Attilâ İlhan Yaratıcı Yazarlık Merkezi’ne ne oldu?

14 Şubat 2018 Çarşamba

11 Ağustos 2016’da Seferihisar Belediyesi’nin ev sahipliğinde CHP’nin “Türkiye Sanat Çalıştayı”nda sanatçı ve yazarlarla buluştuğunda Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu Teos’taki yazarevinin açılışını yapmış ve merkezin adının “Attilâ İlhan Yaratıcı Yazarlık Merkezi” olacağını açıklamıştı.
Attilâ İlhan memleketi İzmir’in Övünç kaynağıdır. Başta Büyük Şehir Belediyesi olmak üzere İzmir Belediyeleri, Attilâ İlhan’ın anısına birçok etkinlik düzenliyor. Karşıyaka Belediyesi “Attilâ İlhan Şiir Yarışması”nı yıllardır sürdürüyor. Ama İzmir’de herhangi bir yere Attilâ İlhan’ın adının verildiğini sanmıyorum. Bu nedenle Seferihisar Belediyesi’nin yazarevine adının verilmesini sevinçle karşılamıştım.
Günümüzde en Önemli haberleşme kaynaklarından biri sosyal medya. Birçok haberi Öncelikle ya da sadece Twitter’dan alıyoruz. 27 Ocak’ta Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, kişisel hesabından “Muhteşem Sığacık KÖrfezi manzarasıyla doyumsuz bir seyir keyfi sunan Lokanta açıldı” mesajını paylaşıyordu. Mesajın altına da bir haber eklenmişti. Seferihisar Belediyesi internet sitesinde yayımlanan haberde yer alan fotoğraf çok tanıdıktı. Fotoğraftaki binanın duvarında “Teos Yazarlarevi” yazıyordu. Zaten haberde de “Teos Yazar Evi alt katında bulunan Lokanta, haftanın her günü hizmet verecek. Lokanta, Seferihisar’ın ‘Gelin ve Damat’ adayları için de eşsiz bir nişan ve düğün mekânı olacak” deniyordu.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Attilâ İlhan Yaratıcı Yazarlık Merkezi” adını verdiği yer “Teos Yazarlarevi” olmakla kalmamış, eleştirilere de kulak tıkanmış. “Türkiye Sanat Çalıştayı”nda başta Doğan Hızlan olmak üzere konuşmacılar belediyelerin “çok amaçlı” diye yaptıkları kültür merkezlerinin “tek amaçlı” hale gelip nikâh salonlarına dÖnüşmesini eleştirmiş, CHP’li belediyelerin bu yanlıştan vazgeçmelerini talep etmişti. Attilâ İlhan’ın adı verilen yazarevinin bu konuda iyi bir Örnek olduğunu da sÖylemiştik. O toplantıda ev sahibi sıfatıyla Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer de bulunuyordu.
Tunç Soyer kuşkusuz bunları duymuştu ve eleştirilerden kendince dersler (!) çıkartmıştı.
Tunç Soyer’in “çıkarttığı dersler”i ise bir buçuk yıl sonra rastladığım bir tweet’te gÖrüyordum. Yazarevi’ne Attilâ İlhan adı konmamış ve altına bir lokanta açılıp “nişan ve düğün mekânı” olarak halkın hizmetine sunulmuştu. Serferihisar Belediyesi’nin kültür ve sanata verdiği Önemi, Tunç Soyer’in tüm belediyelere Örnek olacak projelerini takdirle izliyorum. O nedenle bu gelişme beni çok şaşırttı. Konuyla ilgili iki tweet attım. Sağ olsun, Tunç Soyer de cevapladı. Sonra da konuyla ilgili yazıştık.
Tunç Soyer, “Yapının mülkiyeti, içeriği değişince, ‘Yaratıcı Yazarlık Merkezi’ olmaktan çıkardık, ‘Yazarevi ve Araştırma - Uygulama Merkezi’ olarak hizmet vermeye karar verdik. Bu durumda bir edebiyatçının adıyla anılmasının içeriğin eksik anlaşılmasına yol açacağını düşündük” diye yazıyor. Samsun 19 Mayıs Üniversitesi ile başlanan proje iptal olmuş. Yazarevi adı duruyor, vazgeçilen sadece “Attilâ İlhan” adı. Yerin bir edebiyatçının adı ile anılması nasıl bir eksik anlaşılmaya yol açar, anlamadım. Ayrıca Tunç Soyer’in Attilâ İlhan’ın “sadece edebiyatçı” olmadığını, çok yÖnlü bir kültür adamı olduğunu bilmediğini de sanmıyorum. Bir başka nedeni olmalı. Belki Attilâ İlhan’ı sevmiyor. Belki Kemal Kılıçdaroğlu’nun ad koymasından hoşlanmadı. Belki aklında başka bir isim vardı. Olabilir. Sebep ne olursa olsun hem Attilâ İlhan’a hem de bu yere onun adını veren Kemal Kılıçdaroğlu’na saygısızlık yapıldığını düşünüyorum. Diğer açıdan bakınca da Attilâ İlhan’ın adının verildiği bir yerin düğün ve nişan tÖrenleri için kullanılmasını onaylamayacağını bildiğimden “iyi ki adını koymamışlar, çok üzülürdük” diyorum.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Ara Güler Müzesi 5 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları