatması sonucu, partinin doğal evrimsel gelişiminin durduruluşu ve örgütlerin zayıflaması, parçalanması. (SHP-Halkçı Parti, CHP-DSP ayrımı, bu saptamaya bir örnektir.)
CHP’yi tarihsel başarıya taşımış karizması tartışılmaz Bülent Ecevit ile başlayan, birikimi yadsınamayacak Deniz Baykal ile süren ve onların niteliklerinin epey gerisindeki Kemal Kılıçdaroğlu ile pekiştirilen “tek adam belirleyiciliği”nden sıyrılamayış.
İşin en kötü tarafı, özellikle de Saraydaki’nin kendisini halife sultan ilan etmeye hazırlandığı bir süreçte toplumsal karşı koyuş eylemliliğini, doğal olarak ana muhalefet partisi olarak yüklenecek CHP’nin liderliğinin, bu sorumluluğun yükünü kaldırma gücünden ve yeteneğinden yoksun olması.
Kurultayın seçeneksizliği karşısında, Parti Meclisi üyeleri, örgütler ve kendi siyasi geleceğini yalnızca lidere yakınlıkta bulmayan, CHP disiplini ve ilkeleri ile yetişmiş olanlara önemli bir görev düşüyor:
Lidere ve koltukçularına, tek başlarına tıpış tıpış karar verme olanağı tanımamak. Onları, soluksuz denetlemek ve yönlendirmek. CHP’yi, liderde ve kadroda seçenekli kılmak.

Sıra bayrakta
Okullarda “doğruyu, çalışkanlığı ve yurtseverliği” öne çıkaran andı kaldırdı.
Ulusal bayramları ve Atatürk’ü yasaklattı.
Sıra geldi Türk bayrağına…
Diyor ki:
Tüm mahallelerde, üniversitede, lisede AKP’nin bayrağını dalgalandırmaya hazır mıyız?
Yakındır, ülkenin adını da değiştirir:
Recebin İslam Cemahiriyesi.

Teşekkür:
Bilimin ışığı ile aydınlanmış usta elleri ile yeniden yaşamla buluşmamı sağlayan; Ufuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tevfik Tezcaner, Başhekim Prof. Dr. Serdar Han, Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ebru Akgül Ercan ile Kadriyoloji Anabilim Dalı ve Koroner Yoğun Bakım Bölümü’ndeki tüm insan sever sağlık emekçilerine sonsuz teşekkürü bir borç bilirim.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aman, Beni Bırakma... 23 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları