Bu da medyaya ders... olur mu?

14 Şubat 2018 Çarşamba

Dokuz aydır cezaevinde yatan...
Ve dünkü son duruşmada beş yıl on ay hapis cezası alan...

Başına gelenler ülkedeki hukuk rezaletinin en haksız örneklerinden biri olarak belleklere kaydolacak olan...
Tutuklu gazeteci ve Milletvekili Enis Berberoğlu, içeriden biz gazetecilere yazdığı mektupta;
“Umarım genç kuşak medya çalışanları geçmiş hatalardan ders çıkarır” derken...
Bunun gerçekçi bir umut olmadığını hepimizden daha çok biliyordu muhtemelen.
Tabii ki kimse bu yaşananlardan bir ders almayacak.
Medya eskisinden çok daha kötü notlarla yol almayı başarı sanacak.
Kimse iktidarın karşısında örgütlenme telaşına düşmeyecek.
Aksine herkes örgütlü olmanın tehlikeye daha çok açık olmak olduğunu iyice öğrenecek.
Şu ana kadar başını toprağa gömmemekte direnenler bile nihayetinde bir yerlere sinecek.
Eskiden medyada çalışan maymunlar, daldan dala atlarlardı.
Onların yerini görmeyen, duymayan, işitmeyen daha da ‘ideal’ maymunlar alacak.
Bu ülke daha geçen yüzyılın başında küllerinden yeniden doğdu.
Ve çok değil, hemen bir nesil sonra yaşanan her şey unutuldu.
Ölümden kıl payı kurtulan bir ülkenin siyasetçileri ve halkları kendi boyunlarına geçirdikleri tasmayı gönüllü olarak dünya güçlerinin eline tutuşturdu.
Buna itiraz eden gazeteciler her çağda sırtlarından vuruldu.
Bugüne kadar ne askeri darbelerin anlamını çözdü bu medya...
Ne bağımsızlığın gerçekte ne anlam taşıdığını anladı...
Laiklikle uğraşanların kuyruğuna takıldı...
Neye hizmet ettiğini hiç sorgulamadı.
En büyük hatayı da...
Aslında başka bir işkolunda yaşansa haber değeri olacak sendikasızlaşmayı...
Kendi alanında bir kayıp değil kazanç olarak görmeye başladığında yaptı.
Böyle fakir bir ülkede bir köşe yazarının bir matbaa işçisinden kat be kat fazla para kazanmasının ne anlama geldiğini sorgulamayan;
Yaptığı haberlerden çok pazarladığı ticari ürünlere odaklanan;
Bu arada iktidarların gönüllü oyuncağı olan ve sadece cebine giren paraya bakan medya bu ülkeye gökten zembille düşmedi.
Onu biz gazeteciler özene bezene yarattık.
Ve tüm hataları taammüden, göz göre göre yaptık.
Ve hâlâ da yapmaktayız.
Kendi ülkesinin tarihini doğru okuyamayan bir medya kendi kaderini de doğru yazamaz.
Her halükârda çuvallar, tercihlerini yaparken doğrudan kendi bacağına sıkar.
Bir de acı gerçektir:
İnsan hiçbir koşulda hatalardan ders çıkarmaz.
Aksine, hata üstüne hata yapmakta sınır tanımaz.
Tarih o yüzden tekerrürden ibarettir.
Tekerrür de hatalardan müteşekkil...
Evet bu coğrafyada medya yaşananlardan her seferinde ciddi bir ders alıyor.
Ama gereken dersi almıyor.
Onun elden ele dolaşan, baş üzerinde tutulan resmi ders kitabında maalesef yıllardır isyan ya da cesaret değil;
Tevekkül ve çıkar yazıyor.
Ve kimsenin okumaya yanaşmadığı gerçek ders kitabını şu anda içeride olan ve yargılanan gazeteciler çok ama çok ağır hikâyelerle en baştan yazıyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yanık saraylar 4 Ağustos 2021
Patron çıldırdı 30 Temmuz 2021

Günün Köşe Yazıları